MAYIS-HAZİRAN 2021 / ÖZEL HABER

AB ülkelerinden daha az pestisit kullanıyoruz


Müge ÇEVİK    

21.05.2021 


Bitkisel üretimde, zararlı organizmalardan kaynaklı ürün kayıpları en önemli risklerden biri durumunda. Bu riskten korunmak için de bitki koruma ürünlerinin yani pestisitlerin kullanımı zorunlu hale gelebiliyor. Elbette, 4D olarak da adlandırıldığı haliyle; doğru bitkiye, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru bitki koruma ürününün kullanılması şartıyla. Kimyasal bitki koruma ürünlerinin bu şekilde kullanımı konusundaki çalışmalar sürerken, kültürel, biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerinin artırılması konusundaki çabalar da devam ediyor. Ülkemizde bitki koruma ürünlerinin kullanımına ilişkin sorularımızı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yunus Bayram’a yönelttik. Bayram, ülkemizin pestisit yönetimi konusunda birçok yeniliğe imza attığını belirterek, pestisit kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmaları dergimize anlattı.

Öncelikle bitki koruma ürünü (pestisit) nedir? Ne için kullanılır kısaca bahseder misiniz?
 
Bitki Koruma Ürünleri (BKÜ) bitkisel üretimde kayıplara yol açan zararlı, hastalık ve yabancı otlarla mücadelede kullanılan ve kullanıcıya farklı formülasyonlarda sunulan aktif madde veya preparatları ifade etmektedir. Bu ürünler: pestisitler (insektisit, akarisit, fungisit, herbisit vb.), bitki gelişim düzenleyicileri (BGD), böcek cezbedicileri (Attractants), böcek uzaklaştırıcıları (Repellents), böcek gelişimi düzenleyicileri (IGR), beslenmeyi engelleyiciler, biyopreparatlar, bitki aktivatörleri, fizyolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan maddeler, biyolojik mücadele etmenleri, tuzak ve feromonlardır. Bitkisel üretimde tüm tedbirler alınmasına rağmen bazen yüzde 15-20 arası ürün kaybı riski bulunmaktadır. Şayet tedbir alınmaz ve zararlı organizmalarla mücadele edilmezse bu zarar yüzde 70- 100 seviyesine ulaşabilmektedir. Zararlı organizmalarla mücadele sadece tarlada, bağda, bahçede veya serada değil bazen hasat sonrası dönemde muhafaza yerlerinde bile devam etmektedir. 
 
BİR HEKTARDA ORTALAMA 2,5 KİLOGRAM PESTİSİT KULLANILIYOR
Türkiye’de yıllık bitki koruma ürünü kullanımı miktarı hakkında bilgi verir misiniz? Dünya ile kıyaslandığında bitki koruma ürünü kullanımında hangi sıradayız?
 
Türkiye’de bugün itibarıyla ekonomik öneme sahip 165 civarında kültür bitkisi yetiştirilmektedir. Bu bitkilere arız olan böcek, akar, nematod, bakteri, virüs, mantar, viroid, fitoplazma gibi makro ve mikro zararlı organizmalar ile tavşan, çekirge, fare, kuş ve domuz gibi “genel zararlılar” olmak üzere mücadele edilmesi gereken 646 zararlı organizma bulunmaktadır. 2020 yılı sonu itibarıyla verilere bakıldığında bitki ve bitkisel ürünlere arız olan 646 zararlı organizmaya karşı 4 bin 700 ruhsatlı bitki koruma ürünü bulunmaktadır.
 
Bitki koruma ürünü kullanım miktarı ise yıllık ortalama 50-55 bin ton civarındadır. 24 milyon hektar alanın 3 milyon hektar alanı nadas olarak bırakıldığı düşünüldüğünde 20-21 milyon hektar alanda bitkisel üretim yapılmaktadır. Bu ekiliş alanı ile toplam kullanım miktarı karşılaştırıldığında yıllara göre küçük değişiklikler olmakla beraber Türkiye’de yıllık ortalama hektara 2,2-2,5 kilogram pestisit kullanılmaktadır (FAO, 2017). Nitekim Çin, İsrail, Güney Kore, Malta ve Japonya’da yıllık pestisit kullanımı hektara 10 kilogramın üzerinde iken; Hollanda, Belçika, İrlanda, İtalya ve Portekiz ülkeleri yıllık 5 kilogramın üzerinde; Almanya, Fransa, İspanya, Avusturya, İngiltere gibi ülkeler de yıllık 3-4 kilogram pestisit kullanmaktadır. Bu ortalamalara bakıldığında ülkemiz Avrupa Birliği (AB) ortalamasının altında yer almaktadır. Ancak bu miktarı daha da düşürmek mümkün olup hedefimiz bu miktarı hektar başına 2 kilogramın altına düşürmektir. 

Haber Görseli

ÇİFTÇİLERİMİZİN BKÜ KULLANIM BİLİNCİ ARTIYOR
Bu ürünlerin kullanımı konusunda çiftçiler ne kadar bilinçli? Bu konuda bilincin artması için Tarım ve Orman Bakanlığı neler yapıyor?
 
Geçmiş yıllara kıyasla çiftçilerimizin bilinç düzeyi gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle ülkemizin aynı zamanda tarımda net ihracatçı ülke olması nedeniyle alıcı ülkelerin üretim talepleri üreticilerimizi daha dikkatli ürün üretmeye yönlendirmektedir. Aynı zamanda son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de gittikçe yaygınlaşan organik tarım, iyi tarım uygulamaları, entegre mücadele gibi üretim talepleri ve tüketici bilinç düzeyinin artması nedeniyle iç piyasada artan daha sağlıklı ürün talepleri çiftçilerimizin üretim alışkanlıklarının olumlu yönde değişmesine katkı sağlamaktadır. Bakanlığımızın daha çevreci mücadele metotlarını desteklemesi ve teşvik etmesi de bu farkındalığı arttırmaktadır. 
 
Çiftçi eğitimi sürekli ve dinamik olmalıdır. Eğitimler ne kadar tekrar gibi görünse de katılımcıların bilgisi pekişmekte ve yeni eğitim alanlar ise ilk kez bilgi sahibi olmaktadır. Bu anlayış ile il, ilçe ve enstitü müdürlüklerimizin teknik elemanları ile birlikte eğiticilerin eğitimi tarla okulları, teorik ve uygulamalı eğitimler, entegre mücadele eğitimleri, çiftçilerle birlikte yürütülen entegre mücadele projeleri gibi projeler yürütülerek, tahmin uyarı sistemleri kullanarak çiftçilerimizin, üreticilerimizin doğru zamanda, doğru mücadele metotları ile mücadele yapmaları sağlanmaktadır. 
 
BİTKİ KORUMA ÜRÜNLERİ VERİ TABANI 
Herkesin çok kolay ulaşabileceği “Bitki Koruma Ürünleri Veri Tabanı” ve mobil uygulaması 2015 yılından beri tüm paydaşların erişimi için hizmete sunulmuştur. Bu programda ruhsatlı BKÜ’nün onay, aktif madde içeriği, formülasyonu, tavsiye konuları, uygulama dozu, son ilaçlama ile hasat arası bırakılması gereken süre (PHI), maksimum kalıntı limiti (MRL) gibi tüm bilgilere kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Bu veri tabanı aslında BKÜ rehberidir. Bu bilgilere uyulduğunda tavsiye dışı kullanım veya aşırı doz kullanımı önlenmektedir.

Haber Görseli

BKÜ’NÜN RUHSATLANDIRILMASI
Yanlış bitki koruma ürünü kullanımı ile ilgili denetimler ne şekilde yapılıyor?
 
Ülkemizde BKÜ’nün ruhsatlandırılması mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir. Ruhsatlandırma aşamasında ürüne ait biyolojik, fiziksel ve kimyasal özellikler ile kalıntı, dayanıklılık, direnç, yan etki, toksikolojik ve ekotoksikolojik çalışmalar insan ve hayvan sağlığı ile çevreye olan etkileri göz önünde bulundurularak değerlendirilmektedir.  Söz konusu çalışmalar kapsamında, her yönüyle uygun bulunan BKÜ’ye ruhsatlandırma yapılmaktadır. 
 
Ruhsatlandırılan bitki koruma ürünü etiketinde; ürünün uygulama dozu ve dönemi, son ilaçlama ile hasat arasındaki süre, bitki koruma ürünün uygulamaya hazırlanması, kalibrasyon, ilaçlama makinesinin temizliği, bitki koruma ürününün kullanım şekli, ilk yardım önlemleri, zehirlenme belirtileri, önlem ve zararlılık ifadeleri ile kullanırken ve depolarken dikkat edilecek hususlar kullanıcının dikkatine sunulmaktadır. 
 
Bakanlıkça onaylı etiket örneğinde yer alan uyarılar ve zirai mücadele teknik talimatları dikkate alınarak bu ürünlerin zirai mücadelede kullanılması halinde insan ve hayvan sağlığı ile çevreye olan etkileri bakımından risk teşkil etmemektedir. Belirtilen kurallara uyulmaması durumunda ise bitki sağlığı açısından kalıntı problemleri ile insan ve hayvan sağlığı ile çevreye olan etkileri nedeniyle öngörülemeyen düzeyde tehlikelerin ortaya çıkması mümkün olabilmektedir.
 
HASAT ÖNCESİ VE SONRASI PESTİSİT DENETİMİ
“Hasat Öncesi Pestisit Denetimi” projesi ile başta risk bazlı taze meyve ve sebze olmak üzere bitkisel ürünlerin üretildiği, bağ, bahçe ve sera gibi üretim alanlarında henüz ürünler hasat edilmemişken numune alınmakta ve gıda laboratuvarlarında analizleri yapılmaktadır. Herhangi bir tavsiye dışı kullanım veya aşırı doz kullanımı ve kalıntı söz konusu ise üreticiye para cezası, ürünün imha edilmesi veya hasat süresi daha varsa hasadı geciktirme gibi müeyyideler uygulanmakta ve bu kapsamda her yıl ortalama 20 bin civarında örnek analiz edilmektedir. Aynı zamanda 81 ilde bu uygulama bir program çerçevesinde planlı olarak yapılmakta olup, illerin anahtar performans kriterleri içinde yer almaktadır. 
 
“Hasat Sonrası Pestisit Denetimi” projesi ile ürünlerin satıldığı manav, market, hal ve pazarlardan numune alınarak analiz edilmektedir. Herhangi bir kalıntı veya tavsiye dışı pestisit kullanımı durumunda geriye doğru izlenebilirlik çerçevesinde kayıtlar incelenerek ürünün imhası ve üreticiye ise 5996 sayılı yasa çerçevesinde para cezası, şayet üretici değil tedarikçi sorumlu ise bizzat satışı yapanlara karşı aynı Kanun çerçevesinde cezai işlem uygulanmaktadır.
 
PESTİSİTLERİ DOĞRU KULLANMAK ÇOK ÖNEMLİ  
BKÜ’nün yanlış kullanımından kaynaklı olarak hem insan sağlığı hem de çevre açısından oluşan zararlardan bahseder misiniz?
 
Tarımsal alanlarda kullanılan pestisitlerin tavsiyelerine göre kullanılmaması durumunda riskler artmaktadır. Sadece uygulanan hedef organizma ve bitkiye değil aynı zamanda çevreye, doğaya ve tüketiciye de zarar verebilme riski yüksektir. Örneğin aşırı kullanıldığında toprakta, suda birikerek doğal kaynakların kirlenmesi mümkündür. Çevre kirliliği, hedef olmayan diğer canlılar toprak ve suda yaşayan canlılar, faydalı böcekler zarar görmektedir. Pestisitlerin uygulandığı bitkileri tüketen hayvanlar zarar görmektedir. Aşırı ve hatalı pestisit uygulanması ve pestisit kalıntısı nedeniyle bitkisel ürünleri tüketen insanların sağlıkları tehlikeye girmektedir. Pestisitlere maruziyet durumuna ve miktarına göre insan sağlığı ciddi risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu yüzden sadece hedef organizmaya karşı doğru zamanda, doğru dozda, doğru BKÜ ve doğru şekilde uygulanmalıdır. Buna kısaca 4D kuralları da denilmektedir.

Haber Görseli

ÇEVRECİ MÜCADELE ARAYIŞLARI
Bitki koruma ürünlerinin kullanımıyla ilgili yeni teknolojiler nelerdir? Bu konuda yapılan AR-GE ve inovasyon faaliyetlerden de bahseder misiniz? Bunların sağlayacağı ekonomik ve çevresel faydalar nelerdir?
 
Bitkisel üretim yaparken istenen verim ve kalitede sağlıklı ürün elde etmek için sadece kimyasal mücadelenin yetmediği ve pestisitlerin tehlikeleri artık tüm dünya ülkeleri tarafından fark edilmiştir. Dünyada şu anki trend pestisit kullanımının azaltılması yönünde evrilmektedir. Bu yüzden AB yeşil mutabakat adı altında hem AB üyesi ülkeler hem de AB ile ithalat ve ihracatı olan yakın ülkeler için bu mutabakatı zorunlu hale getirmiştir. Bu kapsamda 2030 yılına kadar pestisitlerin yüzde 50 oranında ve gübrelerin de yüzde 20 civarında azaltılması hedeflenmektedir. Dünyada daha çevreci ve yeni alternatif mücadele arayışları hız kazanmıştır.
 
Biyolojik ve biyoteknik mücadele, mikro organizmalardan oluşan biyolojik preparatlar önem kazanmaktadır. İklim koşullarına göre meteorolojik verilerden de yararlanarak zararlı organizmaların yaşam döngülerine göre sıcaklık ve nem isteklerini dijital ortamda yapay zeka algoritmalarıyla yorumlayarak doğru zamanda mücadeleyi sağlamak için yeni erken tahmin uyarı sistemleri gibi uygulamalar büyük rağbet görmektedir. Son yıllarda birçok alanda kullanılan DRON ve İHA gibi yeni teknolojilerin zirai mücadelede ileriki dönemlerde kullanılacağı öngörülmektedir. Bu konuda mevzuat yenileme çalışmalarımız devam etmekte olup yakında çıkacak yeni yönetmelik ile bu tür cihazların kullanım koşulları da belirlenecektir.
 
DÜNYADAKİ İLK TAKİP SİSTEMİ BİZDE
Konuya ilişkin eklemek istediğiniz hususlar nelerdir?
 
Özellikle şunu belirtmek isterim ki ülkemiz pestisit yönetimi konusunda birçok yeniliklere imza atmış bir ülkedir. Planlı ve sürdürülebilir uygulamalarla pestisit kullanımının daha da azaltılması mümkün olup bu bizim de hedefimizdir. Sadece yeniliklerden birini örnek verecek olursak “Bitki Koruma Ürünleri Takip Sistemi” “Karekod” uygulaması 2018 yılından beri uygulanmaya başlandı. Yaklaşık olarak 350-400 firma, 56 üretim tesisi, 7 bin 100 civarında bayi ve toptancı çalışanları, 81 il ve bağlı ilçelerde kontrol sorumluları ile reçete yazma yetkisine sahip kişiler olmak üzere 20 bin civarında kişi kullanıcı olup, tüm paydaşlar bu programda tek çatıda işlem yapmaktadır.
 
Bu program ile BKÜ’nün ithalat aşamasından veya üretim başlangıcından, toptancıya, bayiye ve son kullanıcıya gidinceye kadar geçen tüm süreçlerinin sağlıklı bir şekilde izlenmesi ve buna göre illegal, kaçak, tavsiye dışı pestisit kullanımının önlenmesi, piyasa denetiminin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi mümkün hale gelmiştir. Bazı ülkelerde gönüllülük esaslı bu sisteme benzer yazılımlar bulunmakla beraber, böylesine tüm paydaşları kapsamlı bir şekilde bir programda toplaması bakımından ülkemizde başlatılan bu uygulama dünyada ilk olma özelliği taşımaktadır.

Pestitit çevre tarım bitki kimya takip