MART-NİSAN 2025 / RÖPORTAJ

Suyu korumak vatanı korumak demek


Murat ÖZKAN    

04.06.2025 


İklim değişikliğine uyum sağlamaya çalışan dünyada suyun önemi her geçen gün artıyor. DSİ, yatırımlarını ülkenin dört bir yanında yaygınlaştırırken suyun etkin kullanımını için de çalışmalarına devam ediyor. 22 Mart Dünya Su Günü kutlamalarının bu yılki teması “Buzulların Korunması”. DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta ile hem bu yılki temayı hem de DSİ yatırımlarını konuştuk.

Genel Müdürlüğünüz iklim değişikliği ile mücadelede hangi çalışmalara öncelik veriyor. Bu konudaki yatırımlar hakkında kısa bilgi alabilir miyiz?
 
Son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle yağışlardaki azalmaya bağlı olarak yaşadığımız kuraklıklarla birlikte, salgın sürecinde suyun ne denli önemli olduğu herkes tarafından bir kez daha gözlemlendi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), küresel iklim değişikliğine bağlı, sıklığı ve şiddeti artan kuraklığın olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik olarak yapısal ve yapısal olmayan tedbirler ile olası can ve mal kayıplarının önüne geçmeyi hedefliyor.
 
Yapısal tedbirleri sıralamak gerekirse; ekonomik kullanılabilir su potansiyelini geliştirmek su ve sulama yatırımlarının yapılması, havzalar arası su aktarımı, yeni inşa edilecek sulama sistemlerinin basınçlı-borulu olarak inşa edilmesi, açık sulama sistemlerinin kapalıya dönüştürülmesi, işletmedeki sulama tesislerine ölçü tesisleri kurulması, ön ödemeli sayaçlara geçiş, sulama yönetiminde otomasyon uygulamaları ve kullanılmış suların sulamada kullanımına yönelik çalışmalar kapsamında atık su tesislerinin inşa edilmesi diye ifade edebiliriz. 
Yapısal olmayan tedbirler ise; işletmede bulunan tüm barajlar için işletme programlarının hazırlanması, kademeli su kullanım hizmet bedeli uygulanması, sulama birliklerince yüzde 50 indirim uygulanması, kuraklık ve alınacak tedbirler konusunda bilgilendirme ve koordinasyon çalışması yapılması, kuraklık izleme sistemleri kurulması ve eğitim faaliyetleri olarak sıralanabilir. 
 
Su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesinde hangi çalışmalara öncülük etmektesiniz? 
 
Malumunuz DSİ, ülkemizin en büyük yatırımcı kurumlarından biri. Bu sayede ülkemizin dört bir yanına yatırımlar yapmaktayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın da her zaman ifade ettiği gibi “Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla fark yoktur.” sözü bizim için çalışmalarımızın ana kaynağıdır. Bu anlayışla son 22 yılda 3,3 trilyon TL maliyetli 10 bin 663 tesisi hizmete alındı. Gerek bitirdiğimiz gerekse devam eden işlerin hacmi düşünüldüğünde, hizmete alınan su yapıları arasında Türkiye Yüzyılı’na yakışan ve küresel ölçekte zirvede yer alan çok sayıda müstesna eser yer almaktadır.

Haber Görseli

EROĞLU BARAJI KENDİ SINIFINDA DÜNYANIN EN BÜYÜK BARAJI
 
Bunlardan bazılarına değinecek olursam Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ön yüzü beton kaplı kaya dolgu gövde tipinde; gövde hacmi, beton yüzey alanı ve kret uzunluğu bakımından dünyanın en büyük barajıdır. Ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ise sınıfında dünyanın en yüksek beşinci barajı unvanına sahip. Yine aynı şekilde sınıfında dünyanın en yüksek altıncı barajı Deriner Barajı. Sınıfında Avrupa’nın en yüksek ikinci barajı ise Çine Adnan Menderes. Sınıfında Avrupa’nın yedinci en yüksek barajı olan Ermenek gibi barajlarımız da ülkemizin iftihar vesilesi oldu.
 
Türkiye olarak sadece ülke sınırları içinde değil, yurt dışında da son derece önemli projeleri hayata geçirdik.  “Asrın Projesi” olarak adlandırılan ve dünyada ilk kez uygulanan askıda deniz geçiş sistemini de ihtiva eden su temin projesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yılda 75 milyon metreküp su sağlıyoruz.

Haber Görseli

AFRİKA’YA İÇME SUYU
 
Afrika’da yaklaşık 2 milyon kişiye içme ve kullanma suyu temin ettik. Baraj göllerimizde yüzer güneş enerji sistemlerinin kurulması yönünde ilk adımı Keban baraj gölünde attık. Kuzova Yüzer GES AR-GE Projesi kapsamında, Keban Barajı göl yüzeyinde yaklaşık 1 MW kurulu güce sahip “Yüzer GES”in kurulumunu tamamladık ve enerji üretimine başladık. 
 
Üzerinde önemle durduğumuz, atık suların geri kazanılarak kullanıma sunulması hususunda ülkemizin en büyük tesisini Afyonkarahisar’da hizmete açtık. Afyonkarahisar-Merkez Evsel AAT Sulaması Projesi kapsamında 9 bin 50 dekar araziyi arıtılan sular ile buluşturduk. Kilis’de de benzer inşaat çalışmaları devam ediyor. 
 
Gelişen teknoloji imkânlarını sulama sistemlerine entegre etme adına çalışmalarımız bulunuyor. Yapay zekâ destekli sulama otomasyonu uygulamalarıyla tarımsal verimi artırırken su sarfiyatını azaltıyoruz. Asgari su kullanımıyla azami verimi elde etmek için en yeni teknolojileri kullanmak suretiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Zira suyun olduğu yerde hayat vardır, bereket vardır, medeniyet vardır.

Haber Görseli

BU YILIN TEMASI BUZULLARIN KORUNMASI
22 Mart’ın bu yılki teması “Buzulların Korunması” olarak belirlendi. Bu alanda hangi etkinlikler planlanıyor? Buzullar dünya için ne ifade ediyor?
 
Dünya Su Günü, suyun yaşamsal önemini hatırlatmak ve hayatın her alanında oynadığı alternatifsiz role ilişkin farkındalığı artırmak maksadıyla her yıl 22 Mart’ta tüm dünyada kutlanıyor. Ülkemizde 1997 yılından bu yana Genel Müdürlüğümüzce düzenlenen çeşitli faaliyetlerle 22 Mart Dünya Su Günü idrak ediliyor. 
 
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde her yıl farklı bir tema vurgusu ile gerçekleştirilen Dünya Su Günü’nün bu yılki teması Aralık 2022’de alınan kararla “Buzulların Korunması” olarak belirlendi. Bu yılın teması buzullarla ilgili kısaca bilgi vermem gerekirse, buzullar dağlık bölgelerden bir vadiye doğru yavaşça kayan ve eriyen suları aşağı doğru akan büyük bir buz ve kar birikimidir. Buzullar genellikle kışın kar yağışıyla beslenir ve yazın miktarlarında kayıplar olur. Ancak küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle buzullarda mevsimsel olarak ortaya çıkan kütle kaybının miktarında ve zamanlamasında değişimler yaşanıyor.
 
Dünyanın farklı noktalarında toplam 700 bin kilometrekarelik bir alanı kaplayan ve 170 bin kilometreküp buz depolayan 275 binden fazla buzul bulunduğu bilgisine BM dokümanlarında yer verilmekte. Buzulların; insanlara, hayvanlara ve bitkilere tatlı su sağlayan bir yaşam kaynağı olduğuna dikkat çekilen dokümanda “Gezegenimiz iklim değişikliği nedeniyle ısındıkça, donmuş dünyamız küçülüyor ve su döngüsünü daha öngörülemez ve aşırılıklara açık hâle getiriyor” ifadeleri kullanılıyor.
 
Buzullar su döngüsü için kritik öneme sahip. Aynı şekilde içme suyu ve sanitasyon (hijyen için gerekli koşulların sağlanması) sistemleri; tarım, endüstri, temiz enerji üretimi ve sağlıklı ekosistemler için tatlı su kaynağı sağlar. Yaklaşık iki milyar insan içme suyu temini, tarımsal sulama ve enerji üretimi için buzullardan, eriyen karlardan ve dağlardan gelen sudan yararlanıyor.  Buzullar, dünyadaki tatlı suyun yaklaşık yüzde 70'ini depoladıkları için en büyük tatlı su rezervuarı konumunda bulunuyor. 
 
BM’ye göre buzul kütlesi kaybı son 20 yılda iki katına çıktı. Bu kütle kaybının başlıca nedeninin insan kaynaklı iklim değişikliği olduğuna dikkat çekiliyor. BM; And Dağları ve Himalayalar gibi bölgelerdeki birçok buzulun, mevcut eğilimlerin devam etmesi hâlinde 2100 yılına kadar yok olabileceğini öngörüyor. 
 
Ülkemizde buzullar, özellikle Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerinde bulunuyor ve bu bölgelerdeki su döngüsüne önemli katkı sağlıyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ülkemizdeki buzullar üzerinde de olumsuz etkiler gösteriyor.

su tasarrufu