MART-NİSAN 2018 / ÖZEL HABER

İklim değişikliğinin afetlerde artışa neden olacağı öngörülüyor


  

24.04.2018 

Herhangi bir yörede yetiştirilecek bir ürün , o yörenin iklim koşullarına uygun değilse arzu edilen verim alınamaz.
İklim değişikliğinin etkilerinin gelecekte gıda üretimini sıkıntıya sokacağı söyleniyor. Türkiye yaşanan iklim değişikliğinden nasıl etkilendi ve etkilenecek? Geçmiş yıllara göre ortalama yağış ve sıcaklıkta net farklılıklar görebiliyor musunuz?

20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren etkisini daha fazla hissetmeye başladığımız iklim değişikliklerinin insan hayatı üzerinde pek çok olumsuz etkileri oluşmaya başladı. İklim değişikliği nedeniyle günümüzde de belirgin olarak gözlemlenmeye başlayan meteorolojik kaynaklı afetlerin sayılarında ve frekansında gelecek dönemlerde artışların olması öngörülüyor. Türkiye yıllık ortalama sıcaklıkları değerlendirildiğinde 1994’ten günümüze sadece iki yıl dışında sürekli bir artış eğilimi var. Ülkemizde kayıtlara göre en sıcak yıl 1981-2010 dönemi ortalaması olan 13,5 °C’den 2,0 °C’lik pozitif bir sapma gösteren 2010 yılı olmuştur. 2017 yılı ortalama sıcaklığı 14,2 °C ile 1981-2010 dönemi ortalamalarının 0,7 °C üzerinde gerçekleşti. 2016 yılında alansal ortalama yağış ise 1981-2010 normalinin (574 mm) yüzde 4 üzerinde, 598 mm olarak gerçekleşti.

YAĞIŞ AZALDI SICAKLIK ARTTI

Ülkemizde meteorolojik kaynaklı doğal afet sayılarında son yıllarda çok ciddi artışlar görülüyor. 2016 yılı ekstrem olay sayısı bin 313 ile rekor sayıda gerçekleşti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen gelecek dönem iklim projeksiyonları sonuçlarına göre 2016-2099 periyodu için yurt genelinde ortalama sıcaklık artışı; RCP4.5 senaryosuna göre 1,5-2,5°C, RCP8.5 senaryosuna göre ise 2,5-3,5°C aralığında olması öngörülüyor. Yağışlarda ise genel olarak yüzyılın ikinci yarısındaki azalışların yanı sıra yağış düzensizliklerinin artma eğilimi dikkat çekiyor. Son yıllarda da artan meteorolojik afetler bitkisel verimliliği azaltarak ekonomik kayıplara sebep oluyor. Türkiye iklim değişikliğinden gelecek dönemlerde daha da fazla olumsuz etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Bu nedenle geleceğe yönelik planlamalarda karar vericiler tarafından olası etkilenebilirlik analizlerinin yapılması önem kazanıyor.

TAHMİNLER ŞUBAT-TEMMUZ 2018 DÖNEMİNİN SICAK GEÇECEĞİNİ GÖSTERİYOR

2018 yılını sıcaklık ve yağış yönünden değerlendirebilir misiniz? Basında da dillendirildiği gibi dikey yapılaşma iklimi etkiliyor mu?

Yağış ve sıcaklık için uzun vadeli tahmin yapmak oldukça zordur. Dünya genelinde bazı merkezler meteorolojik parametrelerin mevsimlik tahminlerini yapmaktadır. Ancak bilim ve teknoloji alanında bunca gelişmeye rağmen bu tahminlerin tutarlılıkları hala istenen seviyede değildir. Bu merkezlerden biri olan ve Meteoroloji Genel Müdürlüğünün kurucu üyesi olduğu Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi’nin (ECMWF) Şubat-Temmuz 2018 dönemi için yapmış olduğu yağış ve sıcaklık tahminlerine göre sıcaklıkların genel olarak mevsim normalinin 0.5 ile 2.00C üzerinde olacağını gösteriyor. Yağışın ise Şubat-Nisan 2018 döneminde yurdumuzun orta ve batısında mevsim normalinin altında, Mayıs- Temmuz 2018 döneminde ise Doğu Karadeniz’de mevsim normalinin üzerinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Ege Bölgesi'nin iç kesimlerinde mevsim normalinin altında diğer yerlerde normali civarındagerçekleşmesi bekleniyor.

Tarımın meteoroloji ile ilişkisinden söz edebilir misiniz?

Küresel ısınmanın da etkisiyle artan meteorolojik afetler nedeniyle tarımsal üretimde önemli azalma ve dalgalanmalar meydana geliyor. Bu durum ziraî üretimin hava koşullarına bağımlılığını ve ziraî üretimde meteorolojinin vazgeçilmezliğini bir kez daha göstermiş oldu. Ekim, dikim, gübreleme, hasat, ilaçlama, tarımsal mekanizasyon, sulama ve hayvansal üretim alanlarında yapılacak planlama ve günlük faaliyetlerde meteorolojik bilginin mutlaka kullanılması gerekiyor. Bu amaçla her gün hava tahmin raporları yayınlanıyor ve çok sayıda çiftçi, faaliyetlerinde bu bilgileri kullanıyor. Tarımla uğraşan kişilerin hangi meteorolojik olaylarla karşılaşacağını önceden bilmesi, bu kişileri bazı teknik ve kültürel önlemler almaya zorlar. Örnek olarak, don olayından bitkileri korumak için alınan önlemler, aşırı yağışın toprakta yapacağı zararı azaltmak için yapılacak çalışmalar, fırtınanın etkisini hafifletmek için kullanılan yöntemler verilebilir. Ancak bütün bu önlemler ekonomik olduğu ölçüde uygulanabilir.

Herhangi bir yörede yetiştirilecek bir ürün, o yörenin iklim koşullarına uygun değilse arzu edilen verim alınamaz. Sera tarımında bile birçok faktörü kontrol etmek mümkün olmakla birlikte ürünün sıcaklık, güneşlenme gibi istekleriyle mevcut koşullar arasında önemli farklılıklar varsa, burada ekonomik bir üretim yapılamaz. Yine sulama ve ilaçlamadan sonra yağan yağmur harcanan emek, ilaç, enerji, zaman ve paranın boşa gitmesine neden olur.

Haber Görseli

GELİŞTİRİLEN PROGRAMLA ÇİFTÇİLER SULAMA ZAMANINI PLANLAYABİLECEK
Tarımsal sulama kapsamındaki çalışmalarınız nelerdir?
Ülkemizde yapılan birçok sulama projesi ile tarım arazilerinin yakınlarına kadar su getirilmiş durumdadır. Maalesef çiftçilerimiz yeteri kadar sulama konusunda bilinçli değil. Bu nedenle de aşırı sulamaya bağlı olarak topraklarımızın tuzluluğu artıyor ve çoraklaşıyor. Bunun yanında kıt ve çok değerli olan suyumuz da israf edilmiş oluyor.

 Meteoroloji Genel Müdürlüğü(MGM) çiftçilerimizin, yağış ve buharlaşmaya bağlı olarak topraktaki su açığını görebilmeleri, eksik olan kısmın sulama ile tamamlanabilmesi ve sulama zamanlarını planlayabilmeleri için Sulama Programlama Sistemi’ni (SUPSİS) geliştirdi. Program şimdilik sadece çim referans bitkisi için çalışmakta ve deneme aşamasında. 

Geliştirme çalışmaları bittikten sonra üretici, arazisinin bulunduğu yeri, yetiştirdiği bitkiyi ve son sulama tarihini seçerek; seçtiği tarihten o güne kadar gerçekleşen yağışı, buharlaşmayı, topraktaki su açığı veya fazlasını görebilecek. Program sayesinde doğru zamanda yeteri kadar sulama yapılabilecek. Bu program ile sulama masraflarının azaltılarak net gelirin artırılmasını, kayıpların azaltılarak sulama etkinliğinin artırılmasını, yabancı ot ve hastalıklarla mücadelenin kolaylaşmasını, bitki besin elementlerinin ve gübrelerin topraktan yıkanmasının engellenmesini hedefliyoruz.

 Ülkemiz tarımı için oldukça önemli olan bu program ile ilgili çalışmalarımız devam etmekte, geliştirme, deneme ve kontrol çalışmaları bittikten sonra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile iş birliği halinde üreticilerimizin kullanımına açılacak.

ZİRAİ DONA KARŞI UYARILAR SMS İLE BİLDİRİLİYOR
Çiftçiler için hayati önem taşıyan erken uyarı sistemlerinden söz edebilir misiniz?
Dünyada ve ülkemizde her yıl değişen oranlarda can ve mal kaybına sebep olan doğal afetler yaşanıyor. Dünya genelinde zarar yapan doğal afetlerin büyük bir kısmını meteorolojik karakterli doğal afetler oluşturuyor. Meteorolojik karakterli doğal afetlerin önemli bir özelliği önceden tahmin edilebilir olmaları ve zamanında gerekli tedbirlerin alınması ile zararlarının kısmen veya tamamen önlenebilir olmalarıdır. 

Meteorolojik karakterli afetlerden en çok etkilenen sektörlerden biri de tarım sektörü. Kurumumuz Araştırma Dairesi Başkanlığı, Zirai Meteoroloji Şube Müdürlüğü, meteorolojik faktörlerin tarım üzerine etkilerini inceleyen ve araştıran bir şube müdürlüğüdür. Yaptığı birçok çalışma ve program sayesinde çiftçilerimize hem planlama hem de üretim aşamasında destek oluyor. 

Ülkemizde özellikle ilkbahar aylarında meydana gelen zirai don olayı ürünlerde çok ciddi ekonomik kayba sebep oluyor. Hazırlanan zirai don uyarı sistemi ve haritalar sayesinde günler öncesinde üreticiler beklenen don olayı ile ilgili uyarılıyor. Bu sayede üreticilerimiz gerekli tedbirleri önceden alarak zararlarını en aza indirmiş oluyor. “mgm.gov.tr” adresinde yayınlanan ve her gün güncellenen “Zirai Don Uyarı Sistemi” programı ile üreticiler il-ilçe bazında yetiştirdikleri bitki ve fenolojik safhasını seçerek sonraki 4 gün için beklenen en düşük sıcaklık tahminleri ile bitkisinin zarar görmeye başlayacağı kritik sıcaklık değerini görebiliyor. Tahminlerde kritik sıcaklığın altında beklenen minimum sıcaklıkların olduğu günler kırmızı renk ile gösterilerek çiftçiler uyarılıyor. Ayrıca don olayının şiddetine göre farklı renklere boyanan ülkemiz haritası üzerinden de zirai don olayı beklenen yerler görüntülenebiliyor. Bunun yanında zirai don olayı beklenen il ve ilçedeki mülki idare amirleri ile muhtarlarımıza SMS gönderilerek ilgililerin ve üreticilerin haberdar olması ve gerekli tedbirleri almalası sağlanıyor.