TEMMUZ-AĞUSTOS 2018 / TARIM TEKNOLOJİLERİ

Yerli üretim sensörlerle çiftçi önceden uyarılıyor


Hülya OMRAK    

30.07.2018 

“Tarımsal sensör platformu” adlı ürün toprağın ve hava koşullarının sensörler aracılığıyla ölçülmesini ve bu sayede ürün için risk değerlendirmesi yapabilmeyi sağlıyor.
: Tarıma yeni teknolojiler kazandırmak amacıyla İstanbul’da faaliyet gösteren bir firma tarafından “tarımsal sensör platformu” adlı bir ürün geliştirildi. Toprağın ve hava koşullarının sensörler aracılığıyla ölçülmesini ve bu sayede ürün için risk değerlendirmesi yapabilmeyi sağlayan tarımsal sensör platformu ayrıca çiftçiyi önceden uyarıp alınacak önlemlerle ilgili de önerilerde bulunuyor. Mobil uygulama sayesinde çiftçiye kullanım kolaylığı sağlayan ve tamamen yerli bir üretim olan tarımsal sensör platformunun detaylarını ürünü geliştiren firma olan DOKTAR’ın kurucu ortaklarından Selim Uçer ile konuştuk.

DOKTAR’ın açılımı nedir? Amacını ve faaliyet alanlarını kısaca anlatır mısınız? Firma olarak çiftçilerimize ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?

DOKTAR tarımda teknolojileri geliştirmek amaçlı kurulmuş bir şirket. DOKTAR ismi 6 sene önce çıkardığımız ilk servis olan Tarım Doktoru’ndan geliyor. Bu sistem çiftçinin dilediği zaman zirai bilgiye ve mühendisliğe sms ya da çağrı merkezi üzerinden ulaşmasını sağlayan bir hizmet. Bu servis ile şu ana kadar 500 binden fazla çiftçiye dokunduk, onların yılda 20 binden fazla sorusunu yanıtladık.

Bununla birlikte daha gelişmiş teknolojileri de üretip üreticilerin kullanımına sunuyoruz. Tarımda dijital teknolojilerin ve yapay zekanın kullanılması ile bitkisel gelişimi sanal ortamda simülasyonunu yapmak, en uygun bitki besleme, zararlı koruma ve sulama kararlarını vermek mümkün olabiliyor. Bu sayede zirai verim birkaç kata kadar artarken birim yatırımdan elde edilen gelir de yükseliyor. En verimli, en sağlıklı ve asgari maliyetli üretimin yapılması için gerekli bu yapay zekayı oluşturmak amacıyla birden fazla ürün ve teknolojinin kullanılması gerekiyor. Öncelikle sahadan toprağın ve hava koşullarının sensörler aracılığı ile ölçülüp, bu ölçümlerin bitki gelişimi için anlamını ya da bir hastalık oluşumu için oluşturduğu riski değerlendirebilmek amacıyla gerekli sensör istasyonu ve buna bağlı servisleri üretiyoruz.

Ayrıca yine toprak ve bitkinin uydular aracılığı ile takip edilip görüntü işleme ile bitki türünün, veriminin ve sağlığının anlaşılmasını sağlıyoruz. Yine toprak içerisinde makro ve mikro elementleri yakın kızılötesi ışık okuması gibi teknolojiler ile analiz edip buna göre bitki besleme önerileri üretiyoruz. Son olarak tüm bu verileri tek bir merkezde toplayıp büyük veri analizi ve makine öğrenmesi ile işleyerek bilgi ve aksiyona dönüştürüyoruz.

Tüm bu sensör, fenoloji modellemeleri, görüntü işlemeler ve makine öğrenmesi algoritmaları da birleşince süper çiftçiyi oluşturan bir yapay zeka ortaya çıkıyor.

Haber Görseli

ÇİFTÇİYİ HEM UYARIYOR, HEM ÖNERİDE BULUNUYOR

Sizin tarafınızdan geliştirilip üretilen “tarımsal sensör platformu” nun benzerlerinden farkı nedir? 

Geliştirdiğimiz tüm yazılım, donanım, algoritma ve servisler tamamen yerli. Şu anda yaklaşık 30 kişilik bir ekibimiz var ziraat mühendisleri, yazılım mühendisleri, veri bilimcisi ve uzaktan algılama uzmanlarından oluşan; aynı zamanda çözümleri geliştirirken endüstriyel tasarım, elektronik devre tasarımı gibi konularda da destek aldığımız çok değerli iş ortaklarımız var.

2018 yılının mayıs ayında hayata geçen bu ürünü benzerlerinden ayıran iki temel farkı var. Birincisi fiyatı. İthal istasyonların fiyatları en az 25 bin liralardan başlıyor. Bu fiyatlarla da çiftçinin kullanması mümkün olmuyor. Bu ürün benzerlerinin 10’da birinden daha aşağıda bir maliyete sahip ve bu sayede herkes tarafından erişilebilir oldu. Ayrıca ithal ürünler büyük, kurulum gerektiren ve kullanımı kolay olmayan teknolojiler. Bizim geliştirdiğimiz ürün hiçbir kablo ya da kurulum gerektirmeden toprağa yerleştirilip tek düğme ile çalışabiliyor.

İkinci fark ise ürünün sadece ölçtüğü veriyi değil o verinin çiftçi için ne anlama geldiğini işleyip aksiyon önermesi. Yani sulama ihtiyacını, ne kadar sulanması gerektiğini, tarlada mantari hastalık riski olup olmadığını, varsa ne zaman hangi ilacı kullanması gerektiğini anlık ölçümler sonucu çiftçiye iletiyor. Bu sayede verimliliğe ciddi katkı sağlarken gereksiz ilaçlama ve fazla sulamanın da önüne geçiyor.

Haber Görseli

KULLANAN ÇİFTÇİLER UYGULAMADAN MEMNUN

Tarımsal sensörle ilgili çiftçilerden geri dönüşler nasıl?

Şu ana kadar aldığımız geri dönüşler son derece pozitif, özellikle kullanım kolaylığı, ürünün uygulama ile desteklenmesi ve uygulama üzerinden çiftçilerin her zaman uzman bir ziraat mühendisine ulaşıp istedikleri soruyu sorabilmeleri en çok beğeni aldığımız konular.

MOBİL UYGULAMA SAYESİNDE BİLGİLERE ANINDA ULAŞIM KOLAYLIĞI

Tarımsal sensör platformu nelerden oluşuyor? Üretimde sağladığı kolaylıkları anlatır mısınız?

Sensör istasyonu bir metre kırk santim uzunluğunda 5-15 cm kalınlığında bir çubuk gibi düşünebilirsiniz. En altından toprağın nem ve ısısını ölçüyor, iki seviyeden biri yaprak altı biri üstü olmak üzere havanın ısı ve nemini ölçüyor. Bu ölçümleri saatlik olarak GSM şebekesi üzerinden gönderiyor. Çiftçiler de akıllı telefon uygulaması üzerinden diledikleri zaman bu bilgilere erişebiliyor. Akıllı telefon uygulaması ayrıca ısı ve nem değerlerine göre bizim geliştirdiğimiz modellerle mantari hastalık risklerini hesaplayıp çiftçiye risk durumunu ve ilaçlama ihtiyacını söylüyor. İlaçlama gerekliyse etken maddeyi ve ne zaman ilaçlamanın en etkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca toprak nemini sürekli takip ettiği için bitkinin strese girmemesi için yapılması gerekli sulama miktarını iletiyor. Tüm bu sulama ve hastalık modelleri ise her ürün ve hastalık için ayrı ayrı çalışıyor.