OCAK-ŞUBAT 2018 / ÖZEL HABER

Sevgiyi en zarif yolla anlatan ÇİÇEK İhracatta da yüz güldürüyor


Hülya OMRAK    

19.03.2018 

Türkiye’nin son 15 yıl içinde süs bitkileri ihracatı yaklaşık yüzde 300 artışla 71 milyon dolara yükselmiş ve bu değerle dünya süs bitkileri ihracatı sıralamasında 25’inci olmuştur.
Sevginin en iyi ifade şekillerinden biridir çiçek. Her birinin rengine çeşidine göre de ayrı ayrı anlamlar yüklenmiştir. Sözle ifade edilemeyen pek çok duyguya tercüman olur adeta. Çocukların annelerine anneler günü hediyesidir kimi zaman, kimi zaman da bir hasta ziyaretinin tebessüm ettireni. Ama en çok da aşkı anlatmanın yoludur çiçek. Sevgililer gününün yaklaşmasıyla çiçekçiler tezgahlarında en nadide ürünlerini sergiler. Bunların başında ise tartışmasız gül gelir. Sevgililer gününün vazgeçilmez çiçeği olan gülün yanı sıra orkide, kır çiçeği ve lale de aşkı en güzel anlatan çiçeklerdendir.

SEVGİLİLER GÜNÜNDE TALEP 3 KATI

Günler bahanedir sevgiliye çiçek almak için elbette ama 14 Şubat Sevgililer Günü’nde bu çiçek alışverişi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de zirveye ulaşır. Geçtiğimiz yıl Sevgililer Günü haftasında sadece İstanbul’da 6 milyon adet çiçek satıldı. Bunun 1 milyon 800 bin adedini ise gül oluşturdu. Normal günlerin üç katı üzerinde bir taleple karşılaşılan 14 Şubat’ta gülün yanı sıra karanfil, lilyum ve lale de en çok satılan çiçekler oldu. Kesme çiçekçilik ya da kapsamlı adıyla süs bitkiciliği ülkemizin ekolojik yapısı sebebiyle tüm bölgelerimizde yapılabiliyor. Bitkisel üretim içerisinde ise dünyada ve ülkemizde önemli bir sektör olarak kabul ediliyor. Dünyada çok yaygın bir üretim alanına sahip olan süs bitkileri, ülkemizde de oldukça önemli bir ekonomik değeri barındırıyor. Kesme çiçekler, dünyada en çok satılan ve ticareti en fazla yapılan süs bitkileri olma özelliğine sahip. Ticari anlamda Türkiye’de ilk kesme çiçek üretimi İstanbul ve civarında 1940’lı yıllarda başladı ve daha sonra Yalova önemli bir üretim merkezi konumuna geldi. Yıllar içerisinde önce İzmir ardından Antalya ve çevresinde yapılmaya başlanan kesme çiçekçilik, artık yedi bölgede de yapılıyor.
Türkiye’nin son 15 yıl içinde süs bitkileri ihracatı yaklaşık yüzde 300 artışla 71 milyon dolara yükselmiş ve bu değerle dünya süs bitkileri ihracatı sıralamasında 25’inci olmuştur. En fazla kesme çiçek ihracatı yaptığımız ülkelerin başında İngiltere, Hollanda ve Ukrayna geliyor. Ürün bazında baktığımızda ise yüzde 76’lık pay ile karanfil, en çok ihraç ettiğimiz kesme çiçek türü olarak karşımıza çıkıyor.

DÜNYADA KESME ÇİÇEK ÜRETİMİ

Özel günlerde duyguları ifade etmek ve kentsel alanlarda bahçe düzenlemelerinde dekorasyonun sağlanması gibi ihtiyaçları karşılayan kesme çiçekçilik ülkemizde de hızla gelişen ihracat odaklı bir yatırım fırsatı haline dönüştü. Türkiye’de kesme çiçek ihracatı 20 yıl önce başladı ve yıllar içinde düzenli bir gelişim gösterdi. Dünyada ise şu an için 50’den fazla ülkede kesme çiçek üretimi yapılıyor. 20. yüzyıl başlarında dünyada önem kazanmaya başlayan kesme çiçek üretimi, ABD, Japonya, İtalya, Hollanda gibi geleneksel üretim yerlerinin yanında zamanla Latin Amerika ve Afrika’da da önem kazanmaya başladı. Sırasıyla Hindistan, Çin, Brezilya kesme çiçek üretim alanı en fazla olan ülkeler. Türkiye ise üretim alanı sıralamasında dünyada 26. Sırada yer alıyor. Dünyada yaklaşık 550 bin hektar alanda kesme çiçek üretimi yapılıyor ve bu değer toplam süs bitkileri üretim alanının yüzde 39’unu oluşturuyor. Dünyada kesme çiçek üretimi, tüketimi ve ticaretine bakıldığında gül ve kasımpatı ilk sıralarda yer alıyor. Lale ve zambak gibi soğanlı bitkilerin de kesme çiçek sektöründe yoğun olarak yer aldığını söylemek mümkün. 2014 yılı kesme çiçek ihracat ve ithalat değerlerine bakıldığında Hollanda ilk sırada yer alırken, Türkiye 21. sırada yer alıyor. Türkiye’nin bu değeri rakam olarak 32 milyon 18 bin dolara karşılık geliyor.

EN ÇOK KARANFİL ÜRETİYORUZ

2016 yılı TÜİK rakamlarına göre kesme çiçek üretiminin süs bitkileri içindeki oranı yaklaşık yüzde 69. 2016 yılında 593 bin 261 adet ile karanfil, 128 bin 64 adetle gerbera, 89 bin 415 adetle gül en çok üretilen ilk üç sıradaki kesme çiçek türlerini oluşturuyor. Toplam kesme çiçek üretim miktarımız 1 milyon 37 bin 996, toplam süs bitkisi üretim miktarımız ise 1 milyon 513 bin 713. 55 ilde süs bitki üretimi yapılan ülkemizde, üretimin en fazla yapıldığı iller sırasıyla İzmir, Sakarya, Yalova, Antalya, Bursa ve İstanbul’dur. Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki üretimler yoğunluklu olarak iç pazara yönelik yapılırken, Antalya ve çevresinde çoğu seralarda yetişen süs bitkileri genel olarak ihracata yönelik üretiliyor. Yıllar içerisinde ihracata yönelik üretimin dolaylı yollarla teşvik edilmesi, bitki materyali ithaline getirilen kolaylıklar, kesme çiçek üretim alanı ve miktarında önemli artışların olmasını beraberinde getiriyor. Türkiye’nin süs bitkiciliği konusunda uygun iklim ve coğrafi koşullara sahip olması, pazar ülkelerine yakın olması gibi sebeplerle avantajlı konumda olduğunu söylemek mümkün. Süs bitkileri sektörünün dış ticaret hacmi her yıl artarak büyüyor. Sektörün 2016 yılı dış ticaret hacmi yaklaşık olarak 140 milyon dolar. 2023 yılında süs bitkileri sektörünün de içinde bulunduğu tohumculuk sektörünün hedefi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının uyguladığı üretim ve destekleme politikaları ile 500 milyon dolar olarak planlanıyor.

SÜS BİTKİLERİ İHRACATI SON 15 YILDA YÜZDE 300 ARTTI


Türkiye’nin son 15 yıl içinde süs bitkileri ihracatı yaklaşık yüzde 300 artışla 71 milyon dolara yükselmiş ve bu değerle dünya süs bitkileri ihracatının 25. Sırasında yer almıştır. En fazla kesme çiçek ihracatı yaptığımız ülkelerin başında İngiltere, Hollanda ve Ukrayna geliyor. Ürün bazında baktığımızda ise yüzde 76’lık pay ile karanfil, en çok ihraç ettiğimiz kesme çiçek türü olarak karşımıza çıkıyor.Emek yoğun bir iş gücü istihdamı gerektiren süs bitkileri sektöründe doğrudan 75 bin, dolaylı olarakda 700 bin kişi istihdam ediliyor. Bu denli önemli olan süs bitkiciliği alanında devlet – özel sektör iş birliği geliştirilerek uzun vadeli üretim ve yatırım sistemleri oluşturmak amacıyla AR-GE yatırımlarının ve çalışmalarının artırılması sektörün geleceği açısından büyük önem taşıyor.