MAYIS-HAZİRAN 2025 / RÖPORTAJ

Tarım Orman Gençlik Konseyi üyesi Topal: “Kadının olmadığı hiçbir yerde başarı yoktur”


Murat ÖZKAN    

22.07.2025 


Tarım Orman Gençlik Konseyi üyesi Gamze Nur Kahvecioğlu Topal, beş kuşaktır süregelen aile işletmesini devam ettiriyor. Kimyasal kullanmadan üretim yapan ve kadınların tarımdaki gücünü vurgulayan Topal, hem bölgemize örnek oluyor hem de gençlere ilham veriyor. Kendisiyle tarım ve üretim üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Bir genç girişimci ve üretici olarak Gamze Nur Kahvecioğlu’nu tanıyabilir miyiz?
 
Ben Gamze Nur Kahvecioğlu Topal. 2000 yılında Kastamonu Devrekani ilçesinde dünyaya geldim. İlköğrenimimi Devrekani’de; lise eğitimimi ise Kastamonu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde tamamladım. Hâlen Kastamonu Üniversitesi Sosyal Güvenlik Bölümünün kayıtlı öğrencisiyim. Sekiz yıl önce babamdan devraldığım beş kuşaktır nesilden nesle devam ettirdiğimiz bir işletmem mevcut. Bu hayvancılık işletmemizi devam ettirmek adına, aileme ait topraklarda buğdaygil yem bitkileri, şeker pancarı, patates ve silajlık mısır üretimi yapıyorum. Ayrıca 250 metrekare sera kurdum. Domates, salatalık, biber, fasulye ve kıvırcık marul yetiştiriyorum. Son dönemde çilek üretmeye de başladım. Hiçbir kimyasal kullanmadan, kendi hayvanlarımdan elde ettiğim gübre ile üretiyorum her şeyi. 2024 yılında Halk Eğitim Sertifikalı Buğdaygil Yem Bitkileri Yetiştiriciliği kursuna katıldım. 2025 yılının ilk aylarında ise İstanbul Esenyurt Üniversitesi tarafından açılan kursa katılarak “Büyükbaş Hayvan Kâhyası Belgesi” sahibi oldum. Anlayacağınız artık sertifikalı bir hayvan bakıcısıyım. 2023 yılından itibaren eşimin ORKÖY’lü olması hasebiyle ormancılık faaliyetlerinde de bulunmaktayız. Ormanda kesim yapıyoruz. Bu konuda da Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan “Ağaç Kesme ve Boylama” kurslarına katılarak işimizi daha profesyonel yapma arzusu içindeyiz. 

Haber Görseli

Gençlik konseyinin oluşumu ve çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? Sizin bu konseyde yürüttüğünüz projeler ve Kastamonu’da yaptığınız üretim konusunda neler söylersiniz?
 
Konsey, ülkemizin 31 ilinden 33 temsilci genç üreticinin bir araya gelmesi ile oluşturuldu. Kuruluşundan beri ben de içinde yer alıyorum. Önceliğimiz bulunduğumuz bölgede tarımsal üretimi takip etmek. Üretim derken sadece bitkisel üretim değil hayvansal üretim ve su ürünleri üretimi de var. Takip etmekle kalmıyor tarımdaki sorunları büyüklerimizden, küçüklerimizden, yaşıtlarımızdan dinliyoruz. Çünkü süreç sadece bizden ibaret değil. Eğer bir sektörü temsil edecekseniz herkesle birlikte temsil etmelisiniz. Kendi bölgemizdeki sorunları derliyor, topluyor Bakanlığımıza iletiyoruz. Diğer üyelerimizle tartışıyoruz. Hep başkalarından medet ummuyoruz. Bizler de çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bakanlığımız personeli ile sürekli bir araya gelerek tarım sektörünü daha ileriye nasıl taşırız bunları planlıyoruz. Kendimizi yeterli görmediğimiz konularda eğitimler alıyor, teknik gezilere katılıyoruz. Bu programlarda öğrendiklerimizi, tecrübe ettiklerimizi etrafımızdakilerle paylaşıyoruz. Bugün genç üreticiler olarak kendimizi sektörün tam ortasında en faydalı hâlimizle çiftçilerimizi kucaklıyoruz.
 
TARIM BİR ÜLKENİN KALKINMA HEDEFİNİN KİLİT TAŞIDIR
Tarımsal üretim sizin için ne ifade ediyor? Gençlerin tarımla uğraşması için önerileriniz nelerdir?
 
Tarım deyince herkesin aklına hemen bitkisel ya da hayvansal üretim geliyor. Fasulye, domates ekeyim; iki hayvanım olsun sağayım süt alayım zannediyor insanlar tarımı. Oysa tarım, bir ülkenin kalkınma hedefinin kilit taşıdır. Tarımı kalkındırmadan, tarımsal ilerlemeyi sağlamadan herhangi bir ülkenin kalkınma şansı yok. Öncelikle toprağı besleyen, büyüten makinedir tarım. Toprağına iyi bakacaksın ki o da sana iyi baksın. 
 
Son yıllarda gençler köyden kaçıyor. Çünkü zor ile uğraşmak istemiyorlar. Hazır yemek peşindeler. Anne baba kazansın çocuğa baksın istiyorlar. Tarım zor zanaat çünkü. Erken kalkacaksın. Her şey ile ilgileneceksin. Hayvanları temizleyecek, sağacak sulayacak, besleyecek ve bakacaksın. Bahardan itibaren meraya çıkaracak, sabahtan akşama peşinde gezecek, tarlayı hazırlayacak, ekecek, dikecek, çapalayacak, gübreleyecek, sulayacak, hasat edecek, kurutacak, ambara ya da siloya taşıyacaksın. Kim yapacak bunları? Hazır yapan birileri varken neden uğraşsın ki gençler? Aman yeter ki okusun çocuğum gerisini ben yaparım diyor aileler. Çocuk okusun ki büyük adam olsun. Hep doktor olsun, avukat olsun, mühendis olsun; çok para kazansın, iyi yaşayalım. Oysa ben de okudum, hâlen de okuyorum. Bu benim çiftçilik yapmama, hayvancılıkla uğraşmama engel olmadı. Gündüz ahırda, tarlada, tapanda çalıştım; akşam giyindim kuşandım, gezdim dolaştım. Öğrendim, öğrendiklerimi aktardım. Çiftçilik benim hiçbir şeyime engel olmadı. Önce bunu anlatmak lazım ailelere, gençlere. Çiftçi iken de emekli olunabildiğini, sosyal güvencenin olduğunu anlatmak gerekiyor. Çünkü günümüzde en önemli şey sağlık ve gelecek kaygısı. İnsanlar sosyal güvencesi olsun diye marketlerde kasiyerlik yapıyorlar. Oysa yetiştirdikleri ürünlerden, hayvanlardan elde ettikleri gelirle Tarım Bağ-Kurlarını yatırabilirler. Aynı fırsatlara sahip olabilirler, bunu bilmiyorlar. Bunları anlatmak lazım. Devletimiz, devlet büyüklerimiz bu konularda imkân sağlamalı bence gençlere. Tarım Bağ-Kur’unda ödeme kolaylığı getirmeli. Özellikle kadınları köyde tutmak adına sosyal güvence çok önemli. Bu saatten sonra gideni geri döndürmek için cazip fırsatlar yaratmalıyız. Önce kırsaldakini kırsalda desteklemeliyiz diye düşünüyorum. Dışarıdakini köye döndüreceğim derken köydekini de elden kaçırmamak lazım. 
 
Diğer bir hususta, kırsaldaki gelecek kaygısı. Üstü açık bir fabrikada her şeyin suya, toprağa ve havaya bağlı olduğu bir üretim içindeyiz. Ürettiğini satamayınca ya da değerini bulamayınca önünü göremiyor insan. Bu kaygıyı giderecek politikalar geliştirilmeli. 
 
Gençler yurt dışındaki üretimleri birebir deneyimlemeli. Gidebilmeli, görebilmeli, buna ön ayak olunmalı diye düşünüyorum. Sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir kırsal yaşam ve pozitif ayrımcılık. Kadınlara ve gençlere daha çok önem verilmeli. Kırsal hayat emeklilik hayatı olmaktan çıkarılmalı. 

Fotoğraf Galerisi

EN BÜYÜK SIKINTIMIZ GİRDİ FİYATLARI VE FİYATLARDAKİ TUTARSIZLIKLAR
Bakanlık merkez ve taşra teşkilatından veya diğer kuruluşlardan herhangi bir destek aldınız mı? İlgili kuruluşlardan beklentileriniz neler?
 
Aslında tarımsal konularda çok fazla desteği var Bakanlığımızın. 2024 yılından itibaren de planladığı ve uygulamaya koymaya çalıştığı Tarımsal Üretimde Üretim Planlaması konusu var. Hayata geçirildiğinde çok daha farklı bir üretim modeli ortaya konulacak. Benim de Bakanlığımızdan aldığım destekler var. Hayvancılık destekleri, ÇKS desteği, yem bitkileri desteği gibi. Bunun yanı sıra Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) kapsamında 250 metrekare sera desteği ve Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (KDAKP-IFAD) kapsamında 1 dekar alanda açıkta çilek yetiştiriciliği yapmak üzere gerekli ekipmanların desteğini aldım. Ama en büyük desteği başta Sayın Bakanımız olmak üzere Bakanlığımız ve İl Müdürlüğümüz personelinden aldım. 
 
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak yeterince destek verildiğini düşünüyorum. Sayın Bakanımız tarafından açıklanan ORKÖY Destekleri ile orman köylülerimiz de desteklenecek. Geçmişte bu kapsamda Orman Bölge Müdürlüğü tarafından; güneş enerjisi sistemleri, römork, yangın söndürme arabaları, tambur gibi aletler ile büyükbaş hayvan dağıtımı yapılmıştı. Yeni dönemde de orman işlerinde kullanılacak alet ve ekipmanların dağıtımı yapılması planlanıyor. 

Fotoğraf Galerisi

ÇOCUKLARIM İÇİN DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR TARIM VE ÜRETİM SİSTEMİ KURMAK İSTİYORUM 
Gelecek planlarınız hakkında neler söylersiniz?
 
İyi tarım uygulamaları konusunda bölgede parmakla gösterilen bir üretici olmak istiyorum. Çocuklarım için daha sürdürülebilir bir tarım ve üretim sistemi kurmak istiyorum. Kirlettiğimiz kaynaklarımızı geri dönüştürmek ve yeniden üretime kazandırmak istiyorum. 
 
Yaptığım işte markalaşmak ve kendi aile adımı taşıyan ürünlerle geçmiş nesillerimin de benimle gurur duymasını istiyorum. İklim koşulları nedeni ile açıkta sebze ve meyve yetiştiriciliğinin pek yapılamadığı Devrekani ilçesinde örtü altı sebze ve açık alan çilek yetiştiriciliği konusunda çiftçilerimize örnek olmak ve üretim alanlarımı genişleterek ürünlerimi organik, sağlıklı ve ekonomik bir şekilde tüketicinin sofrasına ulaştırmak istiyorum.
 
Ama en önemlisi, henüz genç yaşlarda köyünde çalışarak, emek vererek çalışmanın ve kendi emeği ile kazanmanın, alın terinin öneminin farkında olan; emekleyerek başladığı bu işte kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan ve erkeklerin dünyasında kadın olarak başarılar kazanan; memleketimdeki birçok kadına örnek olan ve onları heveslendiren bir kadın olmak istiyorum. Kadının olmadığı hiçbir yerde başarı yoktur. Hiçbir erkek yoktur ki kadın olmadan başarsın. Kadın güçlü olacak ki sağlıklı ve güçlü yeni nesiller yetiştirebilsin. Madem 2025 yılı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Aile Yılı” olarak ilan edildi; biz de kırsaldaki kadınlar olarak bunun hakkını verelim istiyorum.

Tarım Orman Gençlik Konseyi