Bu noktada iki önemli hususun altını çizmek isterim: Birincisi, 373 hedef ve 2 bin 977 stratejiden oluşan ve sayıca oldukça fazla olan kararlarımızın bir kısmı eylem planına dâhil edilse dahi, tüm kararlar Bakanlığımızın gelecekteki çalışmalarında ve politika geliştirmelerinde temel bir referans kaynağı olarak kullanılacaktır. İkinci ve belki de en önemli husus ise bu uygulama sürecinde, Bakanlığımız ile birlikte şûra çalışmalarına aktif katılım sağlayan tüm sektör paydaşlarımızın yakın iş birliğinin devam etmesinin sağlanması ve ortaya çıkan sinerjinin sektöre güç vermesidir.
I, II ve III.Tarım Orman Şûraları hakkında özet olarak bilgi verir misiniz? Öne çıkan yönleri nedir? Ülke tarımı açısından ayrı ayrı önemlerini açıklar mısınız?
IV. Tarım Orman Şûrası’nın önemini daha iyi kavrayabilmek için önceki şûraların birikimine ve ülkemiz tarımına kattığı değerleri bilmek son derece aydınlatıcı olacak. Tarım Şûraları bugüne kadar 1997, 2004 ve 2019 yıllarında olmak üzere üç kez başarıyla icra edildi. Her birinin, kendi döneminin ruhunu yansıtan teması vardı. Alınan kararların sektörümüze katkısı olduğu kadar, günümüze uzanan yansımalarının da fevkalade önemli olduğunu söylemek isterim.
25-27 Kasım 1997 tarihlerinde Ankara’da, 410 şûra üyesinin katılımıyla ve 10 çalışma konu başlığında düzenlenen I. Tarım Şûrası, Türkiye’de tarım ve orman sektörlerinde politika geliştirmek, sorunları derinlemesine ele almak ve kalıcı çözüm önerileri oluşturmak amacıyla düzenlenen ilk geniş kapsamlı şûra oldu. Sonuç bildirgesinde 26 adet kararın yer aldığı I. Tarım Şûrası, bugünkü Türkiye tarım politikalarının temellerinin atıldığı bir başlangıç noktası oldu. Bu Şûra’da öne çıkan başlıklar sektörün yönetimi açısından en önemli kriter olan tarımsal istatistiklerin oluşturulması, tarım sayımı, kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve destekleme politikalarının gözden geçirilmesi diyebiliriz. Günümüze baktığımızda, örneğin, Kırsal Kalkınma Stratejisi ve Ulusal Kırsal Ağ çalışmalarının temelleri burada atıldı. Ayrıca, 2025 yılında uygulanmaya başlanacak yeni destekleme modeli ve bu yıl gerçekleştirilecek tarım sayımı, Şûra’nın günümüz politikalarına yansıyan önemli mirasları arasında sayılabilir.
29 Kasım-1 Aralık 2004 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilen II. Tarım Şûrası ise yeni bir yüzyılın başında ülke tarımının mevcut durumunu analiz ederek gelişmeyi engelleyen temel sorunları belirledi ve çözüm yollarını tartıştı. 350 şûra üyesinin katılımıyla, 11 başlıkta yürütülen çalışmalar sonucunda 36 karar alındı ve bu kararların tamamı bir eylem planına dönüştürüldü. Dönemin ruhunu hatırlarsak eğer ülke olarak Avrupa Birliği uyum süreciyle çok haşır neşir olduğumuz bir zamandı. Bu Şûra, tarım sektörüyle ilgili tüm konuları ele alırken, özellikle Avrupa Birliği ile uyum sürecinde sektörün gelişmesi ve uluslararası rekabet gücünün artırılmasına yönelik strateji, politika ve uygulamalara odaklandı. AB Ortak Tarım Politikalarına uyum için zorunlu olan “Ödeme Kurumu” başta olmak üzere, gerekli tüm idari yapıların tamamlanması yönündeki kararı, bugün kırsal kalkınmanın desteklenmesinde kilit rol oynayan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) gibi önemli bir kurumun doğuşuna zemin hazırladı. TKDK’nın, Şûra’nın bir diğer kararı olan kırsal alanda yaşayanların girişimcilik yeteneklerinin artırılmasına yönelik destekleri hâlen devam ediyor. Yine bu Şûra’da alınan arazi toplulaştırmasına dair karar, bugün de Bakanlığımızın öncelikli çalışma alanlarından birini oluşturuyor. II. Şûra’nın en önemli vizyoner kararlarından biri de Türkiye’nin AB’ye üyelik statüsü kazandığında, temel fonksiyon anlamında rekabet gücü yüksek ve sürdürülebilir üretim yapısına sahip bir tarım sektörünün oluşturulması. Bugün Bakanlığımızın sadece AB üyeliğini değil, küresel ölçeği dikkate alarak yürüttüğü tüm çalışmalar, bu temel fonksiyon hedefine hizmet ediyor.
18-21 Kasım 2019 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen III. Tarım Orman Şûrası sektörün tüm paydaşlarını kapsayan 1.370 şûra üyesi ile sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve iklim değişikliği gibi daha geniş kapsamlı konularda 21 başlıkta oluşturulan komisyonlar tarafından yürütüldü. III. Şûra’da, bazıları adeta devrim niteliğinde olan ve mevcut durumda sektörümüzün yapısını ve işleyişini kökten etkileyen birçok uygulamanın temelini atıldı.
Bunlara birkaç çarpıcı örnek vermek gerekirse, en başta su kısıtı ve stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması önceliğiyle üretim planlamasının bir devlet politikası hâline getirilerek güvence altına alınması kararını vurgulamak gerekir. İşlenmeyen atıl durumdaki tarım arazilerinin üretime kazandırılması ile sözleşmeli bitkisel-hayvansal üretim modellerinin desteklenerek yaygınlaştırılması III. Şûra’da alınan kararların uygulamaya girdiği başka iki alan oldu. Üretici örgütlerinin girdi temini, üretim ve pazarlama aşamalarında etkinliklerinin arttırılması için yönlendirilmesi amacıyla 2023 tarihli yönetmelik ile üretici örgütlerinin derecelendirilmesi ve bu örgütlerin birçok imkândan faydalanmasının sağlanması bir başka kararın sonucu.
Yine tarım sektörünün yapısını iyileştiren, doğal kaynakları ve çevreyi koruyan, en az üç yıllık dönemi kapsayacak, aktif çiftçi odaklı, üretim, kalite, ulaşılabilir fiyatlar ve sürdürülebilirliği esas alan yönlendirici bir destekleme sisteminin oluşturulması III. Şûra’nın en önemli kararlarından birinin sonucu. Bu kapsamda tarımsal destekleme modeli tamamen değiştirilerek ilk defa bitkisel üretim destekleri 2025-2027 dönemi için üretim döneminden önce açıklandı.
Görüldüğü üzere, her bir şûra, kendi döneminin şartlarına ve ihtiyaçlarına cevap veren, ancak aynı zamanda bir sonraki döneme ışık tutan, birbiriyle bağlantılı ve birbirini tamamlayan stratejik adımlar bütünüdür.