MART-NİSAN 2025 / COĞRAFİ İŞARETLERDEN HABER VAR

Yılın ilk coğrafi işaretli ürünleri


Ayşegül BAŞAY    

05.06.2025 


Coğrafi işaretler, bir ürünün belirli bir coğrafi bölgeye özgü olduğunu ve o bölgedeki geleneksel üretim yöntemlerine dayandığını gösterir. Bu işaret, ürünlerin kalitesini ve özgünlüğünü koruyarak, yerel ekonomiye katkı sağlar ve tüketicilerin güvenle tercih edebileceği ürünlerin ortaya çıkmasına olanak tanır. Ortaya çıktığı bölgenin özgün tatlarını, el sanatlarını ve kültürel mirasını geleceğe aktarırken ürünün niteliklerini de koruyan ve uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazandıran “coğrafi işaret tescilli” ürünler grubuna, bu yıl Kavaklıdere bakır el işlemeciliği, Kepsut Bükdere küflü katık peyniri ve Bitlis balı da katıldı.

SEKİZ YÜZYILLIK GEÇMİŞİ İLE KAVAKLIDERE BAKIR EL İŞLEMECİLİĞİ
 
Kavaklıdere bakır el işlemeciliği, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2 Ocak 2025 tarihinde “mahreç işareti” ile tescil ettirilmiştir. Muğla’nın Kavaklıdere ilçesinde uygulanan bu geleneksel bakır işleme yöntemi, bakır levhalar üzerine çeşitli desenlerin işlenmesi ve şekillendirilmesiyle ortaya çıkar. Bu teknik; güğüm, ibrik, su maşrapası, kazan, kaynatma kabı, depme, çanak, sini, tepsi, çerez tavası, bakraç ve dığan(yağ tavası) gibi hem süs hem de gündelik kullanım eşyalarının yapımında kullanılır.  
 
Anadolu’nun en eski el sanatlarından biri olan bakırcılık Kavaklıdere yöresinin derin kültüründen de beslenir. Yörenin geleneksel bakırcılığı, 800 yıla yakın bir geçmişe sahip olup Toroslardan gelen boylar tarafından bu topraklara getirilmiş ve burada şekil almıştır. Bakırcılık, yalnızca bir meslek değil aynı zamanda bir kültür mirasıdır. Bakırcılığın önemli bir yönü, işleme ve şekil verme sürecindeki zanaatkârların gösterdiği ustalık ve emektir. Isıyı en iyi ileten bakır, bu zanaatkârlar tarafından özenle işlenir ve yıllarca süren deneyimlerin sonucunda estetik ve fonksiyonel birer sanat eserine dönüşür (Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2024).
 
Rivayetlere göre, Kavaklıdere’nin tarihi II. Murat Dönemi’ne kadar uzanır. Osmanlı Devleti’ne katılmasının ardından yörüklerin bu topraklara yerleşmesiyle hem coğrafi hem de kültürel olarak bir dönüşüm yaşanmıştır. Gürül gürül akan dereleri ve çevresindeki kavak ağaçları, bu bölgeye ismini kazandırırken bakırcılık da yörenin karakteristik mesleği hâline gelmiştir. Zamanla Kavaklıdere, sadece bölgesel değil Batı Anadolu’nun bakırcılık merkezi hâline gelmiş, sokaklarında 200’ü aşkın bakırcının çalıştığı bir ticaret merkezi olmuştur. 
Bakırcılığın bir diğer özel yönü ustaların kendilerine ait gizli bir dili olmasıdır. Bakırcılar arasında kullanılan bu dil, “palleci dili” ya da “meekçi naslığı” olarak bilinir. Bu özel dil, sadece meslektaşları arasında iletişimi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yüzyıllar boyu süregelen bir zanaatın korunmasını ve aktarılmasını da sağlar (Özmen, 2020).
 
OĞLAK DERİSİNDE YAŞATILAN GELENEKSEL LEZZET: KEPSUT BÜKDERE KÜFLÜ KATIK PEYNİRİ
 
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından 3 Ocak 2025 tarihinde “mahreç işareti” ile tescil ettirilen Kepsut Bükdere küflü katık peyniri 1’e 1 veya 1’e 2 oranında karıştırılan keçi ve koyun sütlerinden elde edilen yoğurdun, süzülmesi ve tuzlanması sonrası oğlak ya da keçi tulumu içine doldurularak olgunlaştırılmasıyla üretilen küflü peynirdir. Rengi, sarımsı kremden beyaza kadar değişebilir. İnce şerit hâlinde mavi renkli küf damarları bulunur. Kuvvet uygulandığında dağılabilir yapıya sahiptir.
 
Kepsut Bükdere küflü katık peynirinin ayırt edici özelliği, olgunlaştırıldığı deri tulumların hazırlanmasında meşe ağacının kullanılmasıdır. Bu süreçte, meşe ağacı kabukları suda kaynatılır. İşlem sonucunda kırmızı renk alan su, kabukları ayırmak için süzülür. “Dağarcık” olarak adlandırılan oğlak veya keçi derisi, hem iç hem de dış temizlik işlemlerinden geçirilip inceltildikten sonra, meşe kabuklarının kaynatıldığı bu renkli suya batırılır. Deriyi renklendiren bu işlem aynı zamanda hayvansal kokunun giderilmesini de sağlayarak peynirde istenmeyen aroma oluşumunu önler. Kurutma ve tuzlama işlemlerinden geçen deri, torba şeklinde dikilerek hazır hâle getirilir. Süzülen ve tuzlanan yoğurt, meşe ağacından yapılan sopalarla tulum içine boşluk kalmayacak şekilde sıkıca basılır. Tulumlar, bölgede bulunan ve “karataş” adı verilen siyah renkli taşlarla vurularak çevrile çevrile yerleştirilir. Olgunlaştırma işlemi için alttan üste sırasıyla karataş, meşe ağacı türü olan mazı çalısı, tulum, mazı çalısı ve karataş yerleştirilir. Taş ağırlığı ile peynirin suyu yavaş yavaş kitleden ayrılırken çalılar hava geçişine olanak sağlar ve bu sayede istenen yapı yavaş yavaş oluşur.
 
Balıkesir’in Kepsut ilçesine bağlı Bükdere Mahallesi’nde üretilen küflü katık peyniri, hem benzersiz bir lezzet sunar hem de geleneksel üretim yöntemleriyle dikkat çeker. Yüzyıllardır süregelen bu özel üretim şekli, sadece peynirin kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda uzun süre bozulmadan muhafaza edilmesini de sağlar. Peynirin üretiminde kullanılan en önemli malzeme, oğlak derisidir. Oğlak derisi içine sarılan peynir, zaman içinde fermente olurken deri peynirin üzerindeki küflerin yayılmasına yardımcı olur. 
 
Bükdere Mahallesi’ndeki bu geleneksel üretim yöntemi, sadece peynirin lezzetini zenginleştirmekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine de katkıda bulunur. Küflü katık peyniri, mahalle sakinlerinin el emeğiyle üretilir ve her bir peynir parçası hem yerel kültürün bir yansıması hem de doğal bir gıda mirası olarak değer kazanır (Kaya, 2021).

Haber Görseli

ALTIN BAL: BİTLİS BALI
 
Anadolu’nun saklı hazinelerinden biri olan Bitlis, sadece tarihi dokusu ve efsaneleriyle değil, aynı zamanda bitki biyoçeşitliliği de büyüleyicidir. Bu toprakların en değerli hediyelerinden biri ise Bitlis Balı’dır. Bitlis, köklü bir bal üretim geçmişine sahiptir. Bölge, yalnızca Anadolu’nun değil dünyanın en eski ve en verimli bal üretim merkezlerinden biri olarak bilinir. Bitlis’in dağlık arazisi, fabrikaların ve tarımsal ilaçların uzak olduğu, bakir ve doğa ile iç içe bir alandır.
 
Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 8 Ocak 2025 tarihinde “mahreç işareti” ile tescil ettirilen Bitlis balı, Bitlis’in yüksek rakımlı yaylalarında elde edilen polifloral çiçek balıdır. Polifloral bir çiçek balı olmasının nedeni içinde 20 familyaya ve 43 cinse ait polen bulunduğu içindir. Rengi altın sarısı kehribardır. Petekli, kara kovan ve süzme bal olarak üretilir.
 
Bitlis ilinde arıcılık faaliyetleri sabit ve gezginci arıcılık şeklinde gerçekleştirilir. Sabit arıcılık kara kovanlarda yapılır ve eski usul sepetlerde devam eder. Gezgin arıcılıkta modern kovanlar kullanılır. Arılar, yüksekliği 1900 m olan yerlerde vejetasyon azaldığında, 2500 m’lik yerleşim yerlerinden en az 1,5 km uzak, doğal su kaynaklarına yakın, nektar ve polen akışının bol olduğu alanlara doğru taşınır. Bitlis’te genellikle ana nektar akımı 15 Mart -31 Ağustos aralığına kadar devam eder.
 
Bitlis Balı uluslararası birçok yarışmada ödüller almıştır. 2022, 2023 yıllarında Londra’da ve 2024 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen yarışmalarda “Altın Bal” ödülüne layık görülmüştür (Bitlis İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, 2024).
 
KAYNAKLAR
  • Bitlis İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, (2024). 
  • Kaya, M. (2021). Oğlak derisinde yaşatılan geleneksel lezzet: Bükdere küflü katık peyniri. Erişim Adresi: https://www.aa.com.tr/tr/pg/foto-galeri/oglak-derisinde-yasatilan-geleneksel-lezzet-bukdere-kuflu-katik-peyniri/0
  • Özmen, M. E. (2020). Kavaklıdere Bakırcılığı. Çekişte Yaşam Dergisi, Ekim-Kasım-Aralık 2020, Sayı: 12.
  • Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, (2024). Bakırcılık. Erişim Adresi: https://mugla.ktb.gov.tr/TR-296398/neyi-meshur.html

Coğrafi işaretler