KASIM-ARALIK 2019 / BU BİR İNSAN HİKAYESİDİR

Doğanın resimdeki en gerçek hali bilimsel bitki ressamlığı


Dilayda TURGUT     İbrahim BAĞCI 

06.11.2019 


Bilimsel Bitki Ressamlığı, bitkilerin, karakteristik özelliklerini vurgulayarak, gözlem ve disiplinle harmanlandığı bir bilim-sanat dalıdır. Uluslararası yarışmalarda bilimsel bitki illüstrasyonu alanında beş altın madalya kazanarak ülkemizi temsil eden Gülnur Ekşi, bilimsel bitki ressamlığının Türkiye’de yeniden doğuşuna tanıklık eden: hatta bizzat bu doğumun parçası olan jenerasyondan. Sanatçıyla bilimsel bitki ressamlığının yeniden doğuşunu ve “çiçek çizen kızdan’’ bilimsel bitki ressamlığına giden yolculuğunu konuştuk.

Bilimsel bitki ressamlığı yolculuğunuz nasıl başladı?
 

Daha önce birkaç hocamıza, bilim dünyasının tanıttığı yeni türlerin çiziminde amatörce yardımcı olmuştum. Beni kulvara sokan ilk adım bu oldu. Sonrasında İstanbul Boğaziçi Üniversitesinde Ali Nihat Gökyiğit’in finanse ettiği bir kursa davet edildim. Kurs, bilimsel bitki ressamlığında uzun ve köklü bir tecrübeye sahip Christabel King tarafından veriliyordu. Kursa Türkiye’nin her yerinden yetenekli üniversite öğrencileri davet edilmişti. Böylece bir avuç hevesli çizer bilimsel bitki ressamlığıyla tanışmış olduk.

Bilimsel bitki ressamlığı nedir?

Bilimsel bitki ressamlığı, bitkileri doğru, olduğu gibi, görülen şekilde resmetmektir. Sanattan bağımsız bir iş değildir. Belirli kurallar ve disiplinli bir gözlemle, bitkinin yaşam öyküsünü karşımızdakine –okura, izleyiciye- tıpkı bir yazıyla anlatır gibi anlatma sanatıdır.

Bilimsel bitki ressamlığı hangi ihtiyaçtan doğmuştur?

Tarihsel dönemlerin başına dayanır. Öncelikle zehirli bitkilerin, yenilebilen bitkilerin ya da tıbbi olarak faydası olan bitkilerin resmedilmesi ihtiyacıyla doğmuştur. Sonraki kuşağa hangi bitkilerden ne şekilde faydalanılabileceğini göstermek amacıyla ortaya çıkmıştır. Bir süre sonra artan bilginin belirli kurallar ile dünyanın her tarafında uygulanabilir hale getirilmesi zorunluluk olmuştur.

SABIRLI VE İYİ BİR GÖZLEMCİ OLMALISINIZ

Bilimsel bitki ressamlığının kuralları nelerdir, nasıl kişisel özellikler gerektirir?


Sanatçı bir bakış açısı gerektirir, ancak bu yetmez! Botanik bilgisi, resim ve perspektif bilgisi de olmalıdır. Bilimsel bitki ressamı sabırlı ve iyi bir gözlemci olup temel morfolojik bilgileri estetik kaygılarla doğru harmanlayabilmelidir. Haliyle belirli kuralları olmak durumundadır.
Bitkiyi kimi zaman dört mevsim gözlemlememiz gerekir. Bitkinin nasıl çiçeklendiğini, nasıl meyve verdiğini, doğada dururken hangi açıyla şekillendiğini ve tüm bu değişimleri bir kâğıt üzerine aktarabilmek için elbette bitkiyi çok iyi tanımak ve gözlemlemek gerekir. Bitkiler hakkında daha çok bilgi sahibi olabilmek demek bitkinin yaşam öyküsünü daha iyi aktarabilmek anlamına gelir.

Haber Görseli

Bir bitkiyi en doğru ne zaman ve nasıl resmetmeliyiz?

Her bitki için değişen resmetme süreci vardır çünkü bir bitkiyi diğer yakın türlerinden ayıran karakterler, bizim için bitkinin ifadesinde mutlaka yer alması gereken unsurlardır. Mesela bitkinin çiçekli olduğu dönem bizim için çok önemlidir. Bir başka bitkide kışın yapraklarını döktükten sonra var olan bir karakter onu diğer türlerden ayıran bir özellik olabilir. Dolayısıyla “illa ilkbaharda bir bitki resmedilir, sonbaharda resmedilir, yazın resmedilir’’ diye bir kural yoktur. Bunun güzel yanı bitkiler her değişimde, size farklı bir evresini sunar. Bizim yapmamız gereken bitkilerin zamansal ve mekânsal dönüşümleriyle ortaya çıkardıkları hikâyelerini en iyi şekilde anlatmaktır.

Size göre en fazla hikâyesi olan bitkiler hangileri?

Bence ilk bakışta kendini göstermeyen minik bitkilerdir. Normalde çok daha gösterişli, parlak renkleri olan, herkes tarafından beğenilen popüler bitkiler bizlerin daha çok ilgisini çeker. Örneğin leylak, gül ve lale bilimsel bitki ressamları tarafından da resmedilirken en çok tercih edilenler arasındadır. Elbette her ressamın yapmak isteyeceği kadar güzel bitkilerdir bunlar ama küçücük bir bitkinin, minicik bir çiçeğin içine mikroskopla ya da büyüteçle baktığınızda aslında muhteşem bir güzellik olduğunu keşfedersiniz. Hepsinin bambaşka özellikleri vardır, bu nedenle hiç beklemediğiniz bir bitki sizi şaşırtıyorsa resmedilmeyi de hak ediyor demektir.

Resmetmeyi hayal ettiğiniz bir bitki var mı?

Çok güzel bir eğrelti var. Bir gün onu resmetmek istiyorum. Tabii bunun için uzunca bir süre benim de onunla yaşamam gerekiyor. O nedenle daha geniş bir zaman yakalayabildiğimde ilk iş onu resmedeceğim.

Kullandığınız araç gereçler nelerdir?

Tüm ekipman cetvel, pergel, kurşun kalem ve silgi. Çok basit malzemeler. Tek yapmamız gereken bitkiyi olduğu gibi resmetme ve milimetrik ölçümlerini almak. Ancak bu “biz resme hiçbir yorum katmıyoruz’’ anlamına da gelmemeli çünkü insan subjektif bir canlı, dolayısıyla her birimizin farklı bir bakış açısı var. Herkesin farklı bir üslupla ortaya koyduğu çizimlerdeki yorum da haliyle farklı oluyor. Belki aynı bitkiyi, hatta aynı bitkinin aynı halini belli disiplinler içinde anlatıyor olabiliriz ama dokunuşlarımız bambaşka. Yani doğruya ulaşan bir sürü yol var aslında.

Sizin imzanızı taşıyan resimleri nasıl ayırt edebiliriz?

Ben ayrıntılara çok önem veriyorum. İlk bakışta bitkiyi bir bütün olarak görüp detayları sonraya bırakıyorum. Suluboyayı suluboya gibi kullanmayı seven gruptayım. Çizimlerimi diğer birçok çizerin çalışmaları ile yan yana koyduğunuzda kuru suluboya dediğimiz yöntemle yapıldığı ayırt edilebilir. Aynı yöntemle resmedenler arasından ayırt etmek için resimlerime uzunca bir süre peş peşe bakıp izlemek gerekir. Göz bir süre sonra farkı ya da resimdeki izlerimi, işaretlerimi yakalar.

Haber Görseli

DÜNYADA SAYGIN BİR YERDEYİZ

Bilimsel bitki ressamlığında Türkiye hangi noktada, dünya nerede?


Türkiye uzunca bir süre, dünyadaki ilerleyişin herhangi bir yerinde olamamış. Aslında ilk adımlar yıllar öncesinde atılmış. Osmanlı’da tıbbi bitkiler, süsleme amacıyla kullanılabilecek gösterişli bitkiler, saray bitkileri resmedilmiş. Hatta Kur’an-ı Kerim süslemelerinde, kitap kapaklarında kullanılmış. Ancak birincil amaç bilimsel anlamda resmetmek olmamış. Ta ki Cumhuriyet döneminde Prof. Dr. Nebahat Yakar hocamız bilimsel bitki resmine bir ivme kazandırana dek. Bugün hala önemli bir başucu kaynağı olarak kabul edilen Resimli Türkiye Atlası adında üç ciltlik bir eser ortaya çıkarmış. Sonrasında 2000’li yılların başına kadar yine bir kopukluk olmuş. Ancak bu tarihten sonra aralarında benim de olduğum bilimsel bitki ressamlarından oluşan bir jenerasyonun hızla yetişmeye başladığını görüyoruz. Yer aldığımız projeler, aldığımız uluslararası derecelerle dünya ölçeğinde saygın bir yer edindiğimizi söyleyebilirim.

 Bu alanda kazandığınız madalyalar olduğunu biliyoruz. Biraz bunlardan söz eder misiniz?

İngiltere’de her yıl Royal Horticultural Society (RHS) ve Botanical Images of Scotland (BISCOT) tarafından düzenlenen, birçok ülkenin katıldığı bilimsel bitki resim yarışmaları düzenleniyor. Dünya çapında prestijli organizasyonlar bunlar; 2009-2015 arası farklı yıllarda her iki yarışmada toplam 5 altın, 1 gümüş madalya kazandım.  Bir de 2017 yılında çizerlik yaptığım “Plants from the Woods and Forests of Chile” kitabı, Council on Botanical and Horticultural Libraries tarafından verilen “Excellence in Botanical Art and Illustration” ödülünü aldı. Bu tarz organizasyonlar bize bilimsel bitki ressamlığında dünyanın neresinde olduğumuzu görme fırsatı sunuyor. Hülya Korkmaz, Işık Güner gibi birçok çizer arkadaşımla birlikte bu yarışmalara katılıyoruz. Bizler Türkiye’de bilimsel bitki ressamlığının ikinci yeniden doğuşunun temsilcileriyiz. Türkiye, bilimsel bitki resminin ortak dilini kullanabilir hale geldi ve standartları yakaladı artık yeni çizerler yetiştiriyoruz. Onlarla birlikte Türkiye’nin zengin florasını tümüyle resmedebiliriz ve toplumda bu konuyla ilgili bir farkındalık oluşturabiliriz.

Bilimsel bitki ressamlığıyla ilgili kurslar veriyorsunuz. İlgilenenler bu fırsatlara nasıl ulaşabilir?

Türkiye’nin hemen hemen her yerinde kurs verebilecek yetkin kişiler var. Başlangıçta belki bir elin parmaklarını geçmiyorduk ama şu an bir sürü eğiticimiz mevcut. Ben de Ankara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi  (ANKÜSEM) ve üniversitemiz rektörlüğünde kurslar düzenliyorum. Öte yandan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi de kurslar açarak yeni ressamların yetişmesine vesile oluyor.

Haber Görseli

Gülnur Ekşi Kimdir?

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümündeki lisans eğitimine devam ederken Prof. Dr. Adil Güner’den aldığı telefon, Gülnur Ekşi’nin hayatında yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Bu alanda çizerler yetiştirmeye kendini adayan Bilimsel Bitki Ressamı Christabel King’in Boğaziçi Üniversitesindeki kursuna katılıyor ve 2006 yılından bu yana Ankara, İstanbul, Kars, Erzurum, Eskişehir, Isparta, Edinburgh ve Şili’de Bilimsel Bitki Resim kurslarında eğitmenlik yapıyor, önemli projelerde bu sıfatla yer alıyor. Ekşi, şu anda Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışıyor. Bir yandan da Cumhurbaşkanlığı himayesinde, ANG Vakfı tarafından gerçekleştirilen “Resimli Türkiye Florası’’ projesinde sanat editörü olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Bitkiressamlığı resim GülnurEkşi