MART-NİSAN 2025 / KAPAK KONUSU

Su ürünleri yetiştiriciliğinde yüzde 809 ile rekor üretim artışı


Müge ÇEVİK    

04.06.2025 


Ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliği alanında büyük gelişmeler yaşanıyor. 2002 yılından bu yana su ürünleri yetiştiriciliği 9 kat artarken bu gelişmeler ihracat rakamlarına da yansıyor. 2023 yılı itibarıyla Avrupa’da su ürünleri yetiştiriciliğinde 2’nci, dünyada ise 17’nci sırada olan Türkiye’de, 2024 yılı verilerine göre ihracat miktar olarak 312,6 bin ton, değer olarak ise 2 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Su ürünleri alanında yaşanan tüm bu gelişmelerle ilgili detayları Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz dergimiz için anlattı.

2024-2025 av yasağı başladı. Geride bıraktığımız sezonu değerlendirir misiniz? Avcılık ve yetiştiricilik bağlamında üretim rakamları nasıl gerçekleşti?
 
2024-2025 balıkçılık av sezonunu, 31 Ağustos gecesi büyük bir coşkuyla açmıştık. Sezon, 15 Nisan 2025 itibarıyla sona erdi. Bu sezonun bizim için ayrı bir önemi vardı çünkü bazı önemli yönetim uygulamalarını ilk kez bu yıl hayata geçirdik.
 
Geçtiğimiz yıl, Bakanlığımızca uygulamaya konulan “Tarımsal Üretim Planlaması” çerçevesinde bu sezon yedi tür için planlı avcılık uygulamasını gerçekleştirdik. Bunların en başında da elbette halkımızın sofralarında en çok yer bulan hamsi geliyor. Ülkemiz avcılığının yaklaşık üçte ikisini oluşturan hamside, bu sezon ilk kez gemi bazlı kota uygulamasına geçtik. Bu adımla birlikte, avcılık üretimimizin büyük bölümünü planlı hâle getirmiş olduk. Bu gerçekten sektörde bir dönüm noktasıdır ve uygulama sezon boyunca başarıyla sürdürüldü.
 
Rakamlarla ifade edecek olursak bu sezon son yılların en bereketli palamut avcılığını yaşadık. Yaklaşık 50 bin ton palamut, 150 bin ton hamsi avlandı. Sardalya, istavrit, mezgit ve barbunya gibi diğer önemli türlerde de verimli bir sezon geçirdik.
 
15 Nisan itibarıyla başlayan av yasağı, büyük ölçekli balıkçı gemileri için geçerli. Yani gırgır ve trol tekneleri bu tarihten itibaren 4,5 ay süreyle karasularımızda avcılık yapamayacak. Ancak, kıyı balıkçılığı yapan küçük ölçekli balıkçılarımız ve çaça balığı gibi türe özel izinlerle avcılık faaliyetlerine devam edebilecek. 

Haber Görseli

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÜRETİM 9 KAT ARTTI 
 
Tam da bu noktada, su ürünleri yetiştiriciliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bu sektör hem dünyada hem de ülkemizde en hızlı gelişen üretim alanlardan biridir. Bakanlığımızın doğru politikaları sayesinde 2002 yılında 61 bin ton olan yıllık üretim, 2023 yılı itibarıyla 556 bin tona, 2024 yılında ise yaklaşık 575 bin tona yükseldi. Bu da yaklaşık 9 katlık (yüzde 809) bir artış demek. Aynı süreçte, yetiştiriciliğin toplam üretimdeki payı yüzde 10’dan yüzde 55’e yükseldi. Bu gerçekten gurur verici bir gelişme.
 
Bu başarılarla birlikte, 2023 yılı itibarıyla Avrupa’da su ürünleri yetiştiriciliğinde 2’nci, dünyada ise 17’nci sıradayız. Daha da önemlisi; çipura, levrek ve alabalık üretiminde dünyada lider konumdayız. Modern üretim teknikleri ve gıda güvenliğine yönelik sıkı tedbirler sayesinde, çiftlik balıkları sofralara güvenle ulaşıyor. Ürünlerimiz, Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülkeye ihraç ediliyor. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla bu ürünleri tüketebilir; çünkü hem yüksek kalite standartlarına sahipler hem de uluslararası düzeyde güvenilirlikleri tescillenmiş durumda.
 
2 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT GERÇEKLEŞTİ
Ülkemizin su ürünleri ihracat ve ithalat rakamları hakkında bilgi verir misiniz? 
 
2000 yılından bu yana ihracatımız istikrarlı şekilde artarken ithalatımız daha çok dalgalı ve durağan bir seyir izliyor. Parasal açıdan baktığımızda ise Türkiye, uzun süredir su ürünlerinde net ihracatçı konumunu koruyor. Yani her zaman ihracatımızın değeri, ithalatımızın çok üzerinde gerçekleşiyor. 2024 yılı verilerine göre ihracatımız miktar olarak 312,6 bin ton, değer olarak ise 2 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Aynı dönemde ithalatımız 120,2 bin ton ve 289,3 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu tablo, sektörün ülkemize olan katkısının ne kadar büyük olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.
 
Bugün Türkiye’den yaklaşık 100 farklı ülkeye su ürünleri ihracatı yapıyoruz. İhracatımızın yaklaşık yarısı Avrupa ülkelerine gidiyor. En fazla ihracat yaptığımız ülkeler arasında Rusya, İtalya, Yunanistan, Hollanda, İngiltere, Japonya, ABD, İspanya, Almanya ve Irak gibi güçlü pazarlar yer alıyor. İhracatın lokomotifini, yetiştiricilik yoluyla elde edilen alabalık, çipura, levrek ve Türk somonu gibi türler oluşturmakta. Ayrıca kafeslerde büyütülen mavi yüzgeçli orkinos da önemli ihracat kalemlerinden biri. Bugün geldiğimiz noktada, ihracatımızın yaklaşık yüzde 85’i yetiştiricilikten elde edilen ürünlerden oluşuyor. Bu da bize sektörün doğru bir yönde geliştiğini gösteriyor.

Fotoğraf Galerisi

KENDİNE YETERLİLİK ORANIMIZ YÜZDE 120
 
Türkiye olarak su ürünleri dış ticaretinde güçlü bir ihracatçı ülke pozisyonumuzu koruyoruz. Hatta ülkemizin bu alandaki kendine yeterlilik oranı şu anda yüzde 120 seviyelerinde. Yani iç tüketimi karşıladıktan sonra dış pazarlara ürün verebilecek bir fazlamız var. İthalat tarafında ise ağırlıklı olarak dondurulmuş balıklar öne çıkıyor. Özellikle uskumru, sardalya, somon ve bazı orkinos türleri bu grubu oluşturuyor. 
 
SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM İÇİN GECE GÜNDÜZ DENETİM
Av sezonundaki denetimler hakkında bilgi verir misiniz? 
 
Sürdürülebilir su ürünleri avcılığının sağlanması ve yasa dışı avcılıkla etkin mücadele kapsamında, 1 Eylül 2024-15 Nisan 2025 tarihleri arasındaki av sezonunda, ülke genelinde yaklaşık 110 bin kontrol ve denetim faaliyeti gerçekleştirdik. Bu süreçte, yasa dışı yollarla avlandığı tespit edilen 350 ton su ürününe, 18 gemiye ve 710 farklı av aracına el konuldu. Ayrıca bin 740 adet idari yaptırım uygulanarak toplam 35 milyon TL idari para cezası kesildi.
 
Bu denetimler, sadece kurallara uymayanlara ceza kesmek değil aynı zamanda halkımızın güvenilir gıdaya ulaşmasını sağlamak ve su ürünleri kaynaklarımızı koruyarak sürdürülebilir şekilde kullanmak için büyük önem taşıyor.
 
DESTEKLERDE KÜÇÜK ÖLÇEKLİ BALIKÇILARIMIZI UNUTMADIK
Sektöre yönelik destekleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 
 
Su ürünleri sektörümüzün hem büyümesini hem de sürdürülebilirliğini sağlamak için üreticilerimizi her zaman önceliğimiz olarak görüyoruz. Bu anlayışla, 2003 yılından bu yana yürüttüğümüz Su Ürünleri Yetiştiriciliği Destekleme Programı kapsamında bugüne kadar üreticilerimize toplam 1,9 milyar TL destek ödemesi yaptık. Sadece 2024 yılında verdiğimiz destek miktarı 108,5 milyon TL’ye ulaştı. Küçük ölçekli balıkçılarımızı da unutmadık. 2017-2024 yılları arasında bu kapsamdaki destek tutarı 223 milyon TL oldu. Bunun 70,4 milyon TL’si geçtiğimiz yılda ödendi. Kıyı balıkçılığı yapan vatandaşlarımızın geçimlerine katkı sağlamak ve geleneksel balıkçılığımızı yaşatmak için bu destekleri çok önemsiyoruz. Bu desteklememizde kadın balıkçı reislerimize pozitif bir ayrımı gözeterek ilave destek veriyoruz.
 
Bir diğer önemli konu da istilacı türlerle mücadele. Özellikle balon balığı gibi ekosistemimize zarar veren türlere karşı 2020 yılında başlattığımız Balon Balığı Avcılığı Destekleme Programı sayesinde bugüne kadar 4,1 milyon TL ödeme yaptık. 2024 yılı içinde bu rakam 2,8 milyon TL olarak gerçekleşti. Böylece balon balığının yayılmasını kontrol altına almayı hedefliyoruz.
 
Devletimiz balıkçılarımızın yakıt maliyetlerini azaltmak amacıyla ise 2004 yılından bu yana ÖTV’siz yakıt desteği sağlıyor. Bu kapsamda, 2004-2024 yılları arasında toplam 4,1 milyar TL değerinde destek sağlandı. 2024 yılında yalnızca bu kalemdeki destek tutarı 1,1 milyar TL oldu. Gemilerimiz son yıllarda yıllık ortalama 80-90 bin ton ÖTV’siz yakıt kullanıyor. Bu, operasyonel maliyetler açısından ciddi bir avantaj sağlıyor.
 
Finansman erişimini kolaylaştırmak adına da sektöre yönelik özel kredi imkânları sunuyoruz. Faiz sübvansiyonlu kredilerle, üreticilerimizin yatırım ihtiyaçlarını uygun koşullarda karşılamasını sağlıyoruz. 2020-2024 yılları arasında toplam 12,8 milyar TL kredi kullandırıldı. Bunun 4,8 milyar TL’si sadece 2024 yılında gerçekleşti. Ayrıca, 8039 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile su ürünleri sektörüne yönelik 40 milyon TL’ye kadar üst limitli ve yüzde 100’e varan faiz indirimli hazine destekli kredi imkânı getirildi. Bu da yatırım yapmak isteyen üreticilerimiz için oldukça önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Biz üreticimizi sadece teşviklerle değil her alanda destekleyerek su ürünleri sektörünü birlikte daha ileriye taşımaya kararlıyız.

Haber Görseli

YAPISAL SORUNLARA KALICI ÇÖZÜMLER
Genel Müdürlük olarak yürüttüğünüz ve gelecekte yapmayı planladığınız çalışmalar, projeler ve hedefleriniz nelerdir? 
 
Bakanlık olarak balıkçılık kurallarını dört yılda bir yayımlanan Su Ürünleri Avcılığı Tebliğleriyle belirliyoruz. 2024-2028 yılları arasında yürürlükte kalacak olan Tebliğler; bilimsel kuruluşlar, kamu kurumları, balıkçılık birlik ve kooperatifler ile diğer tüm sektör paydaşlarımızdan Bakanlığımıza ulaşan 4 binden fazla görüşün ilgili kurullarımızda değerlendirilmesi sonucunda geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak bu Tebliğler önceki yıllarda olduğu gibi dört yıl boyunca sabit kalmayacak; belirlenen konular kısa, orta ve uzun vadeli takvime göre değerlendirilerek gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Nitekim bu planlamanın ilk adımı olan kısa dönem düzenlemelerini nisan ayı içinde hayata geçirdik. Özellikle küçük ölçekli balıkçılarımızın uzun süredir dile getirdiği birçok beklentiyi bu düzenlemelerle karşılamış olduk. Ayrıca, yasa dışı avcılığı önlemeye yönelik yeni ve daha etkili tedbirleri de devreye aldık. 
 
Yalova’da kurmayı planladığımız Su Ürünleri Kontrol ve Denetim Merkezinin inşaatı şu anda yüzde 40 oranında tamamlanmış durumda. Bu Merkez; denetim kapasitemizi artıracak, sağlıklı balıkçılık verileri toplamamıza olanak sağlayacak ve sektöre çok ciddi katkılar sunacak.
 
Ayrıca, balık stoklarımız üzerindeki av baskısını azaltmak ve sucul biyoçeşitliliği korumak adına başka ülke sularında avlanma imkânlarını da genişletiyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar başta Afrika ülkeleri olmak üzere 17 ülkeyle iş birliği anlaşmaları imzaladık. 18 ülkeyle daha anlaşmaya varmak için müzakerelerde son aşamaya gelmiş durumdayız. 
 
“TÜRK HAVYARI” YOLDA
 
Su ürünleri yetiştiriciliğinde sürdürülebilirliği sağlamak ve ülkemize katma değeri yüksek yeni türleri kazandırmak için çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Bu alanda özellikle mersin balığı yetiştiriciliğine ayrı bir önem veriyoruz. Hedefimiz, 2029 yılına kadar hem kuluçkahane hem de işleme tesislerini hayata geçirerek, bu değerli türden elde edilen ürünleri taze, dondurulmuş ve “Türk havyarı” markasıyla hem iç pazara hem de dünya pazarlarına sunmak.
 
Yetiştiricilikte sadece balıklarla sınırlı kalmıyoruz. Akdeniz midyesi ve istiridye gibi çift kabuklu türlerde de önemli bir potansiyelimiz var. Bu nedenle Balıkesir-Bandırma’da bir çift kabuklu kuluçkahane yatırımına başladık. Hedefimiz, çevre dostu ve planlı üretim anlayışıyla bu alanda da Türkiye’yi uluslararası düzeyde söz sahibi yapmak.
 
Öte yandan, Bakanlığımızca geçtiğimiz yıl uygulamaya konulan Tarımsal Üretim Planlaması kapsamında yetiştiriciliği yaygın olan çipura, levrek, Türk somonu ve midye türleri için 2024-2027 dönemini kapsayan bir üretim planlaması sürecine girdik. Yaptığımız son değerlendirmeler doğrultusunda, alabalığı da bu planlamaya dâhil etme kararı aldık. Böylece ülkemizdeki su ürünleri yetiştiriciliğinin yaklaşık yüzde 97’si planlı bir şekilde yürütülüyor olacak. Bu planlı ve kontrollü büyüme yaklaşımımız doğrultusunda, 2028 yılı için 750 bin tonluk bir üretim hedefi koyduk. Bu hedefe ulaşabilmek için yeni üretim alanlarının belirlenmesine yönelik çalışmalarımız da tüm hızıyla sürüyor.
 
Balıklandırma çalışmalarımız 1980’li yıllarda sazan balığıyla başlamıştı. Bugün ise çipura, levrek, kalkan, mersin balıkları, şabut, siraz gibi 18 farklı türle devam ediyoruz. Yalnızca 2024 yılında yaklaşık 90 milyon yavru balığı doğaya saldık.

su ürünleri