MAYIS-HAZİRAN 2020 / ÖZEL HABER

Türkiye dünya kekik ticaretinin yüzde 40’ına sahip


Hülya OMRAK    

22.05.2020 


Coğrafi konumu sebebiyle geniş bir genetik çeşitliliğe sahip ülkemizde baharat varlığı da oldukça zengin.

Kırmızıbiber başta olmak üzere kimyon, kekik, kişniş, defne yaprağı gibi baharatların üretim miktarı ve ticareti iyi bir noktadaTürkiye’deki baharat çeşitliliğini, bu konuda dünya ekonomisinde edindiğimiz yeri ve üreticilerin beklentilerini, tüm baharat üreticilerinin tek çatı altında toplandığı Ambalajlı Baharat Üreticileri Derneğinin Başkanı Aydın Acun’dan aldık. 
 
Kısa bir süre önce baharat üreticileri olarak tek çatı altında toplandınız. Öncelikle sizi bu karara iten sebepler nelerdi? Ambalajlı Baharat Üreticileri Derneği (ABUDER) olarak gerçekleştirmeyi düşündüğünüz ilk hedef nedir?
 
Sektörümüzün önde gelen temsilcileri ile çeşitli vesilelerle bir araya geldiğimizde sektörü temsil eden bir yapının eksikliği dile getiriliyordu. 2018 yılı ortalarından başlayarak  bir dizi toplantı gerçekleştirdik. Sektör temsilcileri sorunlarını açık yüreklilikle paylaştılar. Bu toplantıların önemli maddelerinden birisi de sorunlarımızı takip edecek, sektörün sözcüsü olacak bir derneğin kurulmasıydı. Neticesinde 2019 yılının Temmuz ayında Derneğimizi 7 kurucu üye ile birlikte kurduk. 
 
Altı ay içerisinde 40 üyeye ulaşan ABÜDER’le, güçlerimizi birleştirdik. Bu vesileyle meselelerimizi kamuoyuna doğru bir şekilde anlatabileceğiz. Bilgi ve deneyimlerimizi paylaşarak sektörün korunması ve gelişimine katkı sunacağız. Doğru kalite ve standartları savunacak ve paylaşacak, sektör temsilcileri arasında iş birliği ve dayanışmayı tesis edeceğiz.
 
Baharatın önemini anlatabilmek için teknolojik gelişmelerin takip edilebilmesi, sektörle ilgili yetişmiş elemanların temin edilebilmesi gerekir. Türk baharatının daha iyi anlatılıp tanıtılabilmesi için ise akademik çevrelerle, yani üniversitelerin ve enstitülerin ilgili bölümleriyle iş birliği yapacağız. 
 
Her yıl bir baharat kongresi düzenlemeyi hedefliyoruz. Bu çerçevede seçilecek bir konuda ilgili akademik çevreler, kamu otoritesi/karar alıcılar ve sektör temsilcileri bir araya gelecek. Tartışıp, sonuçlara ulaşacağımız bu platformla bir yandan sektörümüzü ilgilendiren konularda daha fazla bilgiye ulaşırken, diğer yandan kamuoyunun dikkatini çekmiş olacağız. 2020 kasım ayı içerisinde ilk kongremizi sektörün tüm paydaşlarının desteği ve katılımıyla düzenlemeyi planlıyoruz.
 
BAHARAT ÜRETİMİNDE KIRMIZIBİBER AÇIK ARA ÖNDE
 
Türkiye baharat çeşitliliği ve üretimi konusunda hangi durumda?
 
Coğrafi yapısı nedeniyle ülkemiz müthiş bir genetik çeşitliliğe sahip. Topraklarımızda yetişen yaklaşık 12 bin bitki türünün 650’si baharat (ıtri ve tıbbi bitkiler dâhil) ailesinde yer alıyor. 
 
Ülkemizde yetişen baharat bitkileri subtropik ve ılıman iklim baharatları olarak anılıyor. Üretilen ürünlerin başlıcaları: kırmızıbiber, kimyon, kekik, anason, çörekotu, rezene, kişniş, defne yaprağı, nane.
 
Üretimde kırmızıbiber açık ara en büyük payı alıyor. Kırmızıbiberde yıllara göre 200–250 bin ton bandında bir üretimimiz var. Kimyon 20 bin tona yaklaşıyor. Kekik ve adaçayı 16’şar bin ton seviyesinde. Anason 9 bin ton civarında. Çörekotu ve rezene 3 bin tona ulaşıyor.
 
Ülkemizin sahip olduğu coğrafyanın sunduğu çeşitlilik içerisinde birçok baharat ve aromatik ot yetişiyor. Ancak, iç piyasa ve dış piyasanın en önemli beklentisi, belli bir kalite ve standart dahilinde süreklilik içerisinde yapılan üretim ve neticesinde arzıdır. Maalesef sürdürülebilirlikte sorunumuz var. 
 
Dünya geneline baktığımızda baharat üretimi ve ticaretinde öncü olan ülkeler hangileri? Türkiye’nin bu sıralamadaki yeri ne?
 
Dünyada en büyük baharat üreticisi ve ihracatçısı Hindistan. Hindistan’ı sırasıyla Vietnam ve Çin izlemekte. Dünya baharat ticaretinin 2018 yılında 14 milyar dolara ulaştığı tahmin edilmektedir. Son beş yılda dünya ticaretinin ortalama büyümesi yıllık yüzde 9’u geçmektedir ve bu çok çarpıcı bir rakamdır. Hindistan, dünya ticaretinin yüzde 17’sini, Vietnam yüzde 13’ünü ve Çin yüzde 10’unu gerçekleştirmektedir. Ülkemiz ise 150-160 milyon dolar bandında ihracatla potansiyelinin gerisinde olduğunu düşünüyoruz.

Haber Görseli

DÜNYA DEFNE YAPRAĞI ÜRETİMİNİN YARISINDAN FAZLASINI KARŞILIYORUZ
 
Baharat ticaretini en çok hangi ülkelerle yapıyoruz? Bu ticaretin üretimimizde edindiği yerden bahseder misiniz? 
 
Dünyada ticarete konu olan 350 baharat bitkisinden, (bir kısmı küçük miktarlarda da olsa) 100’ünün ihracatı zaman zaman ülkemizden gerçekleştirilmektedir.
 
Dünya toplam kekik (işlenmiş, ham, yabani hariç) ticaretinde yaklaşık yüzde 40 pay sahibi olan Türkiye 2019 yılında toplam 53 milyon dolar ihracat rakamına ulaşmıştır. Sırasıyla Almanya, ABD, Hindistan ve Fransa olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapılıyor. Dünya kekik arzı talebin çok gerisinde ve gelişime çok müsait.
 
Baharat sektörü üretim ve dış ticaretinde dünya piyasalarında önde gelen bir diğer ürünümüz ise defne yaprağıdır. Akdeniz ikliminde yetişen defne ağacına uygun coğrafyası ile dünya defne yaprağı üretiminin yarısından fazlasını karşılayan Türkiye, bu üründe 35–40 milyon milyon dolar bandında ihracat gerçekleştirmektedir. En çok ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla Vietnam, Çin, ABD ve Brezilya’dır.
 
İhracatta 20 milyon dolar seviyesini daha önce aşan Türk kimyonu 2019’da 12 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Dünyada ve yakın coğrafyamızda talebi hızla artan kimyon önemli bir ihraç ürünü konumundadır.
 
Türkiye’de açık ara kırmızıbiber en çok üretilen üründür. Ancak ihracat, üretimin ancak yüzde 1’ini (2 bin ton) oluşturmaktadır. Türk pul biberinin ihracatta marka olacak büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz.
 
Diğer çok önemli bir husus ise baharatta markalı ve perakendeye yönelik  ürün ihracatımızın yok denecek kadar az olmasıdır. Ticaret dökme ürün üzerinde gerçekleşmektedir.
 
İthalatımıza baktığımızda resmi rakamlara göre (TÜİK verileri) en yüksek ithalat hacmine sahip olduğumuz Hindistan cevizi ithalatı 2019 yılında 14 bin 400 ton karşılığı 19,3 milyon dolar, ikinci sırada yer alan karabiber ise 5 bin 663 ton karşılığı 10,4 milyon dolar olmuştur. İhracatta önemli bir kalem olan kimyon ithalatta da değer olarak 3. sırada yer almakta ve 5,3 milyon dolara ulaşmaktadır. Son yıllarda adını daha çok duymaya başladığımız zerdeçal ve yenibahar gibi baharatların da hacimlerinin yükseldiğini sırasıyla bin ton ve 500 ton bandına geldiklerini görmekteyiz.
 

Haber Görseli

Sektör olarak kendinizi yeterli noktada görüyor musunuz?
 
Baharat kadim bir sektör. Ticaretinin tarihi MÖ 4000’lere uzanıyor. Anadolu coğrafyası bu sektörün hem üretim tarafında hem de ticaretinde yüzyıllardır rol alıyor. 
 
Bugün geldiğimiz nokta, bulunmamız gereken yerin oldukça gerisinde. Bu bizi olumsuz değil olumlu etkiliyor ve potansiyelimizin farkındalığıyla kamçılıyor. En önemli sorunumuz,  problemler karşısında organize olamamak ve sektör düzenlemelerini tam olarak yerleştirememek. Sektörün yarattığı değer zinciri içerisinde tarımsal üretimden son tüketiciye tüm aşamalarda alt yapının güçlendirilmesi lazım. Derneğimiz bu konuda çözüm merkezi olmak ve sektörün imajını yükseltmek için faaliyetlerde bulunmak üzere yola çıktı.
 
Önce sektör oyuncuları olarak çabalarımızı artırmalıyız. Dünyada sağlıklı ve faydalı gıda ürünlerinin tüketilmesi trendi yükseliyor. Sağlıklı ve faydalı gıda beklentilerini karşılayan ve üstelik haz veren baharatın ülkemizde gelişmesi için devlet desteği şart.
 
Tarım ve Orman Bakanlığından ABÜDER olarak beklentileriniz neler?
 
Sektörün bugüne kadar devletle ilişkileri arzulanan seviyede olmamış. Kendi içimizde organize olamamak bunun önemli nedenlerinden.
 
Sorunlarımızı çözmek ve sektörümüzü daha ileriye taşımak için ana Bakanlığımız Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilişkileri geliştirerek, karar alıcı devlet organlarına kendimizi daha iyi anlatmayı arzuluyoruz.
 
Bakanlığımızın baharat ile ilgili yapacağı tüm yasal düzenlemeler ve meselelerde baharat sektörünün temsilcisi olarak, ana muhatap olmak istiyoruz. Bu çerçevede Baharat Tebliği ile ilgili Tarım ve Orman Bakanlığına bir çalışma sunduk. Ulusal gıda kodeks ve alt komitelerde Baharat Tebliği kapsamındaki ürünlerle ilgili tüm çalışmalara sektör temsilcisi olarak katkı sağlayacağız.
 
Tarım ve Orman Bakanlığımızın koordinatör bakanlık olarak diğer kamu kurumlarını ilgilendiren konularda da bize destek olmasını bekliyoruz. Özellikle sağlık dışı oluşumların engellenmesi için Sağlık Bakanlığı ayağında ilişkimizi geliştirmeliyiz. Bizi oldukça zorlayan ithalat uygulamaları, kaçak ve standart dışı ürünlerin yasa dışı yollarla ülkeye girişiyle oluşan haksız rekabetin düzeltilmesi için Ticaret Bakanlığıyla diyalog çok önemli. 

Haber Görseli

Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğünüz ya da planladığınız projeleriniz var mı?
 
Bildiğiniz gibi iklim değişiklikleri bir taraftan çözülmesi zor sorunlar oluşturmakla birlikte, bir taraftan fırsatlar da yaratıyor. Ülkemiz baharat üretiminde çeşitlilik açısından önemli yer tutuyor. Mevcut ürünlerimizi sürekli ve sürdürülebilir üretebilirken yeni ürün ne üretebiliriz, bunlara ne tür tarımsal destekler alabiliriz sorularına cevap arıyoruz. Bu konuda paydaşlarla çalışmalar başlatacağız. Bakanlığımızın destek ve yönlendirmesi çok önemli.
 
İhracat maalesef zayıf olduğumuz bir konu. Potansiyelimizin oldukça uzağındayız. Türk baharatı dünyada bilinir bir marka değerine sahip değil. Oysa tarımsal ürün üreticisinden, paketli ürün üreticilerine kadar geniş bir skalada ihracat yapamayan yapıların sürekli olabilmesi, rekabete dayanabilmesi günümüz koşullarında kolay değil. Tek kanalla satış politikaları gittikçe daha zor hale geliyor. Bu çerçevede Türk baharatının tanıtılması, ihracat kanallarının geliştirilmesi, devlet organları ve ihracat yapılanmalarıyla ilişkilerimizi geliştirmemiz gerekiyor. 
 
Birçok tarım sektöründe olduğu gibi baharat sektöründe de kaliteli ve tam güvenilir istatistik ve bilgilere sahip değiliz. Büyüklükleri bilmezsek, nerede olduğumuzu, gelişip gelişemediğimizi de ölçemeyiz. Tarımsal üretim, satışlar, ihracat ve ithalat gibi rakamlara ulaşıp üyelerimizle paylaşmayı hedefliyoruz. Bu arada bu bilgilerin oluşumunda fayda sağlayacak sektörümüzü ilgilendiren GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) kodlarının düzenlenmesi ve kamu ile paylaşılması konusunda bir çalışma başlattık.
 
BAHARAT IŞIK VE ISIDAN UZAK TUTULMALI
 
Son olarak, baharat alırken ve saklarken tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususlar neler olmalı?
 
Öncelikle Türk Gıda Kodeksine uygun olarak Tarım ve Orman Bakanlığından izinli firmalar tarafından üretilmiş, ambalajlı baharat ürünlerini almanızı tavsiye ederiz.
 
Ambalajlanmış ürünler üretim şartları ve ürün kalitesinin denetim altında tutulduğu, üreticinin tam sorumluluğu altında olan güvenli ürünlerdir. Ambalaj kalitesi ve ambalajının yıpranmamış olması da oldukça önemli.
 
Baharatların lezzetini uzun dönem muhafaza edebilmesi için doğru saklama koşullarını temin etmek gerekir. Öncelikle ışık ve ısıya maruz kalmaması dikkat edilmesi gereken en önemli husustur. Koyu renkli ve hava almayan cam kavanozlar ve seramik kaplar ideal saklama araçlarıdır. 24 dereceyi geçmeyen oda sıcaklığında saklama kaplarını açık bırakmadan ürün bileşiminde yer alan ve ürüne aromatik özelliğini kazandıran uçucu bileşenlerin kaybını en düşük seviyede tutabiliriz. 
 
Bazı baharatları tane, bazılarını ise hem tane hem de toz şeklinde tüketiyoruz. Baharatlar doğru koşullarda saklandığında genel olarak 2 yılı aşkın aromalarını muhafaza ederler. Yine de son kullanım tarihine dikkat edilmesi ve ihtiyacınızdan fazlasını satın almamak tattığınız baharatın aromatik özelliklerini daha iyi algılamanızı sağlayacaktır.

Kekik baharat kırmızı biber