OCAK-ŞUBAT 2023 / KAPAK KONUSU

“Su bizlere miras değil, çocuklarımızın emanetidir”


Müge ÇEVİK    

17.04.2023 


Su kısıtı altında yaşayan ülkeler kategorisindeki ülkemizde, su kaynaklarının korunması, verimli ve sürdürülebilir kullanımıyla ilgili çalışmalar büyük önem taşıyor. Bu kapsamda 31 Ocak 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde “Suda Sıfır Kayıp” ilkesiyle ulusal ölçekli başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği” ile toplum genelinde su verimliliği kültürünün oluşturularak kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi amaçlanıyor. Biz de bu önemli seferberlik çalışmasını ve beraberinde atılacak adımların detaylarını konuşmak için Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever ile bir araya geldik. Sever, su kaynaklarının akılcı ve entegre bir şekilde yönetilmesi gerekliliğini vurgulayarak, Su Kanunu başta olmak üzere suyun korunması ve etkin kullanımına ilişkin politikaların geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Su Yönetimi Genel Müdürü Afire Sever, uluslararası göstergelere göre ülkemizin bugün itibarıyla bin 323 metreküp olan kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı ile su stresi altında olduğunu, yakın gelecekte ise su kıtlığı çeken bir ülke durumuna geleceğinin öngörüldüğünü belirtti. Diğer taraftan, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak su kaynaklarının iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğine yönelik yürüttükleri çalışmalara göre su kaynaklarının 2100 yılına kadar yaklaşık yüzde 25 oranında azalabileceğini öngördüklerini ifade eden Sever; Konya, Akarçay, Fırat-Dicle havzaları başta olmak üzere gelecekte birçok havzanın kuraklık ve su kıtlığı riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. 
 
Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına yönelik gerekli önlemlerin alınmaması durumunda 2030 yılında toplam nüfusun yüzde 49’u, sulanan tarım alanlarının ise yüzde 78’inin su açığı riskiyle karşı karşıya kalmasının beklendiğine işaret eden Sever şunları kaydetti: “Artan nüfus ve tüketim alışkanlıkları sebebiyle hâlihazırda baskı altında olan su kaynaklarımız üzerindeki baskının iklim değişikliği nedeniyle daha da artacağı öngörülmektedir. Bu sebeple su kaynaklarının korunması, verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasıyla ilgili planların ve su politikalarının hayata geçirilerek uyum kapasitesinin artırılmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. 2021 yılında ülkemiz tarafından da onaylanan Paris Anlaşması; iklim değişikliği ile mücadelede tüm taraflar için ulusal katkılar, azaltım, uyum, kayıp/zarar, finansman, teknoloji geliştirme ve transferi, kapasite geliştirme, şeffaflık, durum değerlendirmesi konularına ilişkin uygulama usullerinin belirlenmesi için bir çerçeve oluşturdu.  Paris Anlaşması ile küresel sıcaklık artışının 2oC ile sınırlandırılması, mümkün ise 1,5 oC’de tutulması ve tüm tarafların kendi uyum ve azaltım hedeflerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Diğer yandan, Avrupa Birliği, 2019 yılında açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyarken; aynı zamanda sanayisi için yeşil dönüşümü hedefleyen yeni bir büyüme stratejisi benimseyeceğini ve tüm politikalarını iklim değişikliği ekseninde yeniden şekillendireceğini açıkladı. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında ülkemiz tarafından da dokuz ana başlıktan oluşan Türkiye Yeşil Mutabakat Eylem Planı hazırlanmıştır. Bu dokuz başlıktan birisi olan “Yeşil ve Döngüsel Bir Ekonomi” başlığı altında da su verimliliğine yönelik hedefler de yer almaktadır.”

Haber Görseli

“SUDA SIFIR KAYIP” 
 
Dünya genelinde iklim değişikliği, kuraklık ve su stresiyle birlikte gündem oluşturan su verimliliği kavramının “bir ürünün veya hizmetin üretiminde en az miktarda su kullanımı” ya da “aynı miktarda su ile daha fazla ürünün ya da hizmetin üretilmesi” olarak tanımlandığını belirten Sever, “Bakanlığımız tarafından 31 Ocak 2023 tarihi itibarıyla Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde “Suda Sıfır Kayıp” ilkesiyle ulusal ölçekli başlatılan “Su Verimliliği Seferberliği” ile toplum genelinde su verimliliği kültürünün oluşturularak kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.” dedi. Ulusal Su Verimliliği Seferberliği kapsamında bu konuda pek çok eylem yer aldığını anımsatan Sever, şöyle devam etti: “Bu eylemleri farkındalık çalışmaları, yaptırım ve teşviklere yönelik yasal düzenlemeler ve kurumsal yapının geliştirilmesi/güçlendirilmesi olmak üzere üç ana başlık altında gruplandırabiliriz. Bu çerçevede, kısa vadede (2023’ün ilk yarısında); Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın ilanı, sektörel rehber dokümanlarının yayımlanması, yazılı ve görsel medyada bilinçlendirme çalışmaları, Belediye ve Okul Su Kardeşliği, Su ve Çocuk Buluşmaları, Su ve Kadın Buluşmaları, çiftçi eğitimleri, sektörel çalıştaylar, su verimliliği yatırımları için finansal araçların oluşturulması, Su Verimliliği Belgelendirme Sisteminin Oluşturulması; orta vadede (2023-2024); Su Kanunu’nun hazırlanması, Su Verimliliği mevzuatının hazırlanması, finansal araçların deklarasyonu, Su Fonunun kurulması, belediyelerde ve sanayide su verimliliği birimlerinin kurulması, Su Verimliliği Danışma Hattı’nın Kurulması; uzun vadede (2024 sonrası) ise Su Tarifesi mevzuatının hazırlanması (su hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve verimli kullanımını teşvik edici mevzuat) ve Su Ajansının kurulması faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.” 
 
EYLEM PLANI HAZIR 
 
Bu amaca giden yolda ulusal yol haritasını belirlemek adına “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı”nı hazırladıklarına vurgu yapan Sever, stratejileri ve eylemleri 5 ana başlık altında topladıklarını dile getirdi. Sever, “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı; kentsel su verimliliği, tarımsal sulamada su verimliliği, sanayide su verimliliği, bireysel su verimliliği ve bütün sektörleri etkileyen verimlilik bileşenlerini kapsayan çatı bir belge niteliğinde. Söz konusu belge kapsamında 2100 yılına kadar içme suyu sistemlerinde su kayıpları oranının yüzde 10 seviyesine indirilmesi, tarımsal sulama sistemlerinde randıman oranının yüzde 75’e çıkarılması, sanayide kullanılan suyun en az yüzde 50 oranında yeniden kullanımının sağlanması ve kişi başı su tüketiminin günlük 75 litreye düşürülmesi hedefleri ilan edilerek söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi adına izlenmesi gereken stratejiler ve eylemler belirlendi.” diye konuştu.  
 
AZALT-YENİDEN KULLAN-DEĞİŞTİR STRATEJİSİ
 
Su yönetimi konusunda sorumlu ve ilgili paydaşlarla birlikte su verimliliğini yaşam tarzı haline getirerek, su verimliliği kültürünün oluşturulmasını hedeflediklerine işaret eden Sever, bütün su kullanıcılarının uygulayabileceği verimliliği artıran tedbirlerin yanı sıra suyu azami düzeyde verimle kullanmaya yönelik yağmur suyu, gri su ve arıtılmış atık su gibi alternatif kaynakların kullanımını da anlatan çalışmalar yaptıklarını belirtti. 
 
Sever, şunları kaydetti: “Ülkemizde su verimliliği yaklaşımını bireysel ve kurumsal yaşam kültürüne dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda, tüm su kullanıcı gruplarında, (1) azalt, (2) yeniden kullan ve (3) değiştir olmak üzere üç önemli stratejiyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Öncelikle “azalt” stratejisini hayata geçirerek suyun israf edilmeden ihtiyacı kadar kullanılmasını, “yeniden kullan” stratejisi ile suyu olabildiğinde kullanım döngüsü içinde örneğin; meyve-sebze yıkadığımız suları bitkileri sulamak için kullanılmasını, lavabolarda oluşan gri suları sifon ve zemin temizliğinde yeniden kullanılmasını, “değiştir” stratejisi kapsamında ise mevcut cihaz, proses ve aparatların ya da yöntemlerin suyun verimli kullanılmasını sağlayacak muadilleri ile değiştirilmesini öneriyoruz. Bu bağlamda azalt–yeniden kullan–değiştir stratejisinin bütün sektörlerde yaygınlaştırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
 
BELEDİYE SU KARDEŞLİĞİ 
 
Ayrıca, eğitim ve diğer kapasite geliştirme faaliyetleriyle su kayıplarının kademeli olarak azaltılması için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Sever, su kayıpları yönetiminde belirli bir yol kaydetmiş olan belediyelerin, gelişmekte olan belediyelerle bilgi ve tecrübe paylaşımı sonucunda bütün belediyelerde iyi uygulamaların yaygınlaştırılması adına “Belediye Su Kardeşliği “uygulamasını başlattıklarını hatırlattı.
 
SUYUMUZ KAYBOLMASIN, GELECEĞİMİZ YOK OLMASIN!
 
Su Verimliliği Seferberliği kapsamındaki faaliyetlerden ilkinin belediyelere yönelik olsa da süreç içerisinde bütün sektörlere yönelik çalışmalar gerçekleştirileceğine işaret eden Sever, bu çerçevede en önemli aracın eğitim olduğu düşüncesinden hareketle her kesime yönelik eğitim faaliyetlerinin devam edeceğini söyledi. Sever, “Özellikle çocukların eğitimi toplumun geleceği açısından anahtar niteliğinde olup geleceğimizi olumlu yönde dönüştürmek istiyorsak bugünden çocuklarımızı; su tasarrufu, su verimliliği, suyun kullanım alanları, su kaynaklarının korunması ve izlenmesi konularında yüksek farkındalıkla yetiştirmemiz gerekiyor. Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra içme-kullanma suyu, tarım ve sanayi sektörlerine yönelik hazırlanmış rehber dokümanlarla sektör temsilcilerine işletmelerindeki su kullanım verimliliğini artırmak için yol haritaları sunmuş bulunmaktayız. 
 
Rehber dokümanlar içerisinde vatandaşların evlerinde benimseyebilecekleri uygulamalara yönelik olarak "Binalarda Su Verimliliği Hedefi ve Uygulama Kılavuzu"nun da hazırlandığını belirten Sever, son derece basit ve ihtiyaçların giderilmesine engel olmayacak nitelikte hazırlanan kılavuzun, vatandaşlara ulaştırılması ve uygulamaların yaygınlaştırılması için belediyelerle paylaşıldığını bildirdi. 

Haber Görseli

ALTERNATİF SU KAYNAKLARI
 
Sever, su verimliliğinin ideal seviyelere ulaşmasının, sadece bilinçlendirme ve alışkanlık değişimiyle mümkün olmayacağına, yapısal tedbirlere de ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaparak “Yağmur suyu hasadı, gri su sistemleri, kullanılmış suların yeniden kullanılması, denize akan suların tekrar kullanılması, deniz suyunun arıtılması gibi alternatif kaynakların kullanımına imkân veren uygulamaların vatandaşlarımız tarafından benimsenmesi için mevcut yasal ve teknik altyapının geliştirilmesini ve teşvik edilmesini hedefliyoruz.” dedi. 
 
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmüş olan kullanılmış suların yeniden kullanım alternatiflerinin değerlendirilmesi çalışmaları kapsamında Türkiye’de 601 atık su arıtma tesisi, 328 tarımsal sulama tesisi, 4 ayrık sistemle toplanan yağmur suyu şebekesinin ve 12 soğutma suyu kullanıcısının potansiyel kullanılmış su kaynağı olarak değerlendirildiğini ifade eden Sever, şunları kaydetti: “Bu potansiyelin uygun kaliteye getirilmesi için arıtma önerileri getirilmiş ve bu suların tarımsal alanlara, peyzaj sulama, sanayi, yeraltı suyu besleme vb. kullanılabileceği alanlar belirlendi. Böylece ülkemizin kullanılmış su potansiyeli, kalitesi, kullanılacağı alanlar belirlendi. Ayrıca su kaynaklarında iklim değişikliğine uyum çalışmaları kapsamında iklim değişikliğine karşı direncimizin artırılması maksadıyla su fiyatlandırması, gri suyun kullanımı ve yağmur suyu hasadı gibi uyum faaliyetleri ile ilgili fayda maliyet ve yapılabilirlik analiz çalışmaları gerçekleştirilmekte konu ile ilgili Büyükşehir Belediyelerine eğitim verilmektedir. 
 
Önemli bir alternatif su kaynağı olarak görülen kullanılmış suların yeniden kullanımı 'azalt-yeniden kullan-değiştir' stratejimizin en önemli bileşenlerinden birini oluşturuyor. Ülkemizde suyun büyük bir bölümünün tarımsal sulamada kullanıldığı düşünüldüğünde bu sektör için kullanılacak olan suyun tasarrufu en önemli tasarruflardan biri olacaktır. Bu yüzden atık su arıtma tesislerinde arıtılan atık suların uygun kaliteye getirildikten sonra özellikle tarımsal sulamada kullanılması suyun etkin kullanımının en önemli yöntemlerini oluşturmaktadır. Aynı zamanda atık su arıtma tesislerinde arıtılan atık suların içeriğinde azot ve fosforun olması da sulama suyunun yanında gübre ihtiyacını da azaltmış olacak. Bununla birlikte atık su arıtma tesislerinde arıtılan atık suların sanayi, peyzaj, çevresel besleme, yer altı suyu besleme ve içme suyu kaynaklarının beslenmesi alternatiflerinde de kullanılması suyun tasarrufunda önemli bir yer tutuyor. 
 
Alternatif su kaynaklarından yağmur suyu hasadı, geçirimsiz yüzeylerden akışa geçen yağış sularının yeniden kullanım için yerinde biriktirilmesi ve depolanmasıdır. Günümüzde şehirlerde geçirimsiz alanlar büyük yer kaplamaktadır. Bu bağlamda bir su potansiyeli israf edilmekte olup yağmur suyu hasadının değerlendirilmesine ilişkin çalışmalara ağırlık verilmesi gerekmektedir.
 
Gri su ise siyah su olarak kabul edilen tuvalet atıkları ve çöp öğütücülerinden elde edilen gıda atıkları hariç olmak üzere duşlar, el yıkama lavaboları, çamaşır makineleri ve mutfak sularından kaynaklanan evsel atık sulardır. Yüksek kaliteli su kullanımı gerekmeyen alanlarda gri suyun kullanılmasıyla kaynaklarımızdan çekilen su miktarı önemli oranda azaltılabilecektir.”
 
Su Yönetimi Genel Müdürü Sever, iklim değişikliği, nüfus artışı, kentleşme ve benzeri baskıların su kaynaklarının akılcı ve entegre bir şekilde yönetilmesi gerekliliğini vurguladığını belirterek Su Kanunu başta olmak üzere suyun korunması ve etkin kullanımına ilişkin politikaların geliştirilmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti. Bu bağlamda kentsel, kırsal ve endüstriyel gelişim planlarının havzaların su potansiyellerine uygun olarak gerçekleştirilmesinin kritik rol oynadığını ifade eden Sever, “Bu çerçevede; bütüncül bir havza yönetimi esas alınarak su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde korunması, kullanılması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, Entegre Su Kaynakları Yönetim Planlarının (Havza Yönetim Planı, Kuraklık Yönetim Planı, Sektörel Tahsis Planı ve Taşkın Yönetim Planı) hazırlanması, bu planlardaki tedbirlerin hayata geçirilmesi ve özellikle yeni yerleşim alanlarının ve sanayi alanlarının bu planlara göre yapılması, ülkemizin maruz kalacağı iklim şartlarına hazırlıklı olunması ve su ile ilgili yasal düzenlemeler ile  'Su Verimliliği Seferberliği'yle ulaşılacak hedeflerin sağlanması sayesinde su kaynaklarımızın gelecek nesillerimize aktarımı güvence altına alınmış olacaktır. Unutulmamalıdır ki su bizlere miras değil, çocuklarımızın emanetidir. Suyumuzun değerini bilmeli ve verimli kullanmalıyız.” şeklinde konuştu. 

su tasarruf verimlilik seferberlik emanet