KASIM-ARALIK 2019 / KAPAK KONUSU

Çiftçilik yapmak isteyenlere arazi devletten


Müge ÇEVİK     İbrahim BAĞCI 

04.11.2019 

Temel olarak: topraksız veya az topraklı çiftçilerin yeter gelirli tarımsal aile işletmeleri kurabilecek şekilde hazine arazileri ile topraklandırılmasını, toprağın verimli şekilde işletilmesini, korunmasını, tarım arazisinin parçalanmasının önlenmesini, tarımsal üretimin artırılmasını, istihdam imkanlarının geliştirilmesini, çiftçilerin desteklenmelerini ve eğitilmelerini hedefliyoruz.
Ülkemizde 3 milyon hektar tarım arazisi atıl durumda ve bu nedenle her yıl yaklaşık 13 milyar TL kayıp söz konusu. Miras nedeniyle çok parçalı hale gelen ya da çeşitli nedenlerle artık kullanılmayan bu arazilerin yeniden üretime kazandırılması için Arazi Edindirme ve Değerleme Daire Başkanlığı önemli projeler sürdürüyor. Hem bu konu hem de son dönemde gündemde olan arazi bankacılığına ilişkin sorularımızı Arazi Edindirme ve Değerleme Daire Başkanı İmam Ali Özcan’a yönelttik.

Arazi Edindirme ve Değerleme Daire Başkanlığının faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Başkanlığımızın çalışma alanı ülkemizdeki tarım arazilerinin sürdürülebilir yönetimi ile ilgili. Uzun vadede ise kırsal kalkınma politikalarına destek sağlamak olarak söyleyebiliriz. Tarım arazilerinin değer tespiti ile bu arazilerde kiracılık, ortakçılık ve yarıcılık işlerine ilişkin çalışmalar kapsamında temel faaliyet alanımız, bölgesel düzeyde oluşturulan arz ve talepler konusunda değerlendirmeler yapılması, alıcı, satıcı ve kiracıların arasında aracılık süreçlerinin yönetimi ve bu amaçları gerçekleştirmek üzere özel arazi toplulaştırma çalışmalarını yapmak. Bununla birlikte tarım arazilerinde mülkiyetten kaynaklanan ihtilafları gidermek amacıyla kamulaştırma, alım, satım ve takas işlemlerinin Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile birlikte yürütürken mülkiyeti hazineye ait ve Bakanlığa tahsisli arazi ve işletmelerin tarımsal faaliyetlerde değerlendirilmesi çalışmalarını da yapıyoruz. Diğer yandan “3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Kanun” ile uygulayıcı kuruluşun tasarrufuna geçen ve bu kapsamda kullanılmayan arazilerin arazi dağıtım ve kiralama ile amacına uygun olarak işletilmeyen arazilerin geri alınması iş ve işlemleri de Başkanlığımızca yürütülüyor. Son yıllarda kamuoyu gündeminde sıkça yer alan yabancı gerçek kişilerin tarımsal arazi edinimi ve atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılmasına yönelik çalışmalar da Başkanlığımız bünyesinde yer alıyor.

Türkiye’de tarım arazileri ile orman, mera, yerleşim alanı gibi arazilerin büyüklükleri hakkında bilgi verir misiniz?

Ülkemizin arazi varlığı yıllara ve kullanım alanlarına göre değişiklik gösteriyor. Ancak yapılan çalışmalar gösteriyor ki tarım arazisi varlığımız yaklaşık 23 milyon 811 bin hektar ve ülkemiz yüzölçümü içerisindeki payı da yüzde 30,3 civarında. Bununla birlikte ülkemiz yüzölçümü içerisinde çayır-mera arazisi 14 milyon 617 bin hektar ile yüzde 18,6 oranında pay alırken, orman alanları ise 21 milyon 628 bin hektar ile yüzde 27,6 oranında pay alıyor. Ayrıca yerleşim ve diğer alanlar 16 milyon 857 bin hektar ile yüzde 21,5 ve su yüzeyleri de 1 milyon 571 bin 700 hektar ile yüzde 2 düzeyinde pay alıyor.

AZ TOPRAKLI VE TOPRAKSIZ ÇİFTÇİ AİLELERİNE YÖNELİK PROJELER YÜRÜTÜYORUZ

Arazi edindirme ve tarım arazilerinin yeter gelirli büyüklüğe eriştirmek amaçlı yapılan çalışmalar nelerdir?


Daire Başkanlığımızca yürütülen çalışmaları arazi edindirme ve değerleme ile arazi dağıtım ve kiralama çalışmaları olarak iki gruba ayırmak mümkün. Az topraklı ve topraksız çiftçi ailelerinin “çiftçilik yapmak şartıyla” topraklandırılmaları için Arazi Dağıtım Projeleri yürütüyoruz. Bu arazilerin tarıma kazandırılması ve en uygun şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla birçok bölgede Arazi Dağıtım Projeleri uygulanmış durumda ve bir kısmı da halen devam ediyor.  Bu kapsamda temel olarak: topraksız veya az topraklı çiftçilerin yeter gelirli tarımsal aile işletmeleri kurabilecek şekilde Hazine arazileri ile topraklandırılmasını, toprağın verimli şekilde işletilmesini, korunmasını, tarım arazisinin parçalanmasının önlenmesini, tarımsal üretimin artırılmasını, istihdam imkanlarının geliştirilmesini, çiftçilerin desteklenmelerini ve eğitilmelerini hedefliyoruz.

Haber Görseli

HAZİNEYE 19 MİLYON GELİR

Arazi Dağıtım Projeleri kapsamında: Konya, Karaman, Aksaray, Mersin, Şanlıurfa,  Eskişehir, Edirne, Aydın, Ankara, Yozgat, Iğdır, Kayseri, Kırklareli, Tekirdağ ve Çankırı illeri olmak üzere toplam 15 ilde 38 ilçede 198 köy ve kasabada 1 milyon 43 bin 279 dekar Hazine arazisi, 16 bin 126 çiftçi ailesine çiftçilik yapmak şartıyla dağıtılmış durumda. Halen Konya, Karaman, Aksaray, Mersin, Şanlıurfa,  Eskişehir ve Edirne illerinde 29 köy/mahallede 254 bin 19 dekar arazi dağıtım çalışmaları devam ediyor.

2018-2019 kiralama döneminde Şanlıurfa, Mardin, Çankırı ve Konya illerimizde 10 bin 911 çiftçi ailesine 570 bin 526 dekar alanda 18 milyon 964 bin 766 TL bedel karşılığında kiralama çalışması yapıldı. Yani Hazinemize yaklaşık 19 milyon TL gelir elde ettik.

Arazi edindirme çalışmaları kapsamında ise 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda 6537 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle ülkemizde yeter geliri sağlayacak arazi büyüklüğü altındaki küçük işletmelerin arazilerini büyütmek, genişletmek için tarımsal arazi edindirme çalışmaları adı altında bazı yenilikler getirildi. Daire Başkanlığımızca yapılacak arazi edindirmede temel amaç: bir çiftçi ailesinin işlediği tarım arazisi miktarının, yeni tarım arazileri satın alması ya da kiralama gibi yöntemlerle artırılması, tarım yapılmayacak ölçüde hisselenmiş, küçülmüş arazilerin ise işletme ölçeğini büyütmek isteyen tarım işletmelerine devirlerinin sağlanması. Bir diğer ifade ile işletme ölçeğinin yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne ulaştırılması.

KÜÇÜK VE PARÇALI ARAZİLER ÜRETİME KAZANDIRILIYOR

Arazi edindirme çalışmaları kapsamında, tarım arazilerinin yeter geliri sağlayacak büyüklüklerin altında olduğu yerlerde, ekonomik olarak kullanılamayacak kadar küçülmüş ve hisselenmiş araziler belirlenerek, Bakanlığımızca değer tespitleri yapılacak. Bunu takiben tarım arazisi satın alma talebinde bulunan alıcılar ve arazisini satma talebinde bulunan satıcıların talepleri çerçevesinde, tarım arazilerinin alıcı ve satıcı listeleri oluşturulacak. Oluşturulan bu listeye alıcı ve satıcıların istediği parselin özellikleri, fiyat aralığı, il/ilçe/köy merkezine uzaklık gibi özellikleri işlenecek. Buna ek olarak alıcı, satıcı ve kiracıların anlaşmaları konusunda doğrudan aracılık yapılacak ve bu süreçte teknik destek de sağlanacak.

Satış listesinde bulunan ve ilan edilen fiyattan parsele birden fazla alıcı olması durumunda, oluşturulan listeye göre arazilerin yeter geliri sağlamaya yakın alıcıdan başlayarak satışına öncelik verilecek. Satıcılar listesinde yer alan arazilerin satışlarının gerçekleşmemesi durumunda, bu arazilerin kiraya verilme talepleri, asgari kira bedeli ve süresine ilişkin bilgiler alınacak, alınan bilgilere dayanılarak arazi kiralama listesi oluşturulup, talep listeleri ile eşleştirilecek. Bu şekilde ekonomik olarak kullanılması mümkün olmayacak ölçüde küçülmüş, parçalanmış tarım arazilerinin üretime yönlendirilmesi ve işletme ölçeğinin büyütülmesi sağlanmış olacak.

Haber Görseli

3 MİLYON HEKTAR TARIM ARAZİSİ ATIL DURUMDA

Atıl tarım arazisi nedir? Bu arazilerin tarıma kazandırılması için neler yapılıyor?


Türkiye’de tarımsal üretime elverişli olduğu halde, hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, aileler arasındaki husumet veya göç gibi çeşitli nedenlerle tarımda kullanılmayan, tarımsal üretim yapılmayan ve atıl durumda kalan tarım arazileri Atıl Tarım Arazisi (ATA) olarak değerlendiriliyor. Türkiye genelinde tarıma elverişli yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisi atıl durumda. Bu sebeple, yeni Orta Vadeli Program’a (OVP) göre, üretimde teknolojiye dayalı kapasitenin artırılması için “Arazi Bankacılığı” gibi atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması amacıyla gerekli piyasa düzenlemelerini yürütecek bir sistemin geliştirilmesiyle, küçük işletme yapılarından kaynaklanan sorunların giderilmesi hedefleniyor.

Bu bakımdan, tarım arazilerinin alımı satımı, ortakçılık ve kiracılık işlerinin düzenlenmesi amacıyla Arazi Bankacılığı sisteminin uygulamaya konulması büyük önem arz ediyor.

Arazi yönüyle bakıldığında ülkemizde arazi varlığı olarak; işlenebilir tarım arazisi 24 milyon hektar, nadas alanı 4,5 milyon hektar, ekilemeyen yani atıl tarım arazisi yaklaşık 2 milyon hektar. Arazilerimizin atıl kalmasının çeşitli nedenleri var.  Bu atıl arazilerde üretim yapılabilir mi? Yapılabilir. Verimli mi? Verimli. Ancak bunlar kullanılmıyor. 2023 hedeflerimiz içine 2 milyon hektar atıl tarım arazisini tarıma kazandırmayı koyduk. 2 milyon hektar araziden yıllık olarak şu anda bizim 13-15 milyar TL yıllık kaybımız söz konusu. Peki biz bunu nasıl önleyeceğiz? Bu arazilerin tarıma kazandırılması amacıyla birçok ilde çalıştaylar gerçekleştirdik. Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez tarım arazileri bu boyutta ele alındı. Çalıştay sonucunda, atıl tarım arazilerinin kiracılık, ortakçılık ve yarıcılık hizmetleri üretime kazandırılması için bir yazılım üzerinden alıcı ve satıcıların bir araya getirilerek aracılık yapılması, böylece iletme ölçeklerinin büyütülmesi, ihtiyacı olanlara kredi sağlanması kararları alındı. “Tarımsal Arazi Edindirme ve Değerlemesi İşi Projesi” kapsamındaki yazılımın en geç 2020 yılında bitirilerek hayata geçmesini planlıyoruz. Proje ile tarım arazilerinin değerlerinin belirlenmesine yönelik altyapı kurulacak, tarım arazilerinde değerleme yapan diğer kurum ve kuruluşların da kullanabileceği dinamik bir yapı kurulmuş olacak. Alıcı ve satıcılar arazi ile ilgili tüm bilgilere bu platform üzerinden ulaşacak ve biz de aracılık yapmış olacağız.

Fotoğraf Galerisi

ARAZİ BANKACILIĞI MODELİ

Arazi bankacılığı modeli ile arazi edindirme konusuna değinir misiniz?


“Atıl Tarım Arazilerinin Üretime Kazandırılması ve Türkiye’de Arazi Bankacılığının Geliştirilmesi Projesi” Bakanlığımızın prestij projesi olarak değerlendiriliyor. Birçok ülke tarafından tarım arazilerinin piyasasını etkinleştirmek için uygulanan yöntemlerden birisi olan Arazi Bankacılığı modelinin ülkemizde de uygulanması amacıyla altyapı çalışması görevi bize verildi. Modeli uygulayan ülkelere arkadaşlarımızı gönderdik. Bu kurumlar hem arazilerin değerlemesini yapıyor hem de piyasayı düzenliyor. Bu kurumun bir an önce kurulması konusunda çalıştayda tüm paydaşlar mutabık kaldı. Arazi bankacılığı ile arazi büyüklüklerinin artması, işletmelerin büyümesi ve tarımsal üretimin artması hedefleniyor.

Projenin özel hedeflerini ise şöyle sıralayabiliriz: Kanun kapsamında işletme ölçeğinin büyütülmesi, parçalılığın giderilmesi, hisselilik sorununun çözümlenmesi, kiracılık, yarıcılık ve ortakçılık işlemlerinin düzenlenmesi, arazi değerleme sistemlerinin geliştirilmesi gibi tedbirlerin alınması.

Türkiye’de  tarım alanlarının daralmasını önlemek ve tarımı yeniden cazip hale getirmek için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Dünyanın sorunu aslında bu. Son 30 yıl içerisinde 1980’li yıllardan itibaren Türkiye’de toplam tarım alanımız 42,5 milyon hektar iken bugün 37,5 milyon hektara düşmüş durumda. Bu da özellikle tarım dışı alanlarımızın gittikçe arttığını gösteriyor. Mera alanlarımız genel olarak 17 milyon hektar civarında ama onda da kısmi bir artış söz konusu. Bizim orman alanlarımız toplam olarak 19 milyon hektar civarındaydı 20-25 yıl öncesinde. Ama hükümet politikasıyla birlikte orman alanlarımız 22 milyon hektara çıkmış. Fakat tarım alanımıza baktığımızda 28 milyon hektar alandan 23 milyon 800 bin hektara düşmüş. Yani tarım dışına çıkan alanlarımız artmış görünüyor. Daha önce çok fazla miktarda tarım dışına çıkartılıyordu ama ilgili yönetmelikle birlikte tarım dışına çıkartılan alanlar azaldı. İmara açılan alanların çok olması, arazilerin fiyatının bir rant değeri olarak yüksek olması ile tarım alanlarımız gittikçe azaldı. Türkiye’de 3 milyon çiftçi işletmemiz var. Bu Avrupa’ya kıyasla çok fazla. Biz bunu 1 milyona indirebilirsek ve bir çiftçi ailesinin kullandığı işletmenin kullandığı arazi miktarını -ki şu anda 6 hektar civarında- 10 hektara çıkartırsak işletme başına düşen parsel sayısı ve hisse sayısını azaltırsak; işletme ölçeğinin büyütülmesiyle daha ekonomik, rantabl ve yüksek verimli bir üretim elde edilir. İşletmelerimiz çok küçük. Şu anda ileriye doğru bir gidişat var ama.  Bizim Arazi Edindirme ve Değerleme Daire Başkanlığı olarak da bunun için bir yönetmeliğimiz çıktı. Tüm çalışmalarımızı da bu hedefi gerçekleştirmek üzere yürütüyoruz.

Yabancıların ülkemizde tarım arazisi edinmesi ile ilgili mevzuat nedir?

2012 yılında çıkan bir kanunla yabancıların ülkemizde tarım arazisi edinmesi mümkün oldu. Ancak herkes istediği gibi arazi alamıyor. Bir ilçede özel mülkiyete konu arazilerin yüzde 10’unu geçmeyecek şekilde arazi alabiliyorlar. Bu gerek dikili arazi gerekse tarla arazisi olsun böyle. O da 30 hektara tekabül ediyor. Diyelim ki ilçede 100 dekar tarım arazisi varsa 10 dekar alabiliyorlar. Bugüne kadar 33 yabancı ülkeden 219 yabancı uyruklu kişi 30 ilde 6 bin 267 dekar tarım arazisi edinmiş durumda. Fakat bunların şartları var. İki yıl içinde Bakanlığımıza proje sunmaları gerekiyor. İl müdürlüklerimiz zaten onları takip ediyorlar. Proje sunmaz ve süresinde hayata geçirmezlerse Tapu Kadastro Müdürlüğüne yazı yazıyoruz ve iptalini sağlıyoruz. Ki şu ana kadar 13 ilde 14 ülkeden 53 yabancının 687 dekarlık tarım arazisi tasfiye edilmiş. Sınır bölgelerinde yabancılara arazi satışı zaten yasak.

Hazinearazisi araziedindirme arazibankacılığı