TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 / ÖZEL HABER
Kuraklığa karşı süper yem bitkisi: Tuz çalısı
İklim değişikliği ve kuraklık tarım sektörünü derinden etkilerken hayvancılık için alternatif yem kaynaklarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bu noktada, tuzlu ve kurak arazilerde bile yetişebilen, yüksek protein içeriğiyle dikkat çeken tuz çalısı, sürdürülebilir bir çözüm olarak öne çıkıyor. Hem yem bitkisi hem de erozyonla mücadelede etkili olan bu “marifetli bitki”, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yürütülen projelerle çiftçilere umut oluyor. Biz de üreticiye yol göstermek amacıyla tuz çalısı hakkında merak edilenleri Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cihan Uzun’a sorduk.
Son yıllarda sıkça duyduğumuz tuz çalısı nasıl bir bitki, bizim coğrafyamızda ne zamandan beri var?
Tuz çalısı, esasen Kuzey Amerika kökenli halofit yani tuz seven bir bitkidir. Latince adı Atriplex halimus. Dünya genelinde 250’nin üzerinde türü vardır ve bunların büyük bölümü doğal olarak kurak, yarı kurak ve tuzlu topraklarda yetişir. Bunlardan 40-50’sini doğal olarak barındıran Akdeniz Havzasında özellikle de bu havzanın güney ve doğu sınırlarını içine alan kısmında, tuz çalısı türlerinin yem sıkıntısı yaşanan dönemlerde yaygın olarak kullanıldığı bilinir.
“Marifetli Bitki” diye adlandırdığımız tuz çalısı, uygun toprak şartlarında 10 metreye kadar inebilen kökleri sayesinde kuraklık baskısının çok yüksek olduğu çöllerde bile yetiştirilebiliyor. Küçük tüylü ve mumsu yaprakları sayesinde buharlaşmayı azaltıyor. -32 °C’ye kadar soğuklara tolerans gösterebilen bitki diğer mera bitkilerinin kuruduğu dönemlerde yeşil kaldığı için hayvancılıkta önemli bir kaba yem kaynağı olarak da değerlendiriliyor.
Tuz çalısının deneme ve araştırma çalışmalarına ilk olarak ülkemizde 2011-2014 yılları arasında Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bünyesinde “Farklı Lokasyonlarda Dört Kanatlı Tuz Çalısı Bitkisinin Yem Üretimi, Toprak Islahı ve Erozyonla Mücadele Yönünden Değerlendirilmesi” projesi ile başlandı. Konya/Merkez, Konya/Karapınar ve Eskişehir/Hamidiye’de 3 lokasyonda 9 araştırmacı personelin yaptığı denemeler neticesinde zayıf meralar yanında aşırı borlu, tuzlu, kireçli, organik madde bakımından çok fakir, aşırı eğimli, taşlık gibi sorunlu alanlarda toprak yapısını iyileştirdiğini gördük. Yine bu denemelerde aşırı otlatılmaya maruz kalan alanlarda bitkisel çeşitliliğin arttırılması ve bitkinin plantasyonu yönünden önemli sonuçlar elde ettik. Enstitü Müdürlüğümüz tarafından Tuz Gölü çevresine yapılan dikimlerden sonra, bitkinin şaşırtıcı bir şekilde tuzlu suyun içinde hayatta kalan nadir türlerden olduğunu gözlemledik. Bunun dışında 2020 yılında Karaman’ın Ayrancı ilçesinde kum fırtınalarından dolayı tahrip olan arazilere dikilen tuz çalısının yapılan kontrollerde bitki gelişimlerinin gayet güzel olduğu ve bölgeye adaptasyon sağladığını tespit ettik.
2017 yılında Aksaray-Konya kara yolunda meydana gelen kum fırtınası kaynaklı zincirleme ölümlü trafik kazalarından sonra Enstitümüzce yerinde yapılan incelemeler ve çalışmalar neticesinde 2021 yılında Aksaray’da da tuz çalısını kullanarak mera ıslah çalışmaları başlattık. 2021-2024 yılları arasında Enstitümüzün yürütmüş olduğu “Sürdürülebilir Mera Yönetimi” projesi kapsamında deneme parsellerinde belirli sayıda koyunun otlatılmasını sağladık. Bu sayede koyunların, bitkiyi dalları ve yaprakları ile birlikte gayet severek tükettiklerini tespit ettik. Toprak yüzeyinde bitki aksamı kalmadığı hâlde 1 hafta içinde yeni sürgün vererek bitkinin geliştiğini gördük. Yine aynı yıl Konya, Aksaray, Niğde ve Karaman illerinde “Mera Islah ve Amenajman Projeleri” kapsamında üretilen tuz çalılarının dikimlerini sağladık ve yaygınlaştırdık.
Haber Görseli
Dr. Cihan Uzun Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü
30 YILA KADAR YEM POTANSİYELİNİ KORUYABİLİR
Bu bitki ülkemizde nerelerde yetiştirilebilir, bakım gerektiriyor mu, dikimden sonra ne kadar sürede faydalanılabilir? Kuraklık dışında başka kullanım amaçları var mı?
Tuz çalısı; özellikle kurak, yarı kurak, tuzlu ve alkali topraklara sahip bölgelerde başarıyla yetişebilir. Türkiye’de İç Anadolu’nun tuzlu ve erozyona açık arazileri, Güneydoğu Anadolu’da su kıtlığı yaşayan tarım alanları, Tuz Gölü çevresinde toprak tuzluluğunun yüksek olduğu yerler, Doğu Anadolu’da sınırlı yağış alan platolar bu bitki için uygun bölgelerdir diyebiliriz. Yağışın 300 mm altında ve düşük, toprak tuzluluğunun yüksek olduğu bölgeler tuz çalısı için uygundur.
Tuz çalısının bakım gereksinimi yok denecek kadar azdır. Sadece ilk dikim esnasında can suyu verilmesi yeterlidir. Sonrasında kuraklığa dayanıklıdır. Gübrelemeye gerek duyulmaz. Hayvan otlatması dışında özel budama ihtiyacı yoktur. Doğal ortamında hastalık ve zararlılara karşı oldukça dirençlidir.
İlk yıl bitki köklenme ve uyum sürecine girer. 2. yıldan itibaren hayvan otlatmasına başlanabilir. 3-5 yılda maksimum verime ulaşır. 30 yıla kadar yem potansiyelini koruyabilir. Otlatma veya kesme yöntemiyle, kış sonu ile yaz ortası arasında yılda 2 defaya kadar değerlendirilebilir.
Kuraklık dışında kullanımına değinecek olursak; Rüzgâr ve su erozyonunu engeller. Tuzlu toprakların rehabilitasyonunda kullanılır. Mera ıslahı ve yem bitkisi olarak yüksek proteinli ve sindirilebilir yem alternatifi sunar. Koyun, keçi ve hatta büyükbaş hayvanlar için değerlidir. Kurak arazilerde karbon bağlayarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlar. Tarım arazilerinde rüzgârı kesmek ve komşu bitkileri korumak için sınır bitkisi olarak kullanılır. Çevre düzenlemelerinde doğal görünümü ve dayanıklılığıyla tercih ediliyor. 2 metre boylanabilen çalı formunda bir mera bitkisi olduğu için rüzgâr ve ekolojik kar perdesi olarak kullanılıyor. Tavşan ve benzeri yaban hayvanlarına doğal barınma ve korunma alanı da sağlar.
PROTEİN ZENGİNİ YEM BİTKİSİ
Yem olarak besin değeri nedir?
Tuz çalısı, özellikle kurak ve tuzlu alanlarda yüksek besin değeri ve dayanıklılığıyla dikkat çeken bir alternatif kaba yem kaynağıdır. Küçükbaş hayvanlar kadar bazı koşullarda büyükbaş hayvanlar için de kullanılabilir. Besin değeri, türüne ve büyüme dönemine göre değişiklik göstermekle birlikte, genel olarak yüzde 12-20 ham protein, yüzde 25-35 selüloz, yüzde 8-12 tuz içerir. Büyükbaş hayvanlar için dikkatli kullanıldığında destekleyici yem olarak değerlendirilebilir.
Yeşil tüketimi dışında depolanması ya da kuru olarak tüketilmesi mümkün mü?
Tuz çalısı, özellikle çiçeklenme öncesi dönemde biçilip kurutularak kuru ot (kaba yem) olarak depolanabilir. Kurutulmuş yaprak ve ince dallar, küçükbaş hayvanlar için doğrudan verilebilir. Büyükbaşlar için ise karma yem rasyonlarına karıştırılarak verilmesi tavsiye ediyoruz.
Depolaması kuru ot şeklinde gölgelik alanlarda kurutulup balya yapılabilir. Tuz oranı ve lif yapısı nedeniyle silaj kalitesi düşüktür ancak diğer yemlerle karıştırılarak bazı denemeler yapılmış. Bazı bölgelerde sadece yaprakları toplanıp kurutularak hayvanlara verilir. Kuruduktan sonra 6-12 ay kadar nemsiz ortamda saklanabilir. Tuz içeriği doğal koruyucu görevi görerek küf oluşumunu azaltır. Ancak yüksek nemli ortamda saklanırsa çürümeye ve tuz kristalleşmesine neden olabilir.
Tuz çalısı sadece taze tüketilen bir yem değil, kuru ot formunda saklanabilen ve kıt dönemlerde kullanılabilen bir yem kaynağıdır. Bu yönüyle çiftçilere hem esneklik hem ekonomik avantaj sağlar.
DAYANIKLILIĞIYLA MERALARIN VAZGEÇİLMEZİ
Tuz çalısının yaygınlaştırılmasıyla ilgili bir çalışmanız var mı? Örnek uygulama ya da projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olarak 2021 yılından bu yana yaklaşık 705 bin adet tuz çalısı fidesi üretimi yaptık. Üretilen bu fideleri Konya, Aksaray, Karaman ve Niğde illerinde “Mera Islah ve Amenajman Projeleri” kapsamında 9 bin 150 dekar alanda toprakla buluşturduk. Bu fideler sayesinde 27 bin 565 ton yeşil ot katkısı sağlamış olduk. Ekonomiye katkısı ise 47 milyon 411 bin 800 TL oldu.
Önümüzdeki 5 yıl içinde, Enstitümüzde 6 milyon fide üretimi hedefliyoruz. Bu sayede Bakanlığımızın Dünya Bankası ile yürütmekte olduğu “Türkiye’de Depremden Etkilenen İllerde Tarım Sektörünün İyileştirilmesi Projesi” kapsamında depremden etkilenen illere yıllık 1 milyon fide temini sağlanacak. Buna ilave olarak Konya, Aksaray, Niğde, Karaman illerinde Enstitümüzün devam eden “Mera Islah ve Amenajman Projeleri” ile 5 yıl içinde 72 bin dekar alanda yaklaşık 216 bin ton yeşil ot yetiştirilecek. Yani depremden etkilenen iller ve çevre illerde Enstitümüzce yürütülen projelerin sonunda ekonomiye toplam 371 milyon 623 bin TL katkı sağlanmış olacak.
Enstitümüzde kuraklığa dayanıklı başka bitkilerin adaptasyonu için de çalışmalara devam ediyoruz.
Üretici tuz çalısı fide ya da fidanlarını almak isterse nereden temin edebilir?
Konya Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğümüzün bin metre karelik modern serası ve üretim sahası var. Üreticilerimiz buradan sonbaharda fide temin edebilirler. Sonbaharda dikilip can suyu verilen tuz çalısı böylece sıcaklardan etkilenmeden ve ekstra sulama ihtiyacı duymadan gelişebilir.