KASIM-ARALIK 2018 / KAPAK KONUSU

Hem köyüne hem işine aşık bir üretici Ayşe Aytemiz


Neslihan Duman     Fatma Karabulut 

30.10.2018 


Bir yandan çay toplarken bir yandan da bizimle sohbet ediyor Ayşe Aytemiz. “Çay içmeyi çok seviyoruz ama o çayın demliğe girene kadar ne zorlu aşamalardan geçtiğini toplayan bilir” diyor gülerek. Ama öylesine severek yapıyor ki işini, “Toplarken zorlanıyoruz ama bir bardak çay içtiğimiz zaman bu zorlukları unutuyoruz, keyfimiz yerine geliyor” diye ekliyor. Çayla ilişkisi sadece toplayıp satmaktan ibaret değil Ayşe Aytemiz’in; çayın tüm özelliklerine de hakim. “Dünyada kimyasal madde içermeyen tek çay Türk çayıdır. Bizim çayımız dünya çapında çok özel bir çay. Kıymetinin bilinmesi, daha çok değer verilmesi lazım” diyor. Sadece çay üretmekle de kalmıyor, yaptığı el işlerini satarak ailesine katkı sağlamaya devam ediyor. İçinde kalan tek ukde ise okuyamamak. Kendisi ilkokul mezunu olsa da 4 çocuğunu okutuyor. Çay konusunu işlediğimiz bu sayımızda yıllardır çay üretimi yapan Ayşe Aytemiz’i hem daha yakından tanıyın istedik hem de bu işin kolaylıklarını zorluklarını bizzat bu işi yapan birisinden dinlemek istedik.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Ayşe Aytemiz. Rize ili Ardeşen ilçesi, Tunca beldesinde yaşıyorum. Buranın yerlisiyim, çiftçiyim. Kendimi bildim bileli bu işle uğraşıyorum. Çünkü geçim kaynağımız bu. Burada çaydan başka çok fazla bir şey yetiştiremiyoruz. Çay işini severek yapıyorum. Zaten kimse sevmeden yapamaz. Geliri de güzel olduğu için çayla uğraşıyoruz.

Çay üretiminde bir gününüz nasıl geçiyor? Anlatır mısınız?

Çay toplama zamanı gelince her sabah erkenden kalkıyoruz, bahçeye gidiyoruz. Çay satma saatine kadar çay topluyoruz. Sonra çay satma yerine gidiyoruz. Çayımızı çay ambarlarına satıyoruz. Her gün rutin olarak bu işleri yapıyoruz. Yağmur çamur da olsa çay bekletmeye gelmez. Bir hafta sonra, on gün sonra toplayayım diyemezsiniz. Bunların dışında, 4 çocuğum var onları okula gönderiyorum. Ayrıca hobilerim var. Halk Eğitim Merkezinde el işi, mekik, tığ kurslarına katılıyorum. Bu kurslardan sertifikalarım var. Yaptıklarımı hem evimde kullanıyorum hem de satıyorum. Hem gelir getiriyor hem de keyif alıyorum. Ben babamın maddi imkansızlıkları dolayısıyla okuyamadım ama içimde ukde kaldı. Şimdi çocuklarımla ders çalışıyorum, kitap okuyorum. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ayrıca sebze yetiştirdiğimiz bir seramız var. Tavuklarım da olmazsa olmazlarım. Çay zaten olmazsa olmaz, her gün topluyoruz. Yani hiç boş kalmıyoruz diyebilirim.

EMEĞİMİZE DEĞECEK KADAR KEYİF VERİYOR

Çay üretimiyle ilgili yaşadığınız zorluklar var mı?

Burada bahçelerimiz yamaçta olduğu için hasadından çok taşımakta zorlanıyoruz. Ancak teleferiklerimiz var, onlarla idare ediyoruz. Çok fazla yağış olduğu için yabani otlar var. Bir sürgünde iki üç kez yabani ot temizlediğimiz oluyor. Bu konuda biraz zorlanıyoruz ama yapacak bir şey yok. Çay içmeyi çok seviyoruz ama o çay o demliğe girene kadar ne aşamalardan geçiyor, ne zorlu süreçlerden geçiyor onu toplayan biliyor. Toplamayan belki anlayamaz ne kadar zor aşamalardan geçtiğini ama gerçekten emeğimize değecek kadar keyif veriyor bize. Toplarken zorlanıyoruz ama bir bardak çay içtiğimiz zaman bu zorlukları unutuyoruz, keyfimiz yerine geliyor. Bir bardak çay yorgunluğumuzu alıyor. O yüzden hiç üşenmeden topluyoruz. Dünyada kimyasal madde içermeyen tek çay Türk çayıdır. Bizim çayımız dünya çapında çok özel bir çay. Kıymetinin bilinmesi, daha çok değer verilmesi lazım. Şu anda üçüncü sürgün çayımızı topluyoruz. Ama halen çayımız canlı, hiç suyunu kaybetmemiş, ağırlığı yerinde, mis gibi çay.

Haber Görseli

Organik çay üretiyor musunuz? Yıllık çay üretiminiz ne kadar?

Organik çayı sene boyu iki sürgünde toplam 3 ton üretiyoruz.  Normal çayı ise sene boyunca 15 ton civarında üretiyoruz.

Bitki hastalıkları ya da diğer konularda il ve ilçe müdürlüklerimizden destek alıyor musunuz?

Evet, her türlü yardım alıyoruz, danıştığımız zaman bize yardımcı oluyorlar. Beldelerde, köylerde ziraat mühendisleri gelip “sorunlarınızı dinleyelim, çare bulalım” diye toplantı talep ediyorlar. Zaman zaman bu toplantılar yapılıyor. Bizi bilgilendiriyorlar. Zirai böceklerle ve kelebeklerle ziraat mühendislerimizin yönlendirdiği şekilde mücadele ediyoruz. Örneğin temizlediğimiz ve kuruyan otları yakarak yumurtalarını temizlemeye çalışıyoruz.
Bakanlığımızdan Allah razı olsun.  Birkaç senedir özellikle çiftçiye çok fazla destek veriyor. Maddi manevi destekleri çok fazla. Çok uygun krediler var. Çiftçiye yönelik çok güzel imkanlar var. Bu konuyla ilgili çok memnunuz.

EN KOLAY PAZARLANAN ÜRÜN ÇAY

Çayınızı pazarlama sorunu yaşıyor musunuz?

Pazarlama sorunu yaşamıyoruz. Tarım alanına baktığımda da en kolay pazarlanan ürün çay gibi geliyor bana.  Bekletmeden, yaş olarak sattığımız için, yani saklama sorunumuz olmadığı için bu konuda rahatız.
 
KÖY ŞEHİRDEN DAHA SAMİMİ VE DOĞAL

Kırsalda yaşayan bir kadın olarak yaşadığınız zorluklar neler?

Kırsalda kadınların çok fazla sosyal aktiviteleri yok. Kadınların bir araya gelebilecekleri ortamlar istiyoruz. Ulaşımla ilgili sıkıntılarımız oluyor ama çok fazla şikayetçi olduğumuz bir sorunumuz yok. Geleneklerimizi kaybetmedik, komşuluk ilişkilerimiz, birbirimize gidip gelmelerimiz devam ediyor. Her gün bir komşumuzun evindeyiz, kışlıklarımızı birlikte hazırlıyoruz. Köyümüzü seviyoruz, köyde yaşamı seviyoruz. Köy şehirden daha doğal, daha samimi. Her şey organik.

Çay dışında üretimini yaptığınız ürünler var mı?

Hiçbir katkı maddesi olmadan yetiştirdiğimiz sebzelerimiz, meyvelerimiz  var. Bu konuda çok mutluyuz. Seramız var, sebze yetiştiriyoruz.

Ayşe Aytemiz çay üreticisi Rize Ardeşen