TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 / NESLİ TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLER

Hızın ve avcılığın ustaları


Murat ÖZKAN    

23.09.2025 


Ulu doğanlar (Falco cherrug), dünya genelinde yaygın görülen oldukça iri yırtıcı kuşlardır. Ancak bu görkemli canlılar, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesi’nde tehlikede (EN) sınıfında yer alır. Bu sınıflandırma, türlerin 20 yıl veya beş nesilde yüzde 20’den fazla yok olma olasılığı olduğu anlamına geliyor. Kuşlar en çok takip edilen canlılar arasında yer almalarına rağmen ulu doğanların korunması, biyoçeşitlilik açısından acil bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.

Gökyüzünün eşsiz efendisi ulu doğanların kanat açıklığı erkeklerde yaklaşık 120 cm’ye, dişilerde ise 130 cm’ye ulaşabiliyor. Boyları 40-60 cm ve ağırlıkları 700-1300 gram civarında olabiliyor. Diğer yırtıcılardan farklı olarak dişi bireyler erkeklerden daha büyük yapılıdır. 
 
Yetişkin ulu doğanların sırt ve üst kanat örtücü tüyleri kahverengi, alt gövdesi ve alt kanat örtücü tüyleri ise beyaz renktedir. Uzun ve gri kuyrukları, başlarındaki siyah şapka ve yanaklarındaki siyah bant benzeri çizgiler belirgin özellikleridir. Genç kuşların göz çevresindeki tüyler yetişkinlere göre daha açık renklidir. Güçlü ve kavisli gagaları, genellikle koyu kahverengi veya siyah gözleri (bazılarında açık kahverengi veya sarımsı olabilir) dikkat çeker.

Haber Görseli

YAŞAM ALANLARI VE AVLANMA STRATEJİLERİ
 
Ulu doğanlar; Kuzey Afrika, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kuzey ve Orta Asya’nın bazı bölgeleri, Hindistan, Pakistan ve Moğolistan gibi Asya ülkelerinin de içinde yer aldığı geniş bir coğrafyada yaşarlar. Kışın göç ederek daha sıcak bölgelerde yaşamayı tercih ederler (Afrika, Güney Asya kıyıları gibi). Ülkemizde ise mevsimlere bağlı olarak Kuzey Marmara, İç Batı Anadolu, Doğu Karadeniz bölümleri ile İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde daha sık görülmekle birlikte diğer bölgelerde de varlıklarına dair raporlar bulunuyor. Açık alanları tercih eden bu yırtıcı kuşların tercih ettiği step alanlar, bozkırlar, tarım arazileri, yarı çöller ve dağlık bölgeler, onların doğal yaşam alanları arasında yer alır. Yuvalarını genellikle kayalık alanlarda veya yüksek ağaçlarda kurmayı tercih ederler. Mart ve nisan aylarında başlayan yuva yapımının ardından, dişi ulu doğanlar genellikle 2 ila 4 yumurta bırakır. Yaklaşık 30-35 gün süren kuluçka dönemi boyunca yumurtalar, her iki ebeveyn tarafından özenle korunur. Yumurtadan çıkan yavrular, uçmaya başlayana kadar yaklaşık iki ay boyunca yuvada kalır ve ebeveynlerin ortak çabasıyla beslenir.

Haber Görseli

Ulu doğanların beslenmesi genellikle kemirgenler, tavşanlar, sincaplar, diğer küçük hayvanlar ve diğer kuşlardan oluşur. Cesaretli bir kuş olduğundan diğer büyük yırtıcılarla besin avcılığı rekabetine girmekten çekinmezler.  Bu üstün avcılar, diğer kuşları havada yakalayabildikleri gibi yere yakın hareket eden avları yakalamak için keskin dalışlar yaparak da avlanırlar. Besin kaynaklarının çeşitliliğine göre farklı avlama stratejileri ve taktikler uygulayabilirler. Yakaladıkları avları genellikle yere düşürdükten sonra güvenli bir yerde yemek için yakın bir ağaca veya kaya parçasına taşırlar. Kanatlarının sert tüy yapısı, vücutlarına göre uzun kanat ve kuyrukları, avcılık yeteneklerini ve keskin manevralarını destekleyen önemli özellikleridir. Ayaklarının altında bulunan sert ve keskin pençeler ise avlanırken onlara güçlü bir kavrama yeteneği sağlar. 
 
Bu görkemli yırtıcı kuşun korunması için ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli projeler yürütülmektedir. Bu projeler arasında yaşam alanlarının korunması, yasa dışı avcılıkla mücadele, tür izleme çalışmaları ve halkın bilinçlendirilmesi faaliyetleri yer alır. Ülkemizde de avlanması yasak ve koruma altında olan yırtıcı kuşlardan olan ulu doğan, bu tür projelerle geleceğe taşınmaya çalışılmaktadır. 
 
Hızın ve zarafetin sembolü ulu doğanlar, gezegenimizin biyoçeşitliliğinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Onların varlığı, sağlıklı ekosistemlerin bir göstergesidir.

Uludoğanlar