OCAK-ŞUBAT 2018 / ÖZEL HABER

Banka kredilerinin etkin kullanılması çok önemli


Canan YALÇIN SEVER    

19.03.2018 

Çiftçiler için finansman imkanlarının önemi öncelikle tarımsal üretimin kendine has döngülerinden kaynaklanıyor. Tarımsal ürünlerin birçoğunda sezon boyunca üretim, bakım, besleme faaliyetleri devam ederken, hasat yılın sadece belirli bir zamanında yapılıyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 11-12 Kasım 2017 tarihleri arasında “Türkiye Tarımsal Finans Zirvesi” düzenlendi. Ülkemizde tarımsal finansmanla ilgili tüm sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara çözüm aranması amacıyla düzenlenen zirveye sektör paydaşları büyük ilgi gösterdi. Biz de çiftçinin üretimini sürdürmesinde önemli rol oynayan tarımsal finansman konusunda merak edilenleri Strateji Geliştirme Başkanı Kerim Üstün’e sorduk.

Tarımsal üretim de tüm üretim alanları gibi finansmana ihtiyaç duyuyor. Tarımda, çiftçilikte finansman neden önemlidir?
Çiftçiler için finansman imkanlarının önemi öncelikle tarımsal üretimin kendine has döngülerinden kaynaklanıyor. Tarımsal ürünlerin birçoğunda sezon boyunca üretim, bakım, besleme faaliyetleri devam ederken, hasat yılın sadece belirli bir zamanında yapılıyor. Dolayısıyla, çiftçiler üretim sezonu boyunca sürekli para harcamak zorunda kalırken, ürün satışı ve tahsilatı ise tek bir zamanda gerçekleşiyor. Bu döngüden dolayı, çiftçiler giderlerinin bazıları için yıl boyunca borçlanarak üretimlerine devam ediyor. Sezon sonunda ise genellikle tek seferde elde ettikleri satış gelirleri ile borçlarını öderler, geri kalanıyla da bireysel ihtiyaçlarını, yeni yatırımlarını ya da bakım-onarım gibi faaliyetlerini finanse ederler. Bu nedenle, üretim faaliyetleri devam ederken finansman olanaklarının hazır olması, üretimin sürdürülebilirliği için çok önemli. Ülkemiz açısından tarımda finansmanın bir diğer önemi bütün gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, tarım sektöründe sermaye birikiminin diğer sektörlere göre düşük olması. Bu durumun tarihsel ve kültürel nedenleri olduğu gibi, yukarıda bahsettiğimiz üretim döngüsü de bu sorunun düzelmesine engel olabiliyor. Buna ilave olarak, ürün verimlerinde ve fiyatlarında beklenmedik düşüşler de meydana geldiğinde çiftçilerin mevcut birikimleri eriyor ve üretime devam edebilmeleri için dış finansman (banka kredisi, alıcı avansı, devlet desteği vb.) bulmaları zorunlu hale geliyor.

ALICI AVANSLARI ÇİFTÇİLER İÇİN ÖNEMLİ BİR FİNANSMAN
Tarımsal finansman araçları nelerdir? Finansman kaynakları hangi kuruluşlardır?

Tarımsal finansman üç farklı çeşitte sunulabilir: Kredi, avans veya devlet desteği. Günümüzde devletler, kamu desteklerini artık genellikle doğrudan çiftçiye vermektense, ya AR-GE projelerine (tohum geliştirme gibi) ya da çok büyük projelere (sulama, toplulaştırma vb.) aktarma yoluna gidiyorlar. Çiftçilere verilecek destekler ise genellikle “telafi edici”, yani girdilere gelen zamlar veya fiyat düşüşlerinin telafi edilmesi, kuraklık, sel, afet vb. gibi amaçlara yönelik olarak veriliyor. Bir başka devlet desteği tipi ise “fiyatlara müdahale” şeklinde ortaya çıkıyor. Yani, çiftçilere doğrudan ödeme yapılmadan, fiyatın yüksek oluşmasını engelleyecek tedbirler alınabiliyor. TMO’nun hububat fiyatı açıklaması ya da ithalat vergileri bu amaçla kullanılan yöntemler. Bütün bu kamu araçları, çiftçiler açısından dolaylı ve “telafi edici” nitelikte olduğundan, banka kredileri çiftçiler için en önemli finansman araçlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Bir diğer finansman aracı olan alıcı avansları, alıcıların daha önce anlaştıkları çiftçilere üretim faaliyetleri sırasında sağladıkları finansman desteği. Bu model, çiftçi için alım garantisini de barındırdığından aslında gerek krediden, gerekse devlet desteğinden çok daha faydalı.

ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ BANKALARIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRDI
Ülkemizde ve dünyada tarımsal finansman sistemi nasıl işliyor?

Ülkemizde tarım en çok desteklenen sektörlerden biri. Biz de sistem genellikle banka kredileri üzerinden yürüyor. Bu kredilerin mazisi ise çok eski değil. 2000’li yıllardan önce, ülkemizde sadece bir kamu bankası tarımsal finansman sağlıyorken, artık günümüzde özel bankalar da çiftçiyi “muteber” ve karlı bir işletme olarak görüyor. Çünkü artık bankalarımız çiftçilerin kredi değerliliğini kolaylıkla ölçebilir hale geldiler. Bu konudaki en büyük gelişme, Bakanlığımızın kurmuş olduğu kayıt sistemleri ile olmuştur. Böylece, çiftçinin nerede ne kadar hangi ürünü ürettiğini anlayan bankalar, bu ürünlere ait finansal bilgileri de (gider, fiyat, verim, gelir) geliştirdikleri kredi sistemleriyle ölçmeye başlamışlar ve böylece çiftçilere kredi vermekten çekinmeyen bir aşamaya ulaşmışlardır. Kredi Kayıt Bürosu (KKB) üzerinden tüm bankalara sağlanan Tarım Kredileri Değerlendirme Sistemi (TARDES) buna yönelik önemli bir örnektir. Dünyadaki diğer ülkelerde de durum farklı değildir. Çiftçi kayıt sistemlerini kurabilmiş, tarımsal kredi değerlendirme sistemlerini geliştirmiş ülkeler tarımsal finansman açısından sorun yaşamazken, çiftçinin üretimini finansal rakamlara dönüştüremeyen ülkeler tarımın finansmanında geri kalmaktadır.

Haber Görseli

ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ BANKALARIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRDI
Ülkemizde ve dünyada tarımsal finansman sistemi nasıl işliyor?

Ülkemizde tarım en çok desteklenen sektörlerden biri. Biz de sistem genellikle banka kredileri üzerinden yürüyor. Bu kredilerin mazisi ise çok eski değil. 2000’li yıllardan önce, ülkemizde sadece bir kamu bankası tarımsal finansman sağlıyorken, artık günümüzde özel bankalar da çiftçiyi “muteber” ve karlı bir işletme olarak görüyor. Çünkü artık bankalarımız çiftçilerin kredi değerliliğini kolaylıkla ölçebilir hale geldiler. Bu konudaki en büyük gelişme, Bakanlığımızın kurmuş olduğu kayıt sistemleri ile olmuştur. Böylece, çiftçinin nerede ne kadar hangi ürünü ürettiğini anlayan bankalar, bu ürünlere ait finansal bilgileri de (gider, fiyat, verim, gelir) geliştirdikleri kredi sistemleriyle ölçmeye başlamışlar ve böylece çiftçilere kredi vermekten çekinmeyen bir aşamaya ulaşmışlardır. Kredi Kayıt Bürosu (KKB) üzerinden tüm bankalara sağlanan Tarım Kredileri Değerlendirme Sistemi (TARDES) buna yönelik önemli bir örnektir. Dünyadaki diğer ülkelerde de durum farklı değildir. Çiftçi kayıt sistemlerini kurabilmiş, tarımsal kredi değerlendirme sistemlerini geliştirmiş ülkeler tarımsal finansman açısından sorun yaşamazken, çiftçinin üretimini finansal rakamlara dönüştüremeyen ülkeler tarımın finansmanında geri kalmaktadır.

TEMİNAT GÖSTERME FİNANSMANDA ÖNEMLİ BİR SORUN
İşletmeler finansman sorunu yaşadığında bu sorunu hemen çözebiliyorlar mı? Tarımsal finansmanın sağlanmasındaki engeller nelerdir?

Üretimini belgeleyebilen ve bankacılık sektörü açısından kötü kredi geçmişi olmayan işletmeler genellikle finansmana daha kolay erişiyor. Buna karşılık, üretimini belgeleyemeyen veya geçmişte kullandığı bankacılık ürünlerinde gecikmelere, icralara uğramış çiftçiler finansmana erişimde zorluk yaşayabiliyor. Bir başka temel sorun ise teminat. Belirli bir limitin üstünde talep edilen krediler veya orta-uzun vadeli (özellikle yatırım amaçlı) krediler için bankalar genellikle “maddi teminat” talep ediyor. Maddi teminat olarak genellikle gayrimenkul ipoteği talep edilmekte bazen taşıt rehni, nadiren de ürün rehni teminat olarak kabul ediliyor. Orta ve büyük ölçekli işletmeler maddi teminat sağlamakta genellikle zorlanmıyor. Fakat küçük aile işletmeleri, sahip oldukları çok küçük veya hisseli arazileri teminat olarak sunmak istediklerinde hem arazilerinin değeri düşük çıkıyor hem de ciddi bir ekspertiz ve ipotek masraflarıyla karşılaşılabiliyor. Bu sorunu çözebilmek için küçük aile işletmelerine farklı finansman ve teminat modelleri uygulanmak zorunda. 

Üreticiler finansman kaynaklarını etkin kullanabiliyorlar mı? Bu konuda nelere dikkat edilmelidir?
Bu konuda önemli sorunlar yaşanıyor. Devlet destekleri karşılıksız olarak verildiğinden ve daha çok telafi edici, kırsal kalkınma veya fiyat desteği amacı taşıdığından etkin kullanımın analizinin çiftçi bazlı yapılması çok gerekli değil. Fakat banka kredileri faiz ve masraflarıyla birlikte vade sonunda geri ödenmesi gerektiğinden, etkin kullanılması çok hayati. Etkin kullanamamak, tarımsal üretim miktarını ve verimliliğini etkiler ve dolayısıyla kredinin geri ödenebilmesini de zora sokabilir. Geri ödenemeyen kredilerin artması ise bankaların tarımsal finansmanı azaltma yoluna gitmesine yol açar.

Haber Görseli

TÜRKİYE TARIMSAL FİNANS EYLEM PLANI HAZIRLAMAK İSTİYORUZ
Tarımsal finans zirvesinden söz edebilir misiniz? Hangi amaçla kimlerin katılımıyla yapıldı? Sonuç bildirgesinde neler yer aldı?

11-12 Kasım 2017 tarihinde gerçekleştirdiğimiz “Türkiye Tarımsal Finans Zirvesi” ülkemizde tarımsal finansmanla ilgili tüm sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara çözüm aranması amacıyla düzenlendi. Hazırlıklarını sadece 3 haftalık çok kısa bir sürede tamamladığımız zirveye 14 kamu kurumu, 6 üniversite, 26 birlik ve kooperatif ile STK’lar, 15 banka ve 5 sigorta şirketi temsilcilerinden oluşan 170’i yakın konusunda uzman orta ve üst düzey temsilci katıldı. Zirve Tarımsal Finansman ve Geleceği, Tarımsal Finansman Kaynakları ve Geliştirilmesi ve Tarımsal Finansman ile Sigorta çalışma grupları şeklinde dizayn edildi ve her bir çalışma grubu yoğun toplantılar yaparak zirve sonunda sonuçlarını sundular. Bu ölçekte bir ilk olan zirvede mikro ve makro ölçekte tüm finansman sorunları ele alındı ve çözüm yolları geliştirildi. Bundan sonraki aşamada, zirvenin sonuç raporuna giren konuların çözümü için Bakanlığımızın uhdesinde bir “Türkiye Tarımsal Finans Eylem Planı” hazırlamayı planlıyoruz ve bu anlamda da tarım sektörünün finansman sorunlarına ve geleceğine yönelik olarak uzun vadeli kalıcı çözümler sunmayı istiyoruz.

Tarımsal Finans Zirvesi'ne katılan ve zirvede “Tarımsal Finansman ve Geleceği” konu başlığının moderatörlüğünü yapan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Güneş’ten de zirve ve tarımsal finansman konusu hakkındaki görüşlerini aldık.

Tarımsal üretimde tarımın en önemli sorunlarının başında gelen tarımsal finansman, her dönem sorun alanı olarak dikkati çekmiştir. Bu süreçte finansman kaynakları artarak devam etmiş ve çeşitli alanlarda kredi uygulamaları yayılmış, sektörde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların etkinliklerinin artırılması ve tarım işletmelerinin koşullarına uygun kredileme yapısına yönelmeleriyle sorun nicelikten niteliğe dönüşür hale gelmiştir.

21. yüzyılda tarım ve gıda alanında tüketimin çeşitlenmesi ve gelişmekte olan piyasalarda büyüyen orta sınıfın gelir düzeyi artışına paralel olarak tüketim tercihlerinin değişmesi nedeniyle tarıma yönelik yatırım talepleri de yükselmiştir. Tarım bu süreçte geleneksel yöntemlerden modern yöntemlere doğru gelişme trendini yaşamaktadır. Süreç içinde tarımın sermaye gereksiniminin artmasını beklemek yanlış olmayacaktır.

Günümüz tarımsal üretim ve pazarlama dünyasında tarımın finansmanında yer alan kurum ve kuruluşların kapasite geliştirmesi, risk yönetimiyle ilgili sistem ve süreçlerini iyileştirmesi ve yeni ürünler tasarlaması, sektörün finansman talebine bağlı olarak artış göstermektedir. Türkiye’de TC Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri yanında özel banka ve finansman kuruluşlarının da sektörü finanse edici faaliyetlerine artık sıklıkla rastlamaktayız. Bu durum kamunun finans yükünü ve bürokrasiyi azaltıcı, rekabeti artırıcı etki yapması açısından önemlidir. Arzu edilen uygulama, süreç içinde piyasada oluşan rekabetin tarım işletmelerine yönelik finansman maliyetini azaltıcı etkide bulunmasıdır.

Zirvede yapılan çalışmalarla temel anlamda ortaya çıkan sonuçlar şu şekilde özetlenebilir:
1- Tarımsal finansmanda makro düzeyde planlamanın yapılması, küçük aile işletmelerinin finansa ulaşmada karşılaştığı zorlukların giderilmesine yönelik çalışmaların artırılması,
2- Tarımsal kredilerde maliyetlerin düşürülmesi ve teminat çeşitliliğinin iyileştirilmesi,
3- Sübvansiyonlu tarımsal kredi uygulamalarının bütün bankalarca uygulanması,
4- Tarımsal işletmelerde finansal okur-yazarlığın geliştirilmesi,
5- Tarımsal alet ve makine ile ilgili finansmanın geliştirilmesi,
6- Tarımsal işletmelerde tarım sigortası konusunda bilgi eksikliğinin giderilmesine yönelik çalışmalarda bulunulması.