TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 / GÜNDEM

“Bugünden başka ölecek gün mü var!”


Canan YALÇIN SEVER    

21.07.2020 


Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz darbe girişimi, Türk milletinin iradesi ve dirayeti ile hezimete uğratıldı. 15 Temmuz, demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazınmasına rağmen, halk tarafından verilen mücadele tarihe şanlı bir destan olarak kaydedildi. Türk çiftçisi canı pahasına bu mücadelede en ön saflarda yer aldı. Kahraman çiftçilerimizden Hüseyin Damar, o gece hiç tereddüt etmeden tankların önünde durarak darbecilere karşı mücadele etti. Öyle ki o darbecilere karşı durmaya giderken, çocuğu yoğun bakımda yatıyordu. Kahramankazan Kılıçlar Köyünde çiftçilikle uğraşan Gazi Hüseyin Damar’la, o geceyi ve hislerini konuştuk.

Kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Hüseyin Damar. Ankara’nın Kahramankazan İlçesi Kılıçlar Köyü’nde çiftçilikle uğraşıyorum. Buğday, yem bitkisi, kavun, nohut gibi  ürünler ekiyorum. Ayrıca hayvancılıkla uğraşıyorum. Doğdum doğalı toprakla uğraşıyorum diyebilirim.

Haber Görseli

15 Temmuz gecesi neler yaşadınız? Paylaşabilir misiniz?

Ben o gece Ankara’daydım.  15 yaşındaki çocuğum yoğun bakımdaydı. Hastanede bahçedeyken darbenin olduğunu öğrendik. Helikopterlerin uçtuğunu gördük. Hemen amcamın oğluyla Genel Kurmay Başkanlığına gittik. Orada yaralandık. Tabi aradan uzun zaman geçtiği için bazı detaylar unutuluyor. 4-5 tankı durdurduk, içinden askerleri çıkardık. Biz darbecilerin tankları dışarı çıkarmalarına izin vermedik. Nizamiyeyi açtık, içeri girmek isterken darbecilerin ateş açması sonucu yaralandık.  Oradan hastaneye gittik tabi. Ben hastanedeyken olayın bir gün sonrasında da çocuğumun vefat ettiğini öğrendim. Anlattığım nedenlerle o günü hatırlamak dahi istemiyorum. O günün en iyi yanı vatanımızın kurtulmuş olması. Ama bunun yanında çocuğumu kaybettim, yaralandım… Çok değişik duygular yaşadım, yaşıyorum. Hislerimi anlatamıyorum.

Haber Görseli

Darbe olduğunda bir belirsizlik vardı. Ne olacağını bilmiyorduk. Acaba vatanı ele mi geçirecekler, neler olacak bilmiyorduk. Amcamın oğluna “Ölürsek bugünden başka ölecek gün mü var” dedim ve ona da cesaret geldi çıktık gittik. Biz oraya ölümüne gittik. Çünkü biliyorduk orada iyi şeyler olmayacağını.  Hiçbir şey düşünmeden vatan, memleket dedik, bayrağımızı aldık ve çıktık. O gece gelen herkesten Allah razı olsun. İnsanlar sel gibi akın etti. Bir tank yürüse birçok insan hayatını kaybedebilirdi ama biz tankların üstüne çıkıyorduk. İçeriden burada bomba saldırısı, terör saldırısı olabilir dağılın diye bizi uyarıyorlardı. Biz hiç aldırış etmedik. İçeriden tank çıkartacaklardı, biz de izin vermedik, direndik. Orada kadınlar da vardır. Kadınlara dedik ki siz içeri girerseniz, size ateş edemezler, biz de arkanızdan girelim dedik. Kadınlar adımını atar atmaz, içeriden bize ateş açtılar. Bize şarapnel isabet etti ve yaralandık.

Haber Görseli

Darbe lafını duyunca içim içimi yedi. Ne yapsam diye düşündüm. Benim yerimde kim olsa giderdi. Savaştan daha kötü. Allah bir daha yaşatmasın o günleri. Memleket için şu anda olsa yine giderim. Artık bu saatten sonra kimse cesaret edemez, dünya bile dersini aldı bu direnişten.

15 Temmuz Demokrasi Milli Birlik Hüseyin Damar