MART-NİSAN 2023 / AYIN KONUSU

Farkı tescillenmiş çileklerimizden seçmeler


Sema ÖZAY    

01.06.2023 


Çilek, hoş kokusu ve tadıyla büyük küçük herkesin severek tükettiği, enerji ve vitamin kaynağı bir meyve. Kendine özgü lezzetinin oluşmasında ise çeşidi kadar yetiştiği yerin havası, suyu, toprağı, rüzgârı ve güneşi ayrı ayrı etkili oluyor. Bu sayımızda, her biri yöresiyle birlikte ünlenmiş ve coğrafi işaret tescili almış üç farklı bölgenin çileğini birlikte tanıyalım.

ÇİÇEĞİ BURNUNDA COĞRAFİ İŞARETLİ
 
Pozantı çileği 
 
Pozantı Belediyesinin başvurusu ile 24 Ocak 2023’te menşei işareti ile tescillenen Pozantı çileğinin coğrafi sınırı ilçe sınırıyla örtüşüyor.  Başka bir deyişle, Pozantı ilçe sınırları içinde yetiştirilen Albion çeşidi çilekler Pozantı çileği olarak adlandırılabilirler.
 
İşlenmiş ve işlenmemiş meyve ve sebzeler ile mantarlar grubunda tescillenen Pozantı çileği, çiçekli bitkiler sınıfında yer alan, Latince tür ismi Fragaria L. çok yıllık, otsu bitkilerden elde edilen üzümsü bir meyve. Üretiminde Albion çeşidi çilekler kullanılıyor. Meyvesinde dıştaki yeşil  taç yaprak tutunması güçlü, meyve boşluğu geniş,  rengi parlak kırmızı ve tonlarında oluyor. Kendine özgü kokusu, tadı, şekil olarak nispeten simetrik ve konik yapılı olmasıyla diğer çeşitlerden ayrılıyor. 
 
Pozantı çileğinin çeşidi kadar iklim koşulları da kendine özgü özelliklerin oluşmasında önem taşıyor. Pozantı ilçesinin rakımının yüksek olmasından dolayı havadaki nem oranı düşüktür. Bu durum meyvelerin daha sıkı dokulu ve nispeten meyve etinin sert olmasını sağlıyor. Böylelikle uygun hasat olgunluğunda toplanan çilekler nakliyeye daha dayanıklı oluyor ve raf ömrü uzuyor. Meyvedeki sitrik asit miktarı da tat ve aromasının kuvvetli olmasını etkilerken suda çözünebilir kuru madde değeri de gıda endüstrisinde işlenmesi kolaylaştırıyor. 
 
Coğrafi sınırın serin ve ılıman iklimi ile uygulanan üretim metodu, Pozantı çileğinin verimini ve ürün kalitesini doğrudan belirliyor. Özellikle kullanılan üretim metodu sayesinde zararlı ve hastalıklara dayanıklılık üst düzeyde, verim ise yüksek oluyor. İstenilen verimin alınmasında, gündüz uzunluğu önemli bir etken. Bu bakımdan coğrafi sınırın ideal güneşlenme olanağı sağlaması,  gece-gündüz sıcaklık farkının yüksek olması ve 700-1400 m aralığındaki rakımı ürünün özelliklerini kazanmasını sağlıyor.
 
Pozantı çileği ilçenin su tutma kapasitesi iyi olan arazilerinde genel itibarıyle açıkta çilek yetiştiriciliği tekniği ile yetiştiriliyor. Fide temininde önceki yıllarda üretilen çileklerin her yıl yaz aylarına doğru kol atması ile oluşan yeni fideler eylül ayına doğru toplanarak yeni ekilecek alanlara taşınıyor. Genellikle dört yılda bir çilek bahçesi sökülerek yenileniyor. Çilek fidelerinde dikim; sonbaharda eylül-ekim ayları, ilkbaharda nisan-mayıs ayları ve yaz dikimi haziran-temmuz aylarında yapılıyor. Pozantı çileği coğrafi sınırında yeni çilek kökleri ağustos ayına doğru oluştuğundan sökülen kökler sonbahar aylarında yeni alanlara ekiliyor. Bu ekim şekli coğrafi sınırın iklimine uygun olduğundan ve erkencilik sağladığından üreticiler tarafından tercih ediliyor. 
 
Pozantı çileği açıkta yetiştirildiği için tozlaşma arılar yardımıyla ve rüzgâr vb. iklim koşulları sayesinde gerçekleşiyor. Diğer tüm bakım, budama, sulama, gübreleme işlerinin bölgeye göre zamanında yapılması gerekiyor. Hasat, mayıs ayı  ve haziran ayı başı gibi yapılmaya başlanıyor.

Fotoğraf Galerisi

AYDIN’IN İHRAÇ ÜRÜNLERİNDEN SULTANHİSAR ÇİLEĞİ
 
Coğrafi işaretli tarım ürünleri kategorisinde  mahreç işaret tescili alan Sultanhisar çileği, Sultanhisar Ziraat Odasının başvurusu üzerine 30 Kasım 2020 tarihinde tescil edilmiş.  Ürünün coğrafi sınırı, Aydın’ın Sultanhisar ve Nazilli ilçesi ile İsabeyli, Altıeylül, Serdaroğlu, Çarşı, Ovaköy, Beyköy ve Yavuzköy Mahallesi. Sultanhisar çileği, Rosales takımının Rosaceae familyasına giren Fragaria x ananassa Duch melezleri içerisinde yer alan çeşitlerin, coğrafi sınırda yetiştirilmesi ile elde edilen hoş kokulu, lezzetli ve kırmızı renkli bir meyve. Bu çileğin yetiştiriciliğinin başlaması 1973 yılına kadar uzanıyor. Coğrafi sınır içinde Büyük Menderes Nehri'nin oluşturduğu alüvyal karakterli  ve verimli Çomaklı Ovası bulunuyor. Yüksekliği bin metreye kadar ulaşan Aydın Dağlarından inen Malgaç ve Yağdere çayları, Büyük Menderes Nehri'ne karışarak bu ovayı besliyor. Toprağın pH’sı 7,4-7,8 arasında hafif alkali, bünyesi yüzde 30-50 arasında tınlı  ve tuzsuz olup yüksek tuz seviyesine hassas olan çilek bitkisi için oldukça uygun özellik taşıyor. Bununla birlikte coğrafi sınırda görülen mikroklima özelliği çilek bitkisinin gelişimi, meyve renklenmesi ve tat oluşumu ile ürünün erkenciliği ve pazar kalitesini olumlu etkiliyor. 
 
Sultanhisar çileğinin yaz dikimi ve sonbahar dikimine göre fide tipleri ve dikim tarihleri değişiyor.  Dikim, malçlama, sulama ve bakım, usulüne uygun olarak yapılıyor. Çilek fidelerinin havanın soğuk geçtiği aylarda plastik örtü altına alınması da önem taşıyor.
 
Ayrıca Sultanhisar çileği, üretiminde yüksek verimli ve kaliteli ürün elde etmek için sulama özel bir öneme sahip. Sulamanın zamanlaması ve yeterli oluşu, verimliliği doğrudan etkiliyor. Coğrafi sınırda çilek bahçelerinin sulanmasında damla sulama sistemi kullanılıyor. Hasat, sonbahar dikimi yönteminde, şubat ayında; yaz dikimi yönteminde nisan ayında başlıyor. Meyveler hasat olgunluğuna, suda çözünür kuru madde miktarı yüzde 7 ve üzeri olduğu dönemde veya yüzde 75 düzeyinde kırmızı renk olum döneminde ulaşıyor. 

Fotoğraf Galerisi

AYDIN’IN İHRAÇ ÜRÜNLERİNDEN SULTANHİSAR ÇİLEĞİ
 
Coğrafi işaretli tarım ürünleri kategorisinde  mahreç işaret tescili alan Sultanhisar çileği, Sultanhisar Ziraat Odasının başvurusu üzerine 30 Kasım 2020 tarihinde tescil edilmiş.  Ürünün coğrafi sınırı, Aydın’ın Sultanhisar ve Nazilli ilçesi ile İsabeyli, Altıeylül, Serdaroğlu, Çarşı, Ovaköy, Beyköy ve Yavuzköy Mahallesi. Sultanhisar çileği, Rosales takımının Rosaceae familyasına giren Fragaria x ananassa Duch melezleri içerisinde yer alan çeşitlerin, coğrafi sınırda yetiştirilmesi ile elde edilen hoş kokulu, lezzetli ve kırmızı renkli bir meyve. Bu çileğin yetiştiriciliğinin başlaması 1973 yılına kadar uzanıyor. Coğrafi sınır içinde Büyük Menderes Nehri'nin oluşturduğu alüvyal karakterli  ve verimli Çomaklı Ovası bulunuyor. Yüksekliği bin metreye kadar ulaşan Aydın Dağlarından inen Malgaç ve Yağdere çayları, Büyük Menderes Nehri'ne karışarak bu ovayı besliyor. Toprağın pH’sı 7,4-7,8 arasında hafif alkali, bünyesi yüzde 30-50 arasında tınlı  ve tuzsuz olup yüksek tuz seviyesine hassas olan çilek bitkisi için oldukça uygun özellik taşıyor. Bununla birlikte coğrafi sınırda görülen mikroklima özelliği çilek bitkisinin gelişimi, meyve renklenmesi ve tat oluşumu ile ürünün erkenciliği ve pazar kalitesini olumlu etkiliyor. 
 
Sultanhisar çileğinin yaz dikimi ve sonbahar dikimine göre fide tipleri ve dikim tarihleri değişiyor.  Dikim, malçlama, sulama ve bakım, usulüne uygun olarak yapılıyor. Çilek fidelerinin havanın soğuk geçtiği aylarda plastik örtü altına alınması da önem taşıyor.
 
Ayrıca Sultanhisar çileği, üretiminde yüksek verimli ve kaliteli ürün elde etmek için sulama özel bir öneme sahip. Sulamanın zamanlaması ve yeterli oluşu, verimliliği doğrudan etkiliyor. Coğrafi sınırda çilek bahçelerinin sulanmasında damla sulama sistemi kullanılıyor. Hasat, sonbahar dikimi yönteminde, şubat ayında; yaz dikimi yönteminde nisan ayında başlıyor. Meyveler hasat olgunluğuna, suda çözünür kuru madde miktarı yüzde 7 ve üzeri olduğu dönemde veya yüzde 75 düzeyinde kırmızı renk olum döneminde ulaşıyor. 
 
Sultanhisar çileği,, belirlenen coğrafi sınırın uygun toprak yapısına  ve iklime sahip olması yanında, uzun yıllardır çilek yetiştiriciliği yapan çiftçilerin artan bilgi ve tecrübesinin üretime yansımasıyla  kalitesi yüksek olduğu için ünlenmiş. Bu nedenle fide üretimi istisna olmak üzere Sultanhisar çileğinin tüm aşamalarının, belirtilen coğrafi sınırda gerçekleşmesi gerekiyor. 

Fotoğraf Galerisi

DAMAK ÇATLATAN KARADENİZ EREĞLİ OSMANLI ÇİLEĞİ
 
Karadeniz Ereğli Osmanlı çileği, Karadeniz Ereğli Osmanlı çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticileri Koruma Derneğinin başvurusu ile 5 temmuz 2021’de menşe adı işareti almış.
 
1798 tarihinden itibaren Arnavutköy topraklarında yetiştirilen bu çilek  tadı, kokusu  ve görünüş özellikleri Osmanlı Sarayınca sevildiği için Osmanlı çeşidi çileğin doğmasına neden olmuş. Osmanlı çeşidi çilek, 1866-1898 yıllarında Ereglü Maadin Nazırı ve Ereglü Kaymakamı Dilaver Paşa'nın girişimleri sonucu, Karadeniz Ereğli’de de yetiştirilmiş. 
 
İlçede 1960'lı yıllara kadar verimli bir biçimde üretilen Karadeniz Ereğli Osmanlı çileği, kaybolmaya yüz tutmuşken, 1994’te yerel yönetimin girişimleri ile yeniden üretilmeye başlanmış. Bu tarihten itibaren ilçede her yıl Karadeniz Ereğli Osmanlı çileği Kültür Festivali düzenleniyor. Bölgedeki tarımsal nüfusun ve gıda sanayi tesislerinin varlığı da üretilen çileğin değerlendirilmesini ve sahaya özgü özelliklerinin korunmasını sağlıyor.
 
Karadeniz Ereğli Osmanlı çileği, Osmanlı çeşidi çilekten elde ediliyor. Kuvvetli gelişen ve yayvan büyüyen bir bitkiye sahip. Bitkinin yaprakları kalın etli, üst yüzeyi koyu yeşil, alt kısmı doğal olarak yayılım gösteriyor. Yaprak sapı kalın ve tüylü olur. Olgun meyvelerin güneş gören tarafı açık pembe veya pembe, diğer kısımları krem rengidir. Şekli genellikle basık küre veya yuvarlak, meyveleri küçük veya orta irilikte oluyor. Çekirdekleri kırmızı renkte ve meyve etine gömülü durumdadır. Ortasında çok küçük boşluğu olan meyvenin eti beyaz ve çok açık krem renkte sulu, tatlı, kuvvetli kokuludur. Suda çözünür kuru madde içeriği aylara göre değişim göstermekle birlikte, yüzde 10,9 ile yüzde 10,64 arasında değişiyor. Çileğe aroma veren ester bileşiklerin oranı ticari amaçlı üretilen diğer çileklere oranla daha yüksektir.

çilek