MAYIS-HAZİRAN 2018 / AYIN KONUSU

Türkiye tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinde öncü ülkelerden


Hülya OMRAK    

14.05.2018 

Gıda, sağlık, kozmetik gibi çok geniş kullanım alanına sahip tıbbi ve aromatik bitkilerin Türkiye’deki üretim yoğunluğunu, iç ve dış ticaretimizi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının konuyla ilgili uygulama ve projelerini, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Müslüm Beyazgül ile konuştuk.
Ülkemiz sahip olduğu ekolojik koşullar sebebiyle birçok bitki türünün ana vatanı konumunda. 11 binin üzerinde bitki çeşitliliği ile büyük bir zenginliğe sahip Türkiye’de, tıbbi ve aromatik bitkiler, bu zenginliğin önemli bir parçası. Onlarca çeşidi ticarete konu olan tıbbi ve aromatik bitkilerin ihracatından Türkiye 300 milyon dolardan fazla kazanç sağlıyor. Gıda, sağlık, kozmetik gibi çok geniş kullanım alanına sahip tıbbi ve aromatik bitkilerin Türkiye’deki üretim yoğunluğunu, iç ve dış ticaretimizi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının konuyla ilgili uygulama ve projelerini, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Müslüm Beyazgül ile konuştuk.

Tıbbi ve aromatik bitki deyince ne anlamalıyız? Bu başlığa hangi ürünleri sığdırabiliriz?
Bu bitkilerin çok geniş bir kullanım alanı var. Bu yüzden tıbbi ve aromatik bitkilerin tanımını tam olarak yapabilmemiz oldukça zor. Günümüzde “tıbbi” ve “aromatik” bitkiler terimi genellikle birlikte kullanılıyor. Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalıkları önlemek, sağlıklı yaşamak veya hastalıkları iyileştirmek için ilaç olarak kullanılan bitkilerdir.

20 ÇEŞİT TIBBİ VE AROMATİK BİTKİNİN TARIMI YAPILIYOR

Tıbbi ve aromatik bitkiler oldukça fazla çeşitliliğe sahip. Türkiye’deki üretim alanları nereler ve hangi çeşitler ülkemizde daha çok ön plana çıkıyor?
Ülkemizde doğadan toplanan tür ve çeşitler ile birlikte iç piyasada ticarete konu olan bitki sayısı yaklaşık 350 kadardır. Bu bitkilerden de yaklaşık 100 kadarının ihracatı yapılıyor. Yıllar içinde değişim göstermekle birlikte Türkiye’de 20 çeşit tıbbi ve aromatik bitkinin 1,3 milyon dekar alanda tarımı yapılıyor. Üretim miktarı bakımından siyah çay, kırmızıbiber, haşhaş, kimyon, nane, kekik, yağlık gül ve anason ilk sıralarda yer alıyor. Genel olarak tıbbi ve aromatik bitkilerin tarımı ve işleme tesisleri Ege, Akdeniz, Marmara ve İç Anadolu Bölgesi'nde yoğunlaşmış durumda.

TÜRKİYE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİNDE ÖNE ÇIKAN ÜLKELERDEN
Ülkemizin farklı iklim ve ekolojik koşullara sahip olması tıbbi ve aromatik bitki çeşitliliğimizi nasıl etkiliyor? Bu anlamda dünyadaki konumumuz nedir?
Türkiye, dünyada üç biyocoğrafyanın kesiştiği ve iki gen merkezini barındıran konumundan dolayı 11 bin 707 bitki çeşidi ile büyük bir zenginliğe sahip. Bu bitkilerin 3 bin 649’u ise yöreye özgü iklim ve toprak şartlarında yetişen ülkemize ait endemik tür ve çeşitlerden oluşuyor. Bu durum Türkiye’ye, dünyadaki ülkeler arasında tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinde önemli bir avantaj sağlıyor.

Bu ürünlerin dış ticaretimizdeki yeri nedir?
Tıbbi ve aromatik bitkilerin dış ticaretinde onlarca bitki yer alıyor. Bu bitkilerden bazıları hem endüstri bitkileri sınıfında yer alırken hem de tıbbi ve aromatik bitki olarak kabul ediliyor. Tıbbi ve aromatik bitkilere ilişkin özel bir sınıflandırma ve GTİP(Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numarası olmamakla birlikte, Türkiye’nin tıbbi ve aromatik bitkiler ihracatı yaklaşık 303,6 milyon dolar, kahve hariç ithalatı ise yaklaşık 267,1 milyon dolar düzeyinde gerçekleşiyor.

KEKİK İHRACATTA EN ÖNDE
En çok ticareti yapılan tıbbi ve aromatik bitkiler hangileridir?
İhracatta en önemli bitkiler; kekik, haşhaş, defne, çay, anason, kimyon, adaçayı, mahlep, kırmızıbiber ve bitkisel çaylar. Türkiye dünyanın en önemli kekik, defne ve haşhaş ihracatçısıdır. İhracatta kekik yüzde 25’lik payla ilk sırada yer alıyor. Kekik ihracatı, geçmişe oranla yüzde 300 artışla 60 milyon doları aşmış durumda. Kekik üretiminin yarısı Ege Serbest Bölgesi’nden gerçekleştiriliyor. İthalatta en önemli bitkileri; kahve, çay, keten, karabiber, keçiboynuzu, kimyon, çörekotu, şerbetçiotu şeklinde sıralayabiliriz.

BAKANLIK DIŞ PAZAR AVANTAJINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
Tıbbi ve aromatik bitkiler daha çok doğal ortamda yetişiyor ancak bunların kültürü alınarak kontrollü bir şekilde tarımı da yapılabiliyor. Ülkemizde daha çok hangi bitkiler üretici kontrolünde yetişiyor? Bunun önünü açmak için Bakanlığın yaptığı çalışmalar var mı?
Ülkemizin mevcut toprak ve su kaynakları ile biyoçeşitlilik durumu dikkate alındığında, bu çeşitliliği uluslararası pazarlarda avantaja dönüştürmek için Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından, “Itrî ve Tıbbî Bitkiler ile Boya Bitkileri Üretiminin Geliştirilmesi Projesi” başlatıldı. 2018 yılından itibaren bu proje 38 ilde yürütülmeye başlandı. İlerleyen yıllarda projenin 81 ilde uygulanması hedefleniyor. Bu proje ile araştırma, yayım ve çiftçi bağının güçlendirilmesi, üretimin iç ve dış talebe uygun olarak geliştirilmesi, uluslararası piyasaların istediği kalite ve miktarda tıbbi ve aromatik bitkilerin üretilmesi, kayıt ve izlenebilirliğin sağlanması, üretim havzalarının oluşturulması ve sektörel iş birliğinin artırılması amaçlanıyor.

Haber Görseli

"Itrî ve Tıbbî Bitkiler ile Boya Bitkileri Üretiminin Geliştirilmesi Projesi" kapsamında 2016-2018 yılları arasında yürütülen faaliyetler:
Mevcut durum analizine yönelik çalışmalar:
• Denizli, Trabzon ve Hatay’da sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayları” yapıldı.
• Mevcut durum analizi sonrasında sektörün strateji belgesini hazırlamak üzere çalışmalar başlatıldı; bu amaçla tıbbi ve aromatik bitkiler ticareti yapan taraflarla, İzmir, Ankara ve Antakya’da bir araya gelindi.
Teknik personele yönelik eğitim çalışması ve alt yapının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar:
• Projenin uygulandığı 38 ilde en az üç personelden oluşan tıbbi ve aromatik bitkiler teknik ekibi oluşturuldu. Toplam 735 teknik personele yönelik hizmet içi eğitim çalışmaları yürütüldü.
• Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı 5 araştırma enstitüsünün alt yapısını güçlendirmek için çalışmalar başlatıldı.
Çiftçi bazında yürütülen çalışmalar:
• AR-GE çalışmaları tamamlanan tür ve çeşitlerin, çiftçi şartlarında yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu amaçla Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı araştırma enstitüleri ile iş birliği halinde demonstrasyon çalışmaları yürütülüyor.
• Şimdiye kadar 7 bin 135 çiftçiye eğitim verilerek, 26 ayrı tıbbi ve aromatik bitki tür ve çeşidinde toplam 2 bin 740 dekar alanda demonstrasyon çalışması yapıldı.
• Demonstrasyon yapılan bitkilerin, kalitelerinin belirlenmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Batı Akdeniz Araştırma Enstitüsünde etken madde analizi yapıldı.

Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği üzerine desteklemeler yapılıyor mu?
Dünya piyasalarının istediği kalite ve miktarda, güvenilir tıbbi ve aromatik bitki üretiminin artırılması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yeni bir destekleme politikası uygulanmaya başlandı. Bu çerçevede 2018 yılı için; iyi tarım uygulamaları kapsamında tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiren çiftçilere dekara 50 ila 100 TL, işletme büyüklüğü toplam 5 dekar veya altında tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan küçük aile işletmelerine dekara 100 TL, mazot ve gübre desteği olarak dekara 14 TL, organik tarım yöntemi ile üretim yapan üreticilerimize ise dekara ürün kategorilerine bağlı olarak 10 ila 100 TL arasında değişen destekleme ödemesi yapılması planlanıyor. Ayrıca, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca başlatılan “Milli Tarım Projesi ve Havza Bazlı Destekleme Modeli” kapsamında önümüzdeki yıllarda tıbbi ve aromatik bitkilerin de planlaması ve desteklenmesi ile ilgili çalışmalar yürütülüyor.

DESTEKLERLE ÇÖREKOTU, LAVANTA VE ADAÇAYI ÜRETİMİ ARTTI
Yıllar içerisinde bu bitkilerin üretim miktarı nasıl seyretti? En son gelinen noktada üretim rakamlarımız ne durumda?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının proje uygulamaları kapsamında uzun süredir üretimi yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerin yanı sıra yeni üretime alınan tür ve çeşitler de mevcut. Yapılan proje ve destekleme çalışmaları ile kekik üretimi 12 bin tondan yüzde 11 artarak 14 bin tona, Anadolu adaçayı 80 tondan 6 kat artışla 596 tona, lavanta 400 tondan yüzde 11 artışla 845 tona, çörekotu 425 tondan 6 kat artışla 3 bin tona, rezene bin 500 tondan yüzde 38 artışla 2 bin tona ulaştı. Bu ürünlerin yanı sıra oğulotu, safran, şevketi bostan, rezene, ekinezya, safran, sarı kantaron, portakal nergisi, fesleğen, sakız, şeker otu, salep orkidesi, defne, kinoa, karabuğday, stevia gibi tür ve çeşitler ile proje illerinde çiftçi şartlarında demonstrasyonlar şeklinde üretim çalışmaları yapılmakta.

Bu ürünlerin kullanım alanları nereler? En çok hangi alanlarda değerlendiriliyor?
Tıbbi ve aromatik bitkiler ile bu bitkilerden elde edilen ürünlerin; gıda, sağlık ve kozmetik sektöründe yoğun olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Gıda sektöründe çeşitli keyif içecekleri, gıda koruyucu ve zenginleştirici katkılar yanında renk ve aroma oluşturmakta kullanıldığı gibi doğrudan şifalı gıda olarak da tüketiliyor. Sağlık sektöründe insan, hayvan ve bitki sağlığını koruyucu ürünlerde kullanılırken; her geçen gün kullanılan ürün sayısı ve kullanım şekli artıyor. Kozmetik sektöründe ise doğal ve organik ürünlere olan tüketici talepleri doğrultusunda ürün çeşidi ve kullanım alanları artış gösteriyor.