TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 / BİTKİSEL ÜRETİM
Toprağın yeşil mirası taze fasulye
Türkiye’nin dört bir yanında severek tüketilen taze fasulye, sofralarımızın vazgeçilmez lezzetlerinden. Peki, bu yeşil mucize son yıllarda nasıl bir değişimden geçiyor? Üretimden ihracata, sağlık faydalarından yeni nesil ürünlere kadar taze fasulyenin tüm yönlerini uzman gözüyle ele aldık. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Bölümünden Ziraat Yüksek Mühendisi Nur Kobal Bekar ile yaptığımız röportajda taze fasulyenin üretim durumu ve geleceğine dair önemli bilgileri bulacaksınız.
Türkiye’de taze fasulye üretimi son yıllarda nasıl değişimler gösteriyor? Üretim miktarı ve ekim alanlarında artış veya azalış gözlemleniyor mu?
Ülkemizde en fazla üretimi yapılan sebze türlerinden biri olan fasulye hemen hemen tüm bölgelerimizde yetişebiliyor. Türkiye’nin taze fasulye üretimi 2013-2015 yıllarında yılda yaklaşık 632-640 bin ton civarındaydı. Ancak 2021 yılından itibaren kök hastalıkları, aşırı yağış ve aşırı sıcaklık gibi faktörlerden dolayı üretimde düşüşler yaşanıyor.
Ülkemizde en yaygın olarak yetiştirilen taze fasulye türleri hangileri? Bölgesel farklılıklar gösteren yerel çeşitler mevcut mu?
Ülkemizde yaygın olarak sırık (destekli yetişir, verimi daha yüksek), bodur (makineyle hasada uygundur), ayşekadın (eti kalın, lezzetli, taze tüketimde tercih edilir verimi düşüktür), çalı (bodur yapılı, erkenci) ve barbunya tiplerinde fasulye yetiştiriciliği yapılıyor.
Yerel fasulye tohumları genetik çeşitliliğin korunmasında önemli. Pek çok köyde ata tohumları hâlâ kullanılıyor. Karadeniz Bölgesi’nde sırık ayşekadın ve sırık barbunya, Ege Bölgesi’nde sırık ayşekadın, Marmara Bölgesi’nde enli sırık ve çalı fasulyesi, İç Anadolu Bölgesi’nde sarı çalı fasulyesi, Akdeniz Bölgesi’nde ayşekadın ve enli sırık fasulye tipinde yerel taze fasulye tiplerinin yetiştiriciliğinin yapıldığı görülüyor.
Fasulye ekiminde tercih edilen toprak ve iklim koşulları neler? Üreticilerimizin bu konuda dikkat etmesi gereken kritik noktalar var mı?
Taze fasulye yetiştiriciliğinde kumlu-tınlı, iyi drene edilmiş, organik maddece zengin toprak pH’sı 6,0-7,5 yani nötr ya da hafif asidik topraklar tercih edilmeli. Tohum çimlenmesi için toprak sıcaklığı 10-12 santigrat derece olmalı. Gelişme döneminde ideal sıcaklık 20-30 santigrat derece. Yüksek sıcaklık ve düşük nem çiçek tozlarının çimlenmesini engellediği için çiçeklerin dökülmesine neden olabilir.
Yetiştiricilik yapılırken yöreye uygun yerli veya bölgesel çeşit seçilmeli, tescilli ve sağlıklı tohumluk kullanılmalı, çiçeklenme ve meyve bağlama döneminde düzenli ve kontrollü sulama yapılmalıdır. Hastalıklara ve zararlılara karşı uygun ilaçlama ve kültürel önlemler (rotasyon, havalandırma vs.) alınmalıdır.
Haber Görseli
Nur Kobal Bekar Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Bölümü Ziraat Yüksek Mühendisi
Taze fasulye ihracatında Türkiye’nin durumu nedir? Başlıca ihracat veya ithalat yaptığımız ülkeler hangileri? Dünyada hangi ülkeler taze fasulye üretiminde ve ticaretinde ön sıralarda yer alıyor?
Türkiye’nin üretim kapasitesi yüksek olmasına rağmen taze fasulye ihracatındaki durumu sınırlı kalmıştır. Türkiye genellikle iç pazara yönelik üretim yapan bir ülke. Taze fasulye ihracat hacmi, sebze ihracatının genelinde küçük bir paya sahip. Ancak son yıllarda özellikle Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine yönelik sınırlı ihracat yapılıyor. Taze fasulyede ihracat genelde yüksek kaliteli ve taze ürünlere yönelik niş pazarlar içindir. Almanya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelere ihracat yapılıyor.
Dünyanın en büyük taze fasulye üreticisi 16 milyon ton civarındaki üretim miktarı ile Çin’dir. Çin, geniş tarım alanları ve düşük iş gücü maliyetleriyle çok yüksek üretim kapasitesine sahip. Dünya taze fasulye üretiminin büyük kısmı Asya kıtasında yoğunlaşmış durumda. Endonezya (933 bin ton), Hindistan (672 bin ton), Türkiye (505 bin ton) ve Mısır (230 bin ton) önemli üretim miktarına sahip ülkelerin başında geliyor (FAO 2023).
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ANAHTAR
Taze fasulyenin besin değeri ve insan sağlığına faydaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Taze fasulye (Phaseolus vulgaris), hem besleyici hem de düşük kalorili bir sebze olup sağlıklı beslenme açısından oldukça değerli bir gıda. İnsan beslenmesi için önemli bir protein kaynağı olan fasulye aynı zamanda önemli bir vitamin kaynağı. Taze fasulyenin A, B1, B2 ve C vitaminlerince zengin olduğu kaynaklarda bildiriliyor. 100 gram taze fasulyenin içeriğinde yaklaşık, 30-35 kcal kalori, 7 g karbonhidrat, 3-4 g lif (diyet lifi), 1,8-2 g protein, 0,1-0,3 g yağ, 200-250 mg potasyum, 1 mg civarı demir, 35-40 mg kalsiyum bulunuyor.
Taze fasulye sağlık açısından da önemli bir sebze türü. Yüksek lif içeriği sayesinde, bağırsak hareketlerini düzenler. Probiyotik bakterilerin gelişmesine katkı sağlar. Lif, potasyum ve folat içeriği kalp sağlığı açısından faydalı. Doymuş yağ ve kolesterol içermez. Düşük kalorili, tok tutan bir besindir. Diyet yapanlar için idealdir. İçeriğindeki C vitamini, flavonoidler ve beta-karoten, hücre hasarını önleyici antioksidan etki gösterir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. K vitamini ve kalsiyum içeriği ile kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur.
Taze fasulye üretiminde karşılaşılan başlıca hastalık ve zararlılar nelerdir? Bunlarla mücadelede kullanılan etkili yöntemler hangileri?
Taze fasulye üretiminde karşılaşılan hastalık ve zararlılar hem verimi hem de ürün kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle erken tanı, uygun tarım uygulamaları ve entegre zararlı yönetimi (IPM) büyük önem taşıyor. Ülkemizde yaygın olarak görülen hastalıklar antraknoz (Colletotrichum lindemuthianum), kök çürüklüğü (Rhizoctonia solani, Fusarium spp.), mozaik virüsü (Bean Common Mosaic Virus - BCMV) ve pas hastalığıdır (Uromyces appendiculatus). Sertifikalı ve hastalıksız tohum kullanımı, drenajı iyi topraklarda üretim yapılması, ekim nöbeti, hastalık belirtileri görülen bitkilerin yok edilmesi hastalıklarla mücadelede önemli.
Taze fasulye üretiminde fasulye tohum böceği, yaprak bitleri, tripsler, yeşil kurt, kırmızı örümcek zararına rastlanıyor. Sağlıklı ve dayanıklı çeşit seçimi, doğal düşmanları koruma (biyolojik denge), zararlı yoğunluğu izleme ve ilaçlama yapılması gibi önlemler alınabilir.
Gereksiz kimyasal kullanımından da kaçınmak gerekiyor. Bu etmenlere ve zararlılara karşı Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatlarına başvurularak bilgi alınmasını ve Bakanlığın teknik talimatlarına uygun şekilde mücadele edilmesini öneriyorum.
Taze fasulyede ülkemizde yapılan çeşit geliştirme ve ıslah çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Çeşit geliştirme çalışmaları Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı enstitüler, üniversiteler ve bazı özel sektör kuruluşları tarafından yürütülüyor. Taze fasulye konusunda Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde 2002 yılından itibaren ıslah çalışmaları yürütülüyor. Enstitümüzde 6 adet bodur taze fasulye çeşidi geliştirildi ve tescil edildi. Bunlardan Tatlıca ve Balca isimli çeşitler verimli ve lezzetli olmalarının yanı sıra Bean common mozaik virüsüne ve Xanthomonas axonopodis pv. Phaseoli’ye dayanıklılık gösteriyor. Bu çeşitlerin tohum üretim pazarlama hakkı özel sektöre devredilmiş olup ülkemiz tarımına kazandırılmıştır. Geliştirdiğimiz çeşitlerin bölgemizde çiftçiler tarafından tercih edilmesi de oldukça sevindirici.
Katma değerli ürün geliştirme konusunda taze fasulyenin kullanılmasıyla ilgili ne söyleyebilirsiniz?
Taze fasulye, katma değerli ürün geliştirme açısından gelişmeye açık, çok yönlü ve işlenmeye uygun bir sebze. Hem iç pazarda hem de ihracatta değerlendirilebilecek yeni ürün formu geliştirmeye uygun özelliklere sahip. Ancak Türkiye’de bu potansiyel geleneksel ürünlerle sınırlı kaldı. Büyük ölçüde konserve yapılarak veya dondurularak tüketime sunuluyor.
Taze fasulye; yüksek lifli, düşük kalorili, işlenmeye uygun bir sebze olarak katma değerli ürün geliştirme için güçlü bir aday aslında. Özellikle sağlıklı yaşam trendlerinin yükseldiği günümüzde, sağlıklı ve kullanıma hazır ürün formları (dondurulmuş sağlıklı sebze mixler, organik vakumlu pişmiş fasulye, kurutulmuş kamp/taktik yiyecekler, turşu veya fermente fasulye vb. gibi) ile hem iç pazarda hem de ihracatta önemli fırsatlar sunabilir.
Dış pazarda dondurulmuş ve konserve sebze talebinin artması, tarım-sanayi entegrasyonuna uygun bir sebze olması, ihracat değerinin artırılabilir olması ve mekanizasyon kullanılarak iş gücü gerektirmemesi sanayide taze fasulyenin değerlendirilmesi açısından fırsat olabilir. Kaliteli sanayi tipi tohumların azlığı, üreticinin sanayiye ürün yetiştirme konusunda bilinç eksikliği, işleme tesislerinin sınırlı olması ve girdi maliyetlerinin yüksekliği gibi sorunların aşılması gerekiyor.
Sonuç olarak Türkiye’nin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan taze fasulye hem tarımsal üretim hem de ekonomik katkı bakımından önemli bir üründür.