KASIM-ARALIK 2020 / KAPAK KONUSU

Çiftçi sosyal medyayı tarımsal eğitimde doğru ve etkin kullanıyor mu?


Hülya OMRAK    

23.11.2020 


Sektörde önemli çalışmalara imza atan ve aynı zamanda bir televizyon kanalında tarım programları yapan gazeteci İrfan Donat sosyal medya platformlarını, “çiftçinin dijital tarım teknolojisi ve yeni bilgilerle ön tanışma ve buluşma sahnesi” olarak özetliyor. Biz de İrfan Donat ile özellikle tarımsal eğitim konusunda Türk çiftçisinin sosyal medya ve internet kullanımı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sektörde önemli çalışmalara imza atan ve aynı zamanda bir televizyon kanalında tarım programları yapan gazeteci İrfan Donat sosyal medya platformlarını, “çiftçinin dijital tarım teknolojisi ve yeni bilgilerle ön tanışma ve buluşma sahnesi” olarak özetliyor. Biz de İrfan Donat ile özellikle tarımsal eğitim konusunda Türk çiftçisinin sosyal medya ve internet kullanımı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye’de sosyal medya platformları, çiftçinin bilgiye ulaşmasında nasıl bir rol üstleniyor?
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tarım, bir değişim ve dönüşüm içinde. Bu sürecin itici faktörü bilgi ve teknoloji.  Söz konusu bilgi ve teknolojinin de çiftçiye en kolay ve hızlı şekilde ulaşmasında sosyal medya platformları önemli bir aracı rol üstleniyor. Aslında sosyal medya platformları için bir nevi, çiftçinin dijital tarım teknolojisi ve yeni bilgilerle ön tanışma ve buluşma sahnesi diyebiliriz. Bildiğiniz üzere insanoğlu genelde yeniliklere biraz mesafeli ve temkinli yaklaşır. Kırsal kesimde bu durum daha yaygındır. Alışılmış ve geleneksel yaklaşımların dışına çıkmak biraz zaman alır. İşte bu zamanı kısaltan ya da akıllardaki soru işaretlerini kısmen gidererek, çiftçiyi bilgi ile buluşturmada sosyal medyanın etkisi yadsınamaz.
 
EN ÇOK KULLANILAN FACEBOOK
Türkiye’de dönem dönem sosyal medya mecraları arasında popülerlik değişiyor. Bir dönem hayatımızda Facebook en önemli sosyal medya platformu olarak öne çıkarken, sonra Twitter hızlı bilgi ve habere ulaşmada önemli bir araç olarak karşımıza çıktı. Şimdilerde ise Instagram’ın yıldızı daha çok parlıyor ve Youtube kanalları da yine insanların en rağbet ettiği platformlar arasında yer alıyor. Ama gözlemlerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki çiftçiler açısından Facebook hala en çok kullanılan ve paylaşım yapılan mecraların başında geliyor. Üreticiler Facebook gruplarında kendi konularında bilgi alışverişi sağlarken yorum ve görüşlerini de paylaşmayı ihmal etmiyor. 
 
ZİRAAT İLE İLGİLİ KONULARI TAKİP ETMİYORLAR
Geçen yıl, tarım teknolojileri şirketi DOKTAR tarafından gerçekleştirilen bir çiftçi anketinde “Teknoloji ve Medya Alışkanlıkları” başlığı da yer alıyordu.  Ankette yer alan “Akıllı telefon kullanıyor musunuz?” sorusuna çiftçilerin yüzde 66’ı "evet" cevabını vermişti.  Ama akıllı telefon kullanım oranının yüzde 66 olduğu bir ortamda üreticilerin yüzde 73’ü herhangi bir internet kanalından ziraat ile ilgili herhangi bir kaynağı takip etmediğini de belirtmişti. Bu da ilginç ve üzerinde düşünülmesi gereken bir veri.  Yine ankete göre, çiftçilerin ziraat konusunda en çok takip ettiği sosyal medya kanalının başında yüzde 13 ile Facebook grupları gelirken, banka uygulamalarını kullanan çiftçi oranı ise yüzde 2 seviyesindeydi. Aslında bu anketin sonuçları bile çiftçinin akıllı telefon ve sosyal medya platformlarına yönelik yaklaşımı hakkında önemli ipuçları veriyor bizlere.
 
SOSYAL MEDYA SAYESİNDE GENÇLER TARIMA YÖNELEBİLİR
Gençlere tarımın anlatılması noktasında sosyal medyanın etkisi ne boyutta?
Sosyal medya, bilgiye ulaşmanın en kısa, kestirme yolu haline geldi. Ama burada da seçici olmak gerekiyor. Zira doğru bilgiden daha fazla yanlış, eksik ya da yalan bilgiler sosyal mecralarda dolaşabiliyor. Bu durum, her alanda olduğu gibi tarım ve gıda sektörü için de geçerli. Tarımla ilgili zaman zaman kafa karışıklığına yol açacak, insanları yanlış yönlendirebilecek bilgi ve haberler de yer alabiliyor. O yüzden herkes gibi gençlerin de kendi filtrelerini oluşturması ve sosyal medyadaki bilgi ve haberleri kendi süzgeçlerinden geçirme alışkanlığı elde etmesi lazım. 
 
TARIM GELECEK VAAD EDEN STRATEJİK SEKTÖRLERİN BAŞINDA
Buradan yola çıkarak gençlere tarımın anlatılması noktasında sosyal medyanın etkisine gelirsek şunu söyleyebilirim. Tarım, her ne kadar çoğunlukla zorluklar ve sıkıntılarla anılsa da gelecek vaat eden stratejik önemdeki sektörlerin başında yer alıyor. Geleceği parlak olan bir sektörün devamlılığı için de genç nüfusu bu alana çekmemiz elzem. Bunu yaparken de gençlerin yoğun olarak kullandığı sosyal medya platformları önemli bir anahtar rolünde. Zira gençler dünyaya ellerindeki akıllı telefonlar ve tabletlerden bakar hale geldi.

Hayatlarını şekillendiren kararları alırken sosyal medya mecralarından fazlasıyla etkileniyorlar.  Dolayısıyla sosyal medyanın etkisini tarımdaki potansiyel ve fırsatları anlatmak açısından daha etkin ve doğru şekilde kullanmak çok daha önemli hale geliyor. 

Haber Görseli

TARIM ÜRÜN YETİŞTİRMENİN ÖTESİNDE
Onlara tarımla uğraşmanın salt tarla ya da bahçenin içinde bir ürün yetiştirmenin ötesinde olduğunu anlatmamız lazım. Bu işin yazılım, mühendislik, lojistik, pazarlama ve ticaret gibi farklı boyutları olduğunu ve multidisipliner yaklaşımlarla tarıma farklı açılardan katkı sağlanabileceği anlatılmalı. Bugün dünyanın farklı bölgelerinde tarım ve gıda sektöründe şahit olduğumuz milyarlarca dolarlık girişim ve yatırım hikâyelerinin temelinde gençler ve o gençlerin bilgi, veri ve teknolojiyi harmanlayarak ortaya çıkardıkları yeni fikirler var.
 
Dolayısıyla her fırsatta söylediğimiz bir şeyi burada da tekrarlamak istiyorum. Tarımın temel girdileri artık sadece tohum, gübre, mazot ve zirai ilaç gibi ürünler değil… Artıl bilgi, teknoloji, veri ve teknikler de tarımın stratejik girdileri arasında yer alıyor. 
 
Dolayısıyla tarımda emeğin karşılığını almak için artık sadece "alın teri" dökmek yetmiyor."Akıl teri" de dökmek gerekiyor. Yani, doğru bilgi, veri, teknik ve teknolojiyi harmanlayarak kırsaldaki üretim ve sonrasındaki süreçlere yansıtmamız lazım. İşte o zaman dünyada daha rekabetçi hale gelebiliriz. 
 
TÜM DÜNYADA GENÇ NÜFUSUN TARIMA İLGİSİ AZ
Gençlerimizin tarım sektörüne ilgisi nasıl? Azsa neden?
Gençlerin tarım sektörüne ilgisi genel itibariyle az. Ama bu Türkiye’ye özgü bir durum değil. Dünyanın birçok bölgesinde benzer bir tablo söz konusu. Küresel anlamda kırsaldaki nüfusun yaş ortalaması hızla artıyor. Zira yeni nesil bu işi büyüklerinden devralmıyor. Kırsaldan kente göç olgusu tüm dünyada var olan ve üzerine kafa yorulan bir durum. Gelişmiş ekonomilerde genç iş gücü açığı makineleşme/otomasyon/teknoloji yatırımlarıyla kısmen kapatılmaya çalışılıyor. Zaten artık tarımda teknoloji kullanımının çok daha yaygın hale geleceği aşikâr. Geliştirilen teknolojiler ışığında artık drone ve robotlar kısmen tarımsal üretimde bir yer edindi. Süreç insansız tarıma doğru ilerliyor.

Haber Görseli

SEKTÖRE SAYGINLIK KAZANDIRILMALI
Sizin sorunuza dönersek… Gençlerin tarıma ilgisi neden az? Aslında bu sorunun tek bir yanıtı yok. Ayrıca bu sorunun evrensel bir cevabı da yok zira her ülkenin kendi dinamikleri var. Türkiye özelinde bakarsak, gençlerin tarıma ilgisinin az olmasının sebeplerinin başında sektörde yaşanan öngörülemezlik sorunu geliyor. Arz-talep-fiyat dengesinde yaşanan sıkıntılar çiftçileri hem maliyet hem de satış fiyatları tarafında sıkıştırdığı için aileler genellikle çocuklarının bu işi yapmasını istemiyor. Ya da zaten mevcut duruma şahit olan gençler dedelerinin, babalarının yaptığı işi ailesi istese de devam ettirmek istemiyor. Dolayısıyla önce tarımı ekonomik olarak cazip kılacak hale getirmek ve bunun istikrarlı şekilde sürekliliğinin sağlanması lazım. Bunun yanında işin sosyal boyutu da var. Kırsaldaki hayat şartlarının iyileştirilmesi, ulaşımdan altyapıya, eğitimden sağlığa kadar temel alanlarda kentlerle kırsal arasındaki refah farkını en düşük seviyeye çekebilmemiz şart. Bu da işin kırsal kalkınma boyutunu teşkil ediyor. Bir diğer nokta ise itibar…  Bu işten iyi kötü para kazananlar arasında tarımdan kopanlar da var ve sebebi ise sektörün itibar sorunuyla ilgili. Tarım sektörü Türkiye’de yıllarca hor görülen bir alan oldu. Sofralara gelen gıdaların hangi zor şartlar altında, nasıl bir emek karşılığında önümüze geldiğini anlatamadık, farkındalık yaratamadık. Pandemi süreciyle birlikte bir uyanış oldu. Tarımın önemi ve çiftçinin değeri kısmen de olsa anlaşılmaya başlandı ama sektörün hala saygınlık kazandırılmaya ihtiyacı olduğu görüşündeyim.
 
ÇİFTÇİ SOSYAL MEDYA VE İNTERNETTE DOĞRU YÖNLENDİRİLMEYE MUHTAÇ
Çiftçi sosyal medyayı kendi mesleği için eğitim aracı olarak görüyor mu?
Çiftçinin henüz tam olarak sosyal medyayı kendi mesleği açısından bir eğitim aracı olarak gördüğünü düşünmüyorum. İnternetin, teknolojinin ve dolayısıyla sosyal medyanın nimetlerinden yararlanan bir kesim var ama bunun çok yaygın ve etkin şekilde değerlendirildiğini düşünmüyorum. Burada belki çiftçilere, ellerindeki teknolojinin kullanımının doğru anlatılamamasının da rolü var.  Çiftçinin tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi teknoloji ve sosyal medya kullanımında da doğru yönlendirme ve bilgilendirmeye ihtiyacı olduğu görüşündeyim.

Haber Görseli

ÇİFTÇİ GELİŞEN TEKNOLOJİYE MERAKLI
Sürekli sahada olan birisi olarak sizce, çiftçinin internet platformlarına yaklaşımı nasıl? Çiftçinin internet kullanımının geliştirilmesi adına neler yapılabilir?
 
Çiftçilerin teknolojiye dair biraz daha temkinli yaklaştığını söylemiştim ama bu, çiftçilerimizin meraklı olmadıkları anlamına gelmiyor. Çiftçiler de tıpkı diğer sektörlerdeki insanlar gibi kesinlikle teknolojiye, yeniliklere meraklı. Sadece kabul ve uyum süreçleri kentlerdeki ortalamaya göre biraz daha zaman alabiliyor. Bunun da sebeplerinden bir tanesi çiftçilerin yaş ortalamasının 56-57 seviyelerinde olması. Dolayısıyla nüfus yaşlandıkça teknolojiye adaptasyon süreci de uzuyor ve zorlaşabiliyor. Ama bunun farkında olan şirketlerin büyük çoğunluğu uygulamalarını kolay ve anlaşılır şekilde geliştirdikleri için artık çok da sorun teşkil etmiyor. Ama bugün köyleri dolaştığımda, tarlada, bahçede, kahvelerde yaptığımız sohbetlerde görüyorum ki birçoğu çalıştıkları banka, gübre, zirai ilaç ya da tohum şirketinin internet platfomlarından haberdar ve bu platformların mobil uygulamalarını telefonlarına indiriyor ve kullanmaya çalışıyor.
 
Siz de kendi sosyal medya platformlarınızdan tarımla ilgili çeşitli videolar paylaşıyorsunuz. Bu videolara özellikle gençlerin geri dönüşleri nasıl oluyor?
Paylaştığım yazı, bilgi ve videolarla ilgili oldukça güzel geri dönüşler alıyorum. İşin ilginç tarafı etkileşimler sadece tarım sektöründe faaliyet gösteren kitleden gelmiyor. Tarımla uzaktan yakından alakası olmayan ama sektörün öneminin farkında olan şehirli kitleden de çok büyük ilgi var. Kentlerde yaşayıp kırsala taşınma hayali olanlar da sosyal medya üzerinden bizimle sık sık iletişime geçiyor. 
 
TARIMA İLGİ ARTIYOR
Bazı yatırımcı ve girişimci gençler de farklı iletişim kanallarından bizlere sorular soruyor ve fikir danışıyor. Çoğunlukla organik tarım yapmak isteyenler ön plana çıkıyor. Bazıları memleketlerinde ailelerinden kalan tarım arazilerini nasıl değerlendirebileceğini soruyor. Aslında tüm bunlar da 7’den 77’ye farklı kesimlerden tarıma ilginin her geçen gün arttığının güzel bir göstergesi.
 
İşim gereği Türkiye’nin farklı bölgelerinde farklı ürünlerle ilgili ekim, dikim ya da hasada katılıyorum. Üreticilerle sohbet edip hikâyelerine ortak olduğumuz bu çekimleri hafta sonları Bloomberg HT’de “Mevsiminde Tarım” programında ekranlara getiriyoruz. 
 
TEKNOLOJİ KULLANIMI BÖLGELER ARASINDA BİLE FARKLILIK GÖSTERİYOR
Çiftçilerimizin tarımsal konularda internet ve sosyal medya kullanımı noktasında diğer ülkelerle bir kıyaslama yapmanız mümkün mü?
Açıkçası çiftçilerimizin tarımsal konularda internet ve sosyal medya kullanımını diğer ülkelerle karşılaştıracak bir araştırma ya da veri elimde yok. O yüzden sağlıklı bir kıyaslama yapmam mümkün değil. Ama bu arada şunu da unutmamak lazım. Her ülkenin sosyal ve ekonomik yapısı farklı. Kırsaldaki dinamikler çok değişken. Bırakın ülkelerarası karşılaştırmayı bazen Türkiye’nin farklı bölgelerinde çok farklı sonuçlar ortaya çıkabiliyor.  Sorunuza bir de şu açıdan yanıt vermek isterim. Türkiye’de sosyal medya kullanımının birçok ülkeden daha yaygın olduğu zaten biliniyor. Ama bu iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi emin değilim. Zira burada internette geçirilen zamanın niceliğinden çok niteliğine bakmak lazım.
 
Bu arada Türk Tarım Orman Dergisini yakından takip ediyorum. Çok önemli ve güzel konular ele alınıyor ve ilginç röportajlara imza atılıyor. Yayın hayatınızda başarılarınızın devamını dilerim.

İrfanDonat çiftçiteknoloji sosyalmedya