TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 / GÜNCEL

Büyük Taarruz Meydan Muharebesi’nde Atatürk ve Türk ordusu


Doç. Dr. Okan CEYLAN - Doç. Dr. Suna ALTAN    

23.09.2025 


“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.” K. Atatürk

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en kritik safhalarından biri olan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı’nın son ve belirleyici aşamasıdır. 26 Ağustos 1922 sabahı Afyon Kocatepe’den başlatılan bu taarruz, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülmüş ve 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile büyük bir zafer elde edilmiştir. Bu süreçte Atatürk’ün liderliği, stratejik dehası ve Türk ordusunun disiplini, savaşın seyrini belirleyen temel unsurlar olmuştur.
 
Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından Türk ordusu savunmadan taarruza geçmeye hazırlanırken Atatürk kapsamlı ve gizli bir hazırlık süreci başlatmıştır. Ordunun eksikleri giderilmiş, cephaneler tamamlanmış, eğitimler yoğunlaştırılmış ve halkın desteğiyle güçlü bir lojistik altyapı oluşturulmuştur. Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte titizlikle hazırlanan taarruz planları, 26 Ağustos sabahı Kocatepe’den uygulanmaya başlanmıştır. Atatürk, savaş alanını dürbünle izleyerek cepheyi anlık olarak yönetmiş; sükûneti, kararlılığı ve askerlerine duyduğu güvenle tüm orduya moral vermiştir. Türk ordusu kısa sürede Yunan savunma hatlarını yararak düşmanı geri püskürtmüş, 30 Ağustos’ta yapılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Yunan ordusunun büyük kısmı imha edilmiş ve Yunan Başkomutan Trikopis esir alınmıştır. Zaferin hemen ardından Atatürk, “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini vermiştir. Türk ordusu İzmir’e doğru hızla ilerleyerek işgal altındaki Anadolu topraklarını geri almıştır. 9 Eylül 1922’de Türk birlikleri İzmir’e girmiş, böylece Yunan işgali tamamen sona ermiştir.
 
Büyük Taarruz sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin kararlılığının, Atatürk’ün liderliğinin ve Türk ordusunun disiplinli yapısının bir göstergesidir. Bu zaferin ardından Mudanya Mütarekesi imzalanmış, Lozan Barış Antlaşması’nın yolu açılmış ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır.

Haber Görseli

Mustafa Kemal Atatürk, bu süreçte hem bir asker hem de büyük bir devlet adamı olarak tarih sahnesindeki yerini korumuştur. Savaş alanındaki üstün komutanlığı ve milletine olan inancı, Büyük Taarruz’u zaferle sonuçlandıran en önemli unsur olmuştur. Türk ordusu ise vatan sevgisi, disiplin ve fedakârlıkla bu mücadeleyi kazanarak tarihin akışını değiştirmiştir. Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk milletinin bağımsızlık azmini tüm dünyaya göstermiş, Anadolu’da yeni bir devletin doğuşunu müjdeleyen kesin bir zafer olarak tarihe geçmiştir.
 
Bu zaferle ilgili önemli eserlerden biri, Türkiye’nin yetiştirdiği değerli tarihçi ve diplomat Bilal Şimşir’in kaleme aldığı İngiliz Belgeleriyle Sakarya’dan İzmir’e 1921-1923 adlı çalışmadır. Şimşir’in de belirttiği üzere Büyük Taarruz Meydan Muharebesi, İngiltere destekli Yunan ordularını yurttan atmakla kalmamış, Londra’nın İzmir’i Türkiye’den koparıp iş birlikçi Rumlarla kurmayı planladığı İyonya Devleti projesini de boşa çıkarmıştır. Bu zafer, Misak-ı Milli doğrultusunda Anadolu ve Trakya’nın Türk yurdu olarak kalmasında emperyal güçlere karşı kazanılmış büyük bir başarıdır.
 
Savaşın idaresindeki yoksulluklar, salgın hastalıklar ve işgalden kurtuluş çabaları, bu mücadelenin ne denli büyük ve zorlu bir hengâmenin içinde yürütüldüğünü göstermektedir. Kurtuluş Savaşı’nda, başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatan uğruna hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi saygıyla anıyoruz.

Büyük Taarruz 30 Ağustos Zafer Bayramı Okan Ceylan Suna Altan