KASIM-ARALIK 2020 / NESLİ TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLER

Bereketin simgesi Kelaynak kuşları


Murat ÖZKAN    

23.11.2020 


Kelaynak (Geronticus eremita), kayalık veya yarı çöl kurak yaşam alanlarında bulunan iri yapılı, suda veya çamurda yürüyen ince uzun kıvrık gagalı, 70–80 cm uzunluğunda, 120–135 cm kanat genişliğinde bir kuş türüdür.

Soyu tehdit altında olan Kelaynağın dünyadaki son iki doğal popülasyonundan biri Kuzeybatı Afrika’da Fas’ta, diğeri ise Türkiye’de bulunmaktadır. Bunun yanında Avrupa’nın çeşitli hayvanat bahçelerinde 2 bine yakın kelaynak bulunmaktadır.
 
Kuşların başında tüy olmaması nedeniyle ismi "Kelaynak"tır. Boğazı ve gagası erişkinlerde koyu kırmızıdır. İlk yumurtadan çıktıklarında yavruların kafaları ve boğazları tüylüdür ve yaşları ilerledikçe bu tüyler yok olur. Siyah tüyleri güneş ışığının farklı açılarında parlak yeşil, kavuniçi ve mor renklerini yansıtır. Uçuşları ise hayrete düşürecek kadar zariftir. Ortalama ömürleri 25-30 yıl olan Kelaynaklar 3-4 yaşlarında erginleşirler. Yılda bir defa ve 1-3 yumurta yaparlar ve kuluçka süreleri 4 hafta kadardır. Erkek ve dişilerin belirgin özellikleri bulunmazken aynı davranışları göstermektedirler. Bu kuşların önemli bir özelliği de “tek eşli” olmalarıdır.
 
Kelaynaklar genelde böcekle beslenen bir türdür. Diğer taraftan akrep, kertenkele, yılan ve kurbağalarla, yeri gagayla eşeleyerek veya delik ve çatlakları karıştırarak beslenirler. Beslemelerini gündüz yaparlar ve genelde yaşamlarını koloni halinde sürdürürler.

Haber Görseli

NUH PEYGAMBER TARAFINDAN TUFAN’DA GEMİSİNE ALDIĞI RİVAYET EDİLİR
Tarihte, Kelaynak izlerine Nuh Tufanı’nda rastlanır. Hz Nuh’un, tufan sırasında gemisine bolluk ve bereket timsali olarak Kelaynaklardan bir çift aldığı rivayet edilir. Tufanın sonunda barış için bir güvercin, yeniçağ için bir kırlangıç ve bereket için ise bir Kelaynak salınır. Bu nedenle Kelaynak, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bereketin sembolüdür. 
 
Eski Mısırlıların hiyerogliflerinde yer alan ve Göbeklitepe’de bulunan taş anıtların üzerinde Kelaynak kuşlarına benzer kuş betimlemeleri bulunur. Kelaynaklar, Türkiye’den başlayarak Arap Yarımadası, Kuzey Afrika’yı takiben Fas’a kadar olan bölgede yaşamaktaydılar. 400 yıl öncesine kadar Avrupa Alplerinde de yaşamış olan bu türün kitle halinde yok oluşunun ana sebebi, değişen yaşam ortamlarına uyum sağlayamaması olarak görülmektedir. Bunun yanında yaşama ve beslenme alanlarının daralması, avcılık ve tarım zararlarına karşı uygulanan ilaçlamalar diğer önemli faktörlerdir.
 
1950 ve 60’lı yıllarda ülkemizde uygulanan bir takım yanlış tarım uygulamaları ile sayıları 300-400 çift civarında olan Kelaynakların sayıları 50’lere kadar düşünce, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce Şanlıurfa Birecik’te 1977 yılında Kelaynak Üretme İstasyonu kurulmuş ve faaliyete geçirilmiştir. Türkiye popülasyonu geçmişte tüm Güneydoğu Bölgesi'nde yaşarken, günümüzde yalnız Şanlıurfa’nın Birecik İlçesinin Fırat Nehrinin kıyısında bulunan ve Tarım ve Orman Bakanlığınca kurulmuş olan Üretme İstasyonunda yaşamakta ve üremektedir. Eylül 2020 yılı itibarıyla Birecik populâsyonu 280 bireydir.
 
Yaşam döngüleri içerisinde Kelaynaklar şubat ayının ortalarında Birecik’e ulaşmaktadırlar. Bir ila iki ay boyunca kendilerine yuva yapmakla meşgul olan Kelaynaklar, yuva yerlerini genellikle hem aşağıdan hem de yukarıdan yırtıcıların ulaşamayacağı dik kaya yüzeylerindeki girintiler ve oyuklarda yaparlar. Yavruların çıkmasıyla ebeveynler yoğun bir besin toplama dönemine girerler. Bunun sonucunda yavrular hızla büyüyerek iki ayda (haziran ortasında) uçacak duruma erişirler ve bir ay kadar çevrede beslendikten sonra temmuz ayında Birecik’ten güneye göç ederler. 
 
GÖÇE GİDEN KUŞLAR GERİ DÖNMEDİ
İstasyonda yetişen bireylerin bir kısmı göç olayını terk ederek yıl boyu Birecik’te yaşamaya başlamışlardır. Doğal göç olayı 1997 yılına kadar devam etmesine rağmen 1990 yılından sonra göçle giden bireylerden hiçbiri geri dönmemiştir. Birecik’te kurulan üretme istasyonundaki Kelaynak sayısını arttırmak amacıyla 1998 yılından itibaren göç mevsiminden önce (temmuz başı) tüm bireyler kafeslere alınmaktadır. Kafeslere alınmasına müteakip tüm kuşlar elden geçirilmekte, yeni doğan yavrular halkalanmakta, beden ölçüleri (gaga uzunluğu, ağırlık) ölçülmekte ve cinsiyetin genetik çalışmalarla belirlenmesi için kan ve tüy örnekleri alınmaktadır. Altı ayı kafeslerde geçiren bu kuşlar şubat ayında kafeslerden serbest bırakılmakta ve doğada üremelerine imkân sağlanmaktadır. 
 
Artık Kelaynak kuşları yarı vahşi bir yaşam sürdüren tür olarak kabul edilmektedir. Yarı doğal yaşam tarzına rağmen Kelaynaklarda göç içgüdüsü devam etmektedir. 2008-2013 yılları arasında yapılmış olan göçe gönderme denemelerinde kuşların hiç göçe gitmemiş olmasına rağmen göç yolunu bildikleri ve göç rotası olarak Fırat Nehrini güney istikametinde takip ederek sırasıyla Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan’a ulaşarak atalarının göç yolunu takip ettikleri görülmüştür.
 
Bu önemli kuş türümüzü Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak amacıyla Kelaynakları görmeye gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler için İstasyon içindeki yönetim binasının zemin katında ziyaretçi merkezi oluşturulmuştur.

Kelaynak kuşları