EYLÜL-EKİM 2018 / ÖZEL HABER

Eski uygarlıklardan günümüze kadar yaşayan gelenek: Anadolu’da bağ bozumu


Rüstem CANGİ    

07.09.2018 


Anadolu’da bağ bozumundan sonra kalan üzümleri isteyenlerin serbest toplamasına “başaklama” denir. Başaklama, konu komşunun ve özellikle çocukların bağ ve bahçelerdeki ürünlerden göz hakkını alması için konmuş bir gelenektir. Bu buğday ve fındık ürünlerinde de uygulanan bir gelenektir.

Anadolu bir çok asma çeşidinin anavatanı olmasının yanı sıra, çok sayıda üzüm çeşidi ve üzümün değerlendirilme çeşitliliği açısından oldukça zengin bir kültüre sahip. Anadolu’da yer alan tarihi yapılarda, sikkelerde, heykellerde, seramiklerde ve diğer bulgularda üzüm ve asma ile ilgili figürler, asmanın Anadolu kültüründe önemli bir yere sahip olduğunun önemli bir kanıtı.  Ülkemizde üzümün sofralık, kurutmalık ve şaraplık olarak tüketim şekillerinin dışında hiç bir ülkede görülemeyecek kadar farklı şekillerde değerlendirilmesi ise asmanın kültürümüzdeki öneminin başka bir kanıtı. Bunlara üzüm suyu,  papara, koruk suyu, pepeçura, pekmez, köme, köfter, dilme, bastık, kesme, çek çek, konserve, sirke, turşu, tarhana ve pestili örnek verebiliriz. Ayrıca asmanın diğer organı yaprağı, zeytinyağlı ve değişik dolmaların yapımında değerlendiriliyor.

Bağda olgunlaşan üzümlerin hasat edilmesi anlamına gelen “bağ bozumu” da Anadolu’nun en önemli sosyo kültürel etkinliklerinden birisi. İmece kültürü bu coğrafyada halkın kaynaşmasında, kırgınlıkların, küskünlüklerin kalkmasında, birlik ve beraberliğin sağlanmasında, yardımlaşmada, kederi ve sevinci paylaşmada hep vesile olmuştur. İçinde eğlencenin bulunduğu bu toplumsal etkinlikler, insanların birbirleriyle görüşmek ve yaşamın değişik yönlerini paylaşmak için büyük ölçüde katılım sağladıkları faaliyetlerdir. Türkler eskiden genellikle yılın iki mevsimi – ilkbaharda baharın gelişi, emek mevsiminin başlanması ve sonbaharda bağ bozumu zamanı dikilen ve toplanan mahsulün bol olması için törenler ve şenlikler yapmışlardır.

Takvimin olmadığı dönemlerde insanlar yaşamlarını, ekin ekme, bağ bozumu, hasat, koç katımı, baharın gelmesi vb. olaylara göre planlamaktaydı. Yıl içerisinde doğadaki değişiklikler tarih boyunca bütün halklar tarafından tören, şenlik ve bayramlarla kutlanmıştır. “Bağ bozumu” da ülkemizde ve dünyanın değişik yörelerinde kutlanan bu etkinliklerden birisidir. Bağ bozumu kelime anlamı üzümlerin toplanarak bağların bozulma zamanı olarak ifade edilmektedir.

Anadolu’daki eski uygarlıklardan Frigler ve Lidyalılar’da en önemli mitolojik tanrılarından Dionysos, bağ bozumu tanrısı olarak da bilinir. Urartu Ülkesi’nde (Van) her yıl Eylül ayının sonunda “Bağ bozumu” şenlikleri düzenlenmiştir. Kanun paragraflarına bakıldığında Hititlerde bağcılığın ekonominin temel kaynaklarından birisi olduğu ve bağların diğer arazi parçalardan daha değerli olduğu bildirilmektedir. Asurlulara ait tabletlerde bağ bozumundan söz edilirken Hitit döneminde bağ bozumu şenliklerine kral ve eşrafı katılmaktaydı.

SOSYAL VE EKONOMİK HAYATI ŞEKİLLENDİREN RİTÜELLERDEN

Halk takvimleri olarak da bilinen takvimsel ritler, toplumsal ekonomik farklılığa göre çeşitlenmektedir. Nitekim tarımla geçinen yerleşik Türk toplumunda takvim, ekim ve hasat, bağ bozumu vb. zamana göre belirlenirdi. Anadolu’da bağ bozumu sosyal ve ekonomik hayatı çok eski dönemlerden beri şekillendiren ritüellerden birisidir.

Asurlularda Kaniş Karumu’nda uygulanan vade ve takvimlere ilişkin olarak, Asur Ticaret Kolonileri Döneminde Anadolu’da yerlilerin yetiştiriciliğini yaptığı meyveler arasında üzüm ilk sırada  yer almaktaydı.  Yerlilere ait borç senetlerinde  “borcun bağ bozumuna kadar veya bağ bozumundan sonra”  ödeneceği ifade edilirdi. Buradan, bağ bozum döneminin borcun ödeneceği zamanı belirleyen bir takvim olması, Anadolu’da bağcılığın sosyo ekonomik hayatı şekillendiren ve kültür olarak benimsenen tarımsal bir faaliyet olduğunu göstermektedir.  Anadolu insanı buğday, fındık vb. ürünlerin harman dönemini borçlanma ve vade uygulamalarında takvim olarak hala kullanmaktadır.

BAĞ BOZUMU ÜÇ AY SÜREBİLİYOR

Anadolu’da ekolojik yapının çeşitliliği nedeniyle üzüm olgunlaşması ve bağ bozumu Ağustos ayı ile Kasım ayı ortalarına kadar üç aylık bir dönem devam edebiliyor.  Eski dönemlerde İç Anadolu, Ege, Marmara ve  Doğu Anadolu gibi üzüm hasadının henüz başlamadığı yörelerden Akdeniz’e bağ bozumuna gidilmekteydi. Daha sonra Ege, Marmara, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’daki bağ bozumlarına gidilmekteydi. Bu şenliklerin birbirine uzak yörelerden gelen Anadolu halklarını birbirlerine kaynaştırdığı ve sosyalleşmelerinde en önemli faktör olduğu söylenebilir. Bu kaynaşma her yıl devam ettiğinden uzun süreli bir barış ortamının sağlanmasına bağ bozumu şenliklerinin de etkili olduğu söylenebilir.

Haber Görseli

BAĞ BOZUMU ŞENLİK, OYUN VE TÜRKÜLERLE SÜSLENİR

Anadolu’da yerel olarak bağ bozumu bir tür imece şeklinde yapılır. Bağ sahibi konu komşuyu üzüm kesmeye davet eder; bölgenin ileri gelenleri de bağ bozumuna çağrılır. Herkes ellerinde bağ bıçakları, kollarında selelerle bir omcanın başına geçer ve üzümleri kesmeye başlarlar. Bağ bozumunda bulunan nüktedan hanımlar arasında mani atışmaları yapılır. Üzümler kesildikten sonra sepet, kasa ve küfelere doldurulur. Toplanan üzümler amaca göre, kurutulur, şarap ya da pekmez vb. ürünlerin yapımında kullanılır. Böylece bağ bozumu başlamış olur. Bu sırada davar kesilir, yemekler yenir. Çuvallara alınan üzümler çiğnenir, bu iş havuz ya da ağaç gövdelerinden oyulmuş oyuklarda yapılır. Şıra ve pekmez yapımı sırasında, evde ya da bağda geceleri pekmez ocağının ışığında delikanlılar, genç kızlar ve gelinler halay çeker, türkü söyler; şakalaşmalar, eğlentiler, sohbetler yapılır. Bağ bozumunda emeği geçen her genç kıza, geline armağanlar verilir, evlere üzüm gönderilir; karşılıklı rıza ve hoşnutlukla yapılan yardımlaşma, şenlik, oyun ve türkülerle süslenir. Bağın sağılması demek olan bağ bozumuyla ve bağ bozumunda yapılan “kencer” denen et bayramıyla bir tür şeker ve kurban bayramı kutlanmış olur. Bağ bozumundan sonra kalan üzümleri isteyenlerin serbestçe toplamasına “başaklama” denir. Başaklama, konu komşunun ve özellikle çocukların bağ ve bahçelerdeki ürünlerden göz hakkını alması için konmuş bir gelenektir. Bu buğday ve fındık ürünlerinde de uygulanan bir gelenektir.

Ülkemizde yerel olarak her yıl 150 civarında tarımsal ürün veya yerel gastronomi etkinlikleri düzenlenmektedir. İl ve ilçe yönetimlerinin düzenlediği tarımsal etkinliklerin arasında meyve ve sebzeler ilk sıralarda yer almaktadır. Söz konusu ürünleri incelediğimizde; üzüm- bağ bozumu, bal, kiraz, vişne, dut ürünleri en fazla etkinlik düzenlenen ürünlerdir.

Bağ bozumu ülkemizde bağcılığın yapıldığı her yerde bilinen ve önem verilen bir kavramdır. Ülkemizin bazı bölgelerinde bağcılığın değişik nedenlerle gerilemesi ile birlikte bağ bozumu da yok olmaya yüz tutmuştur. Bağcılığın hala önemli bir tarım kolu olarak yaşatıldığı yerlerde, bağ bozumu şenlik, festival vb. adlarla kutlanmaktadır. Bu şenlikler 1 günden 1 haftaya kadar sürmektedir. Bu etkinliklerde,  ilk gün üreticiler bağlarında güzel gelişmiş üzümleri asmalardan keserek sepet vb kaplar içerisinde festival alanına götürürler. Burada “güzel üzüm yarışması”’na katılan ürünler sergilenir.  Bağ bozum şenliklerinde hasat dışında üzüm sıkım ve üzüm tadım şenlikleri de yapılır.  İleri gelenlerce oluşturulan jüri tat, koku, tane, salkım yapısı ve albenisine göre en iyi ürünleri seçerek dereceye giren üzüm üreticileri ödüllendirilir. Şenlik alanında dağıtılan yemekle birlikte müsabakaya gelen üzümler katılımcılara dağıtılarak ziyafet çekilir. Şenliğin ikinci ve diğer günlerinde kültürel sportif, sanatsal ve yöreye has bazı etkinlikler gerçekleştirilir. Bazı bölgelerde bağ sahibi olanlar kendi gücü oranında Allah’a şükür kurbanı keserek, kurban etini kendi bağına götürür yemek öğünlerinde kurban eti ile üzüm yenilerek hasada başlanır. Bağ bozum etkinlikleri zamanla yöresel, ulusal ve uluslararası turizm etkinlikleri içerisinde yer almaya başlamıştır. Ülkemizde yerel ve ulusal kapsamda çok sayıda üzüm ve bağ bozum etkinliği düzenleniyor. Örneğin Manisa’da ekonomide önemli bir yeri olan bağcılığı teşvik etmek amacıyla ilk organizasyon Üzüm Bayramı adıyla 22 Ağustos 1937’de gerçekleştirilmiş, ancak II. Dünya Savaşı ve ekonomik sebeplerle uzun yıllar tekrarlanamamıştır. İki kez de 60’lı yıllarda kutlanmıştır. 1984 yılından itibaren yaş ve kuru üzüm yarışmaları, konferans ve konserlerinin yer aldığı bir programla eylül ayı başlarında kutlanmaya başlanan şenlikler sonraki yıllarda Manisa’nın kurtuluş günü olan 8 Eylül’ü de içine alacak şekilde hazırlanan bir programla kutlanmaktadır.

2600 yıllık bir geçmişe sahip olan Urla Bağbozumu Şenlikleri  ise zeytine yağın, üzüme balın düştüğü gün sloganıyla 22 yıldır Urla Belediyesi ve Ziraat Odası önderliğinde gerçekleştiriliyor. Yine Bozcaada Bağbozumu Festivali, Bozcaada Belediyesi tarafından, her sene Eylül ayının ilk haftası düzenleniyor. Festival 2 gün boyunca devam ediyor. Şarköy, ülkemizin şaraplık üzüm üretim ve işlenmesi konusunda önemli yere sahip. Bölgede 30’un üzerinde şarap fabrikası bulunuyor. Bağ bozum şenlikleri ve turları Şarköy, Mürefte ve Hasköy’de Eylül ayı içinde düzenleniyor.

Anadolu’da bağ bozumu, bağ bulunan köylerde büyük üretim alanları ve şarap firmalarının bulunduğu illerde değişik şekillerde ve yoğunlukta kutlanıyor.  Bağ bozumu Anadolu insanın sabrını, emeğini, azmini, yardımlaşmasını, alın terini ifade ediyor. Aynı zamanda bağcının sevinci, coşkusu, nevruzu ve umududur.

Bağ bozumu şenlik Rüstem Cangi üzüm asma