OCAK-ŞUBAT 2018 / ÖZEL HABER

Sigarayla mücadelede örnek ülke, Türkiye


Müge ÇEVİK    

19.03.2018 

Sigara, doğum öncesi dönemden başlayarak, çocuklukta ve erişkinlikte ölüme kadar götüren 50’nin üzerinde sağlık sorununa yol açmakla birlikte önlenebilir hastalık ve ölüm sebeplerinin en başında geliyor.
9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü, milyonlarca insanın hastalanmasına hatta ölümüne neden olan sigaranın zararlarının her zamankinden çok gündeme geldiği ve sigarayı bırakmanın özendirilmesi konusunda çabaların yoğunlaştığı bir gün. Türkiye, 2008 yılından beri yürüttüğü tütün kontrolüne yönelik mücadelede M-POWER politika paketindeki ölçütlerin tamamını yerine getiren ilk ülke. Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan “2013 Küresel Tütün Epidemisi Raporu”nda da tüm dünyaya örnek olarak gösterilen ülkemizdeki sigara ile mücadeleye ilişkin çalışmaların detaylarını, bu mücadelenin öncüsü ve yürütücüsü olan Sağlık Bakanlığından derledik.

 Sigara, doğum öncesi dönemden başlayarak, çocuklukta ve erişkinlikte ölüme kadar götüren 50’nin üzerinde sağlık sorununa yol açmakla birlikte önlenebilir hastalık ve ölüm sebeplerinin en başında geliyor. Günümüzde yüzde 80’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, dünyada 1,3 milyar kişi, ülkemizde ise 14,8 milyon kişi sigara içiyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 100 bin kişi tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.Sigara, içenleri olduğu kadar çevresindeki kişileri de etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, 700 milyon çocuk yani dünyadaki çocukların yarısı sigara dumanına maruz kalıyor. Her yıl dünyada 600 binin üzerinde kişi sigara dumanına maruz kalma sonucu ölüyor. Toplumu “pasif sigara dumanının” zararlarından korumanın yegâne yolu ise sigara kullanımının bütün kapalı alanlarda yasaklanmasından geçiyor. Ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütüyle imzaladığı Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'nin hükümlerini 2008 yılından beri yürütüyor. Tütün kontrolüne yönelik mücadelede M-POWER (Dünya Sağlık Örgütü’nün ülkelerin tütün kontrol çalışmalarına rehberlik etmesi için tüm üye ülkelere önerdiği politika paketi) ölçütlerinin tamamını yerine getiren ilk ülke oldu. Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan ve 10 Temmuz 2013 tarihinde Panama’da açıklanan “2013 Küresel Tütün Epidemisi Raporu”nda da tüm dünyaya örnek olarak gösterildi.

ERKEKLER DAHA ÇOK KULLANIYOR

Türkiye’de 2016 yılı Türkiye Sağlık Araştırması verilerine göre tütün mamulü kullanma oranı yüzde 30,6. Yine aynı araştırmada kadınlarda tütün mamulü kullanma oranı yüzde 17,4 iken, erkeklerde ise yüzde 44,1. 2012 Küresel Yetişkin Tütün Araştırması verilerine göre ülkemizde 18-34 yaş aralığındaki yetişkinlerde sigara içmeye başlama yaşı ortalaması 17,1 olup, bu yaş ortalaması erkeklerde 16,8, kadınlarda 17,9 olarak belirlendi. Tütünle mücadele kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda, 15 yaş üzeri nüfusun sigara içme oranı 2006 yılında yüzde 33,4 iken, bu oran 2012 yılında 27.1’e geriledi. 2008 yılında yaklaşık 2 milyon 200 bin kişi sigarayı bırakırken, kapalı alanlarda sigara dumanına pasif maruz kalanların oranı yüzde 60 azaldı. Ayrıca yasak olmamasına rağmen evlerde sigara içenlerin oranı da yüzde 35 azaldı.

ALO 171’E BAŞVURANLARIN YÜZDE 7’Sİ BIRAKTI

Sağlık Bakanlığının sigarayı bırakmak isteyenlere yönelik en önemli çalışmalarından biri de Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı. Alo 171, sigarayı bırakmak isteyen vatandaşları teşvik edip bırakma kararını almış olanlara destek olacak şekilde; kişiyi bırakma girişiminde bulunmak için motive etmek, bırakmaya karar vermiş kişilere nasıl bırakacakları konusunda yardımcı olmak, bırakma sürecinde ortaya çıkan yoksunluk semptomları ile ilgili tavsiyelerde bulunmak ve sigara bırakma hizmeti sunan sağlık profesyonelleri ve birimleri hakkında bilgi sunarak gerekirse randevularını almak amacıyla 27 Ekim 2010 tarihinde kuruldu.

KİŞİYE ÖZEL BIRAKMA PLANI

Danışma hattı santraline 2010 yılından 2017 yılı sonlarına kadar yaklaşık 26 milyon 43 bin 539 çağrı girişi oldu. Danışma hattını arayan kişilere sigaranın zararları hakkında bilgi verildikten sonra sigara kullanım alışkanlığını tespit etmeye yönelik bağımlılık testi operatörler tarafından uygulanıyor. Tespit edilen bağımlılık düzeyine göre; kişiye özel sigara bırakma planı yapılıyor ya da hekim kontrolünde sigarayı bırakmak isteyenler, sigara bırakma hizmeti sunan sağlık birimleri hakkında bilgilendirilerek sigara bırakma polikliniklerine yönlendiriliyor. Plan yapılan kişiler, geri dönüş aramalarıyla bir yıl boyunca destekleniyor. Bu geri dönüş aramalarıyla kişilerin sigarayı bırakma durumları takip edilip sigara bırakma sürecinde yaşayacakları olası sıkıntılarla baş etme konusunda cesaretlendirilerek motivasyonlarının artırılması sağlanıyor. Bu kapsamda arayan kişilerden yaklaşık yüzde 7’sinin sigarayı danışma hattı desteği ile bıraktığı tespit edilirken, bu oranın dünya ortalamasının yaklaşık 3-4 katı olması da danışma hattının başarısını gösteriyor.

YASAĞIN KAPSAMI GENİŞLETİLECEK


Ulusal Tütün Kontrol Programı Eylem Planında (2015 – 2018) yer alan bazı hususların uygulanmasına yönelik çalışmaların başlatılmasına dair Sağlık Bakanlığının Tütün Kontrolü Uygulamaları Genelgesi 2015/6 tarihinde yayımlandı. Genelge; havaalanı, otobüs terminali, tren garı, alışveriş merkezi,sinema, tiyatro, sağlık kurum ve kuruluşları gibi insanların yoğun olarak kullandıkları ve toplu halde giriş çıkışın olduğu kapalı alan mahiyetindeki yerlerin giriş kapılarına asgari 5 metre mesafede olacak şekilde tütün ve tütün ürünlerinin tüketilmesinin önlenmesini içeriyor. Ayrıca Genelge, kamu kurum ve kuruluşların da açık alanların yalnızca belirlenmiş yerlerinde tütün mamulü tüketimine müsaade etmeleri, bu alanların toplam açık alana oranının yüzde 30’dan fazla olmaması ve giriş kapısından en az 10 metre mesafede olmasına riayet ederek, Dumansız Kampüs uygulamalarının yaygınlaştırılmasını da içeriyor.

DUMANSIZ HAVA SAHASINA YÜZDE 95 DESTEK

19 Mayıs 2008 tarihinden itibaren uygulanan yeni düzenlemelerin etkinliğini değerlendirmeye yönelik değişik araştırmalar yapıldı. Bu araştırmalar Dumansız Hava Sahası uygulaması ile birlikte halkın tütün ve tütün ürünlerinin zararları konusundaki farkındalığının arttığını gösterdi. Uygulama sigara içen ve içmeyen vatandaşların yüzde 95’inden destek gördü.

96 MİLYON 100 BİN TL İLAÇ TASARRUFU

4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun ve Kanun'da yapılan değişikliklerin uygulanmasıyla birlikte kapalı alanlarda tütün mamulü kullanılmaması neticesinde oluşan “Dumansız Hava Sahası”nın halkımızın sağlığı üzerine olumlu etkileri ortaya çıkmaya başladı. 19 Temmuz 2009-1 Temmuz 2010 tarihleri arasında, İstanbul’da Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere astım krizleri, üst solunum ve alt solunum yolu enfeksiyonu olmak üzere 11 tane hastalığın başvuru oranları Marmara Üniversitesi uzmanlarınca incelendi. Araştırma sonuçlarına göre solunum yolu enfeksiyonu ve astım krizi nedeniyle yapılan başvurularda yüzde 20 civarında azalma tespit edildi. Kazanılan ilaç maliyeti, İstanbul genelinde 12 milyon 108 bin 600 TL, Türkiye genelinde 96 milyon 100 bin TL'dir.

Haber Görseli

TÜRKİYE’DE TÜTÜN VE TÜTÜN MAMULLERİ ÜRETİMİ

Türkiye’de tütün ve tütün mamulleri üretimi ve tüketimi ile ticari rakamlara ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan (TAPDK) derlenen verilere göre, ülkemizde 2017 yılının ilk 10 ayında; 124 milyar 287 milyon 948 bin 160 adet sigara, 457 bin 283 kilogram sarmalık kıyılmış tütün mamulü, 3 milyon 88 bin 204 kilogram nargilelik tütün mamulü, 23 bin 812 kilogram puro ve sigarillo ile 2 bin 36 kilogram pipoluk tütün mamulü üretimi gerçekleştirildi. Tütün mamulleri sektörünün 2017 yılının ilk 10 ayı itibari ile iç satış hasılatı 46 milyar 212 milyon 484 bin 753 TL olarak gerçekleşirken, aynı dönemde ihracat hasılatı 474 milyon 394 bin 141 dolar, ithalat hasılatı ise 1 milyon 212 bin 276 dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’de tütün üretimi, yıllar bazında değişmekle beraber 2012 yılında 73 milyon 284 bin 512 kilogram iken, 2016 yılında 74 milyon 238 bin 471 kilogram olarak gerçekleşti. 2017 yılında sözleşmeli üretimle öngörülen yılsonu üretim miktarı ise 87 milyon 158 bin 742 kilogram oldu.

KANUNDA TÜTÜN ÜRETİMİNE SINIRLAMA YOK

TAPDK’dan alınan bilgiye göre, ülkemizde tütün ve tütün mamullerinin üretimine, iç ve dış alım-satımına ilişkin usul ve esaslar 03.01.2002 tarihli ve 4733 sayılı Kanun'la yeniden düzenlendi. Bu çerçevede tütün piyasası serbest rekabet kuralları çerçevesinde liberalize edilerek, zamanla arz-talep mekanizmasının üretimi dengeleyeceği düşüncesiyle, üretim planlaması, arazi tahdidi yapma ve kota koyma ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmadı. Kanun'un Geçici 1/(B) maddesindeki “2002 ve müteakip yıllar tütün ürünü için destekleme alımı yapılmaz.” hükmüne istinaden, Tekel Genel Müdürlüğünün devlet nam ve hesabına yaptığı destekleme alımlarına son verildi. Kanun'da tütün üretimine sınırlama veya yasaklama getiren herhangi bir hükme yer verilmedi. Bu çerçevede, ilgili mevzuat uyarınca başvuruda bulunarak gerekli izinleri alan tüm gerçek ve tüzel kişiler ayrım gözetmeksizin tütün veya tütün mamulü üretimi, alımı veya satımı yapabiliyor. İç ve dış piyasaların talep ettiği ve ülkemizde üretilmeyen veya üretimi az olup ihtiyaç duyulan bazı menşe tütünlerin farklı mahallerde üretimi ise izne tabi üretim olarak gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede, İzmir menşe tütün Adıyaman’da; Virginia tipi tütün Adıyaman, Batman, Diyarbakır ve Siirt’te; Prilep tipi tütün Hatay’da ve Katerini tipi tütün de Hatay’da üretiliyor. İzne tabi üretimlerden alınacak başarılı sonuçların bu menşelerin daha yaygın üretilmesini sağlayacağı ve bu sayede hem sigara harmanlarının ihtiyacının temin edileceği, hem de yapılacak ihracat sayesinde üreticilere, alıcı firmalara ve ekonomiye olumlu katkılar sağlanacağı vurgulanıyor. Bu üretimlerin başından sonuna kadar olan üretim safhalarının gözetim ve kontrolü, aynı zamanda her türlü teknik bilgi desteği TAPDK tarafından sağlanıyor. Bu sayede hem ithal ikamesi sağlanması hem de döviz kaybının önüne geçilmesi hedefleniyor. Öte yandan FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre; 2014 ürün yılında dünya tütün üretimi 7 milyon 176 bin 650 ton olurken; bu üretimin yüzde 84,55’lik kısmı Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 14 ülke tarafından gerçekleştiriliyor. Yüzde 41,74’lük pay ile Çin ilk sırada yer alırken, yüzde 12,02’lik payı ile Brezilya ikinci, yüzde 10,04’lük pay ile Hindistan üçüncü sırada yer alıyor. Oriental tip tütün üreticisi ülkeler arasında gerek kalite ve gerekse miktar bakımından ilk sırada yer alan Türkiye ise dünya tütün üretiminde yüzde 1,04’lük payı ile Tanzanya’dan sonra on dördüncü sırada yer alıyor.