TEMMUZ-AĞUSTOS 2025 / KAPAK KONUSU

Taklit ve tağşiş yapan firmalar anlık olarak paylaşılıyor


Hülya OMRAK    

22.09.2025 


Sofralarımıza gelen gıdaların güvenilirliği, sağlığımız ve cüzdanımız için hayati önem taşıyor. Ancak ne yazık ki bazı ürünler, “taklit” ve “tağşiş” gibi yöntemlerle tüketicileri yanıltabiliyor. Peki, bu iki kavram ne anlama geliyor ve aralarındaki temel farklar neler? ürünlerin içeriğini ve kimliğini hedef alan bu hileli uygulamaların detaylarını, gıda güvenliğindeki mevcut durumu, denetimler ve tüketicinin dikkat etmesi gereken noktalarla ilgili bilgileri Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Daire Başkanı Mehmet Menderis’ten aldık.

“Taklit” ve “tağşiş” kavramlarını açıklar mısınız? Aralarındaki temel fark nedir?
 
Tağşiş; 5996 sayılı Kanun kapsamındaki ürünlere temel özelliğini veren öğelerin ve besin değerlerinin tamamının veya bir bölümünün mevzuata aykırı olarak çıkarılmasını veya miktarının değiştirilmesini ya da aynı değeri taşımayan başka bir maddenin o madde yerine aynı maddeymiş gibi katılması olarak tanımlanır. Kısaca, daha değerli besin ögesi/bileşenin yerine daha az değerli bir besin öğesinin/bileşenin katılmasıdır. Peynir, tereyağ, yoğurt gibi gıdalarda süt yağının alınıp yerine bitkisel yağ katılması; kırmızı ete kanatlı etinin karıştırılması buna örnek olarak gösterilebilir. 
 
Taklit ise 5996 sayılı Kanun kapsamındaki ürünlerin, şekil, bileşim ve nitelikleri itibarıyla yapısında bulunmayan özelliklere sahip gibi veya başka bir ürünün aynısıymış gibi göstermek olarak tanımlanır. Kısaca, bir başka ürünün aynısıymış gibi gösterilen gıdalardır. Örneğin; Riviera zeytinyağının natürel sızma zeytinyağı gibi, inek yoğurdunun manda yoğurdu gibi piyasaya sunulmasıdır.
 
Bu bağlamda tağşiş, ürünün içeriğinde yapılan bilinçli değişikliklerle tüketicinin yanıltılmasını ifade eder; yani ürünün gerçek bileşenlerinden bazıları çıkarılarak yerine daha ucuz ve değersiz maddeler katılır, böylece ürünün besin değeri ve kalitesi düşürülür. Örneğin, yoğurt üretiminde kullanılması gereken süt yağı çıkarılıp yerine bitkisel yağ katıldığında, ürünün içerik yapısı bozulmuş olur. Taklit ise ürünün dış görünüşü, etiketi, ambalajı, ismi veya piyasaya sunuluş biçimiyle, tüketicide ürünün gerçekte olduğundan farklı bir izlenim uyandırılmasıdır. Bu durumda ürünün içeriği tamamen farklı olmasa da sanki daha kaliteli veya farklı bir ürünmüş gibi sunularak aldatma gerçekleşir. Örneğin, riviera tipi zeytinyağının şişelenip “natürel sızma” etiketiyle satılması durumunda ürünün görünüm ve tanıtımı tüketiciyi yanıltmaktadır.
 
Dolayısıyla, tağşiş ürünün yapısal içeriğine yönelik bir aldatma, taklit ise ürünün kimliğine yönelik bir aldatma niteliğindedir.

Haber Görseli

Türkiye’de gıdada taklit ve tağşişin mevcut durumu nedir? En çok hangi ürün gruplarında bu tür ihlallerle karşılaşılıyor?
 
Gıda işletmelerinin resmî kontrollerinde laboratuvar sonucu ile taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen ve kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten veya satan firmaların adı, ürün adı, markası, parti veya seri numarası bilgileri 2 Ekim 2024 tarihinde uygulamaya alınan sistem ile anlık ve güncel olarak elektronik ortamda tüketicilerimizle “guvenilirgida.tarimorman.gov.tr/gkd” adresinde paylaşılmaya başlanmıştır.
 
Gıda Kamuoyu Duyurusu sekmesi tıklandığında “Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar” ve “Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar” (aynı değeri taşımayan madde eklenmesi ve temel özelliği etkileyen içerik eksikliği) olmak üzere iki kategoride duyurular yapılmaya başlandı. 
 
Taklit ve tağşiş uygulamalarının en fazla tespit edildiği ürün grupları sırasıyla; bitkisel yağlar içinde zeytinyağı, süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, baharatlar ile arıcılık ürünleri içinde bal ön plana çıkıyor.
 
GIDA KONTROL LABORATUVARLARINDA TAKLİT TAĞŞİŞE YÖNELİK HER TÜRLÜ ANALİZ YAPILIYOR
Gıdalarda taklit ve tağşişin tespitinde gıda kontrol laboratuvarlarının rolü nedir?  
 
Gıda kontrol laboratuvarları, 5996 sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” ve 18 Şubat 2022 tarihli ve 31754 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Gıda Kontrol Laboratuvarları Yönetmeliği” kapsamında faaliyetlerini sürdürüyor. Laboratuvarlarda; gıda, gıda ile temas eden madde ve malzeme ile yemlerin üretim, işleme ve dağıtımının tüm aşamalarında, ülkeye giriş ve çıkış işlemlerinde gerçekleştirilen resmî kontrollerde alınan numunelerde taklit ve tağşişi tespit etmek amaçlı yapılan analizler de dâhil olmak üzere birçok analiz yapılıyor. 

Haber Görseli

Taklit ve tağşişin tespiti amacıyla; et ve et ürünleri, yağ, bal, süt ve süt ürünleri gibi çeşitli ürün gruplarına özel birçok fiziksel, kimyasal, DNA tabanlı analiz yöntemi bulunmaktadır. Gıda kontrol laboratuvarları, “TS EN ISO 17025-Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yetkinliği İçin Genel Gereklilikler” standardına göre akredite edilmiş olup “Gıda Kontrol Laboratuvarları Yönetmeliği” hükümleri doğrultusunda söz konusu analizler için gerekli validasyon/verifikasyon çalışmalarını tamamlamış, analizlerin güvenilirliği için gerekli tüm şartları taşımaktadır. Buna ek olarak, laboratuvar müdürlüklerince taklit ve tağşişin tespitine yönelik yeni, hızlı ve ekonomik analiz metotlarının geliştirilmesi ile ilgili çalışma ve projeler de yürütülmektedir.  
 
CAYDIRICI CEZALARLA YAPTIRIMLAR AĞIRLAŞTIRILDI
Taklit ve tağşiş yapan işletmelere uygulanan cezalar ve yaptırımlar caydırıcı mı? Bu konuda yasal düzenlemelerde ne gibi değişiklikler yapılabilir?
 
Tüketicinin sağlığının ve menfaatlerinin en üst düzeyde korunması ve ceza maddesinin caydırıcı nitelik kazanması amacıyla 5996 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 7255 sayılı Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun 4 Kasım 2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu Kanun’un 30’uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle taklit ve tağşiş yapılan gıdaları üreten, piyasaya arz eden gıda işletmecileri ile piyasaya arz eden perakende gıda işletmecilerine yönelik yaptırımlar ağırlaştırılmıştır. 
Taklit-tağşiş yaptığı tespit edilen gıda işletmelerine artan para cezaları yanında ürünlere el koyma, piyasadan toplatma, imha, mülkiyeti kamuya geçirme gibi yaptırımlar getirilmiştir. Fiilin tekrar edilmesi durumunda ise idari para cezalarının artırılması, hapis cezası, adli para cezası, gıda sektörü faaliyetinden men gibi caydırıcı yaptırımlar getirilmiştir.
 
Tüketicilerin taklit ve tağşiş şikayetlerini iletebilecekleri platformlar ve bu şikayetlerin işleyiş süreci hakkında bilgi verir misiniz?
 
Alo 174 Gıda Hattı’na erişim kanallarını günün koşullarına göre ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda güncelliyoruz. Tüketiciler başvurularını Alo 174 hattını arayarak, alo174@tarim.gov.tr adresine e-posta göndererek, Alo174 mobil uygulaması veya web adresi üzerinden canlı destek yoluyla Alo174 WhatsApp 
 
501 174 0 174 numarası üzerinden oluşturabilmektedirler. Alo 174 Gıda hattı işitme engelli vatandaşlara görüntülü hizmet vermektedir. İşitme engelli vatandaşlar www.alo174.gov.tr adresinde bulunan görüntülü görüşme menüsü ile işaret dili bilen vatandaş temsilcisine görüntülü bağlanabilir ve işaret dili ile hizmet alabilir. Alo 174 Gıda hattı iki vatandaş temsilcisi ile İngilizce dilinde de hizmet vermektedir. 

Haber Görseli

Alo 174 Gıda hattı ile başvuruların mümkün olan en kısa zamanda sonuca ulaşılması, etkin bir gıda güvenilirliği sisteminin oluşturulması ve Bakanlığımızca yürütülen tüm faaliyetlerin etkinliğinin artırılması ile birlikte “En iyi denetçi tüketicinin kendisidir” anlayışından yola çıkarak başta tüketiciler olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların da gıda denetimi ve kontrolünde aktif rol almaları sağlanmıştır.  
 
TAKLİT VE TAĞŞİŞ HAKSIZ REKABET ORTAMINA SEBEP OLUYOR
Taklit ve tağşişin gıda sektöründeki dürüst üreticiler üzerindeki ekonomik etkileri neler? Taklit ve tağşiş haksız rekabete nasıl yol açıyor?
 
Taklit ve tağşişli ürünler, genellikle daha düşük üretim maliyetleriyle piyasaya sunulmaktadır. Örneğin, süt yağı yerine bitkisel yağ kullanılması veya dana etine daha ucuz tavuk eti karıştırılması gibi uygulamalar, ürün maliyetlerini düşürerek satış fiyatını aşağı çekmektedir. Bu durum, mevzuata uygun ve kaliteli ham madde kullanan dürüst üreticilerin aynı fiyat seviyesinde rekabet edememesine yol açmakta ve piyasa dengesini bozarak haksız rekabet ortamı yaratmaktadır.
 
Tağşişli ve taklit ürünlerin daha düşük fiyatlarla piyasada yer bulması, dürüst üreticilerin pazar payını doğrudan tehdit etmektedir. Kaliteli ve mevzuata uygun üretim yapan firmalar, maliyet açısından rekabet edemedikleri bu ürünler karşısında satış hacmi düşüşü, müşteri kaybı ve dolayısıyla gelir azalması riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
 
Sonuç olarak, taklit ve tağşiş uygulamaları yalnızca tüketici sağlığı açısından değil sektörde adil rekabetin sağlanması, kaliteli üretimin sürdürülebilirliği ve yatırım ortamının korunması açısından da ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
 
Güvenilir gıda satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında tüketicilere tavsiyeleriniz nelerdir?
 
Tüketiciler, gıda güvenilirliğini sağlamak ve sağlık risklerinden korunmak adına etiketsiz gıdaları kesinlikle satın almamalıdır. Etiket; bir ürünün kimliğini, içeriğini, üretim yeri ve tarihini, son tüketim süresini, alerjen uyarılarını ve yasal sorumluluğunu gösteren temel unsurdur. Bu nedenle, tüketicilerin bilinçli hareket ederek etiketli, ambalajlı ve izlenebilirliği olan ürünleri tercih etmesi büyük önem taşır.
 
Tüketiciler etiket üzerinde gıdanın adı, içindekiler listesi, alerjen bilgisi, net miktarı, tavsiye edilen tüketim tarihi veya son tüketim tarihi, özel saklama koşulları veya kullanım talimatı, üretici, paketleyici veya ithalatçı firma adı ve adresi, menşei ülke, parti numarası veya seri numarası, beslenme bildirimi (etiketinde varsa) bilgilerinin olup olmadığına mutlaka bakmalılar. Yasal zorunluluk olan bu bilgilerin eksik ya da yanıltıcı olması ürünün güvenilirliği hakkında şüphe uyandırır.
 
Piyasa fiyatının çok altında satılan gıdalar, genellikle ya düşük kaliteli bileşen içermekte ya da tağşiş ve taklit riski taşımaktadır. Örneğin, sızma zeytinyağı veya bal gibi katma değerli gıdalar belirli bir maliyetin altında üretilemez. Bu nedenle tüketiciler, gerçekçi olmayan fiyatlara şüpheyle yaklaşmalıdır.
 
Ambalajı bozulmuş, bombaj yapmış, şişmiş, delinmiş, sızıntı yapmış ambalajlı gıdalar satın alınmamalıdır. 
 
Gıda güvenilirliğinin sağlanması amacıyla tüm paydaşların sorumluluğu bulunuyor. Ülke ekonomimizin güçlendirilmesi, gıda işletmelerinin rekabet avantajı sağlaması, haksız rekabetin engellenmesi ve tüketicilerin güvenilir gıdaya erişiminin kolaylaştırılması için Bakanlık olarak yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Tüm bu çalışmalarda tüketicilerimizin desteğini çok önemli görüyoruz.  Tüketicilerimizin Alo 174 Gıda hattını etkin ve verimli bir şekilde kullanarak bizimle olan iş birliğini sürdürmelerini temenni ediyoruz.

taklit tağşiş