MART-NİSAN 2018 / ÖZEL HABER

Hedef basınçlı sulama sistemi kullanımını yüzde 60’a çıkartmak


Canan YALÇIN SEVER     İbrahim BAĞCI 

24.04.2018 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, 1992 yılında aldığı bir kararla dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart günü “Dünya Su Günü” olarak kutlanıyor. 22 Mart 1993 tarihinden bu yana ve her yıl farklı temalarla kutlanmakta olan Dünya Su Günü’nün bu yıl ki teması “Su için doğal çözümler”.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, 1992 yılında aldığı bir kararla dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart günü “Dünya Su Günü” olarak kutlanıyor. 22 Mart 1993 tarihinden bu yana ve her yıl farklı temalarla kutlanmakta olan Dünya Su Günü’nün bu yıl ki teması “Su için doğal çözümler”. Biz de bu gün vesilesiyle su kaynaklarımızdan, tarımsal sulamadan, iklim değişikliğinin etkilerinden, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının sulama ile ilgiliprojelerinden ve tarımsal üretimle meteoroloji bilimi arasındaki ilişkiye kadar pek çok bilgiyi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Arazi Islahı ve Sulama Daire Başkanı Bekir Sıtkı Özbek ile Meteoroloji Genel Müdürlüğünde görevli Zirai Meteoroloji Şube Müdür Vekili Yüksel Nadaroğlu’ndan aldık.

Sulama aslında herkesin bildiği bir kavram ama teknik olarak ne anlama geliyor ve su kaynaklarının kıt olduğu günümüzde tarımsal sulamanın önemi nedir?
Sulama, bitkinin gelişimi için ihtiyaç duyduğu suyun doğal yağışlarla karşılanamayan kısmının uygun zaman ve miktarda bitki kök bölgesine uygun yöntem ile verilmesidir. Ülkemizin birçok bölgesi kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer alıyor. Bu kurak tarım alanlarında bitkilerin yetişme döneminde doğal yağışların yetersiz olması durumunda yüksek verim ve kalite için en uygun yöntemle tarımsal sulama yapılması gerekiyor. Tarımsal sulamada suyun gereken zaman ve miktarda en az kayıpla bitki kök bölgesine verilmesi en önemli kuraldır. Tabi suyun bitki kök bölgesine verilmesinde birçok yöntem var. Bu yöntemlerin seçiminde, tarlanın tesviyesinin düzgün olup olmaması, yetiştirilen mahsulün cinsi, toprağın kimyasal ve fiziksel özellikleri,sulama suyunun miktarı ve kalitesi, bölgenin rüzgar, sıcaklık, oransal nem, yağış gibi iklim koşulları rol oynuyor.

KONTROLLÜ SULAMA İLE VERİM VE GELİR BEŞ KAT ARTIYOR

Uygun yöntem ve kontrollü olarak yapılan sulama ile verim artışı ve buna bağlı olarak gelir kuru tarıma oranla beş misli kadar artabiliyor. Kuru tarım ve nadas uygulaması ile iki yılda bir ürün alınırken, toprak ve iklim koşullarının elverdiği bölgelerde sulama ile yılda iki-üç ürün alınabiliyor. İklim değişikliğinin de etkisiyle, son yıllarda doğal yağışların zamanı ve miktarı kuru tarım yapılmasını giderek zorlaştırıyor. Ayrıca küresel ısınma nedeniyle verimde yüzde 20-40 azalma beklenirken bitki büyüme mevsimi boyunca sıcaklıklarda meydana gelen artışlar sulamanın önemini daha da artırıyor. Düzgün bir bitki çıkışı için çiftçi hem ekim öncesinde toprağı tava getirmek hem de ekim sonrasında çıkışı garanti altına almak için sulama yapmak zorunda.

SU TÜKETİMİNİN YÜZDE 73’Ü TARIMSAL SULAMA AMAÇLI
Su kaynaklarımızın ne kadarı tarımsal amaçlı kullanılıyor? Bu rakamın gelecekte ne kadar olacağını öngörüyorsunuz?
2016 yılı itibariyle ülkemiz su tüketimi 54 milyar metreküp olup, bunun 40 milyar metreküpü yani yaklaşık yüzde 73’ü tarımsal sulama amaçlı kullanılıyor. Mevcut su kaynaklarımızın yaklaşık yüzde 48’i geliştirilerek kullanıma hazır hale getirilebilmiştir. 2023 yılı sonu itibariyle su kaynaklarımızın geliştirilmesinden sorumlu olan DSİ Genel Müdürlüğünün hedefi, tüm su kaynaklarımız üzerinde geliştirme hizmetlerinin tamamlanması ve ilgili sektörlere su tahsislerinin yapılabilmesidir. 2023 yılında sulama sektörüne tahsis edilmesi planlanan su miktarı 72 milyar metreküp olup bu da toplam tahsisin yüzde 64’üne denk geliyor.

Haber Görseli

Türkiye’de sulanan arazi miktarı ne kadardır? Su kaynaklarımız bu alanlar için yeterli midir?
Türkiye’de sulamaya açılan alan yaklaşık 6,5 milyon hektardır. Herhangi bir alanın sulamaya açılmasında, bilindiği gibi, su kaynağı ve arazi varlığı esas alınıyor. Su kaynağının arazi varlığına göre yetersiz kaldığı durumlarda sulama yatırımları gerçekleştirilmemekte ya da suyun yettiği oranda arazi sulamaya açılmaktadır. Elbette yıllık yağışların miktar ve dağılımındaki farklılıklar nedeniyle, zaman zaman su kaynaklarımızın sulamaya açılan alanlar için yetersiz kaldığı dönemler olabiliyor. DSİ verilerine göre, 2016 yılında sulamaya açılan alanların sadece yüzde 6’sında su kıtlığı nedeniyle sulama yapılamadı.

KONTROLSÜZ YAPILAN DAMLA SULAMA DA VAHŞİ SULAMA OLACAKTIR 
Ülkemizde vahşi sulama tarımsal sulamanın ne kadarını oluşturuyor? Vahşi sulamanın zararlarından söz eder misiniz?
Yine DSİ verilerine göre Türkiye genelinde sulanan alanların yüzde 67’ si yüzeysel sulama, yüzde 33’ü ise basınçlı sulama yöntemleri (damla yüzde 14 ve yağmurlama yüzde 19) ile sulanıyor. Yüzeysel sulama yöntemlerinin en büyük handikabı kontrolsüz yapılmasıdır. Vahşi sulama yerine kontrolsüz sulama tabirini kullanmak daha doğru olacaktır. Çünkü kontrolsüz yapıldığında damla yöntemiyle yapılan sulama da vahşi bir sulama olacaktır. Kontrolsüz yapılan sulamalar tüketilen su miktarının artmasına, toprakta taban suyunun yükselmesine, buharlaşma ile sulama suyunda bulunan tuzun toprak yüzeyinde birikmesiyle çoraklaşmaya neden oluyor.

SULAMADA ÖNEMLİ OLAN DOĞRU UYGULAMALARIN YAPILMASI
Tarımda tamamen basınçlı sulama sistemlerine geçmek mümkün mü? Bu kapsamda Bakanlığımızın ne gibi çalışmaları var?
Tarımda basınçlı sulama sistemlerine geçmenin yanında hangi sulama sistemine sahip olursanız olun doğru sulama uygulamalarının yapılması önemli. Doğru sulama uygulamalarının yapabilmesi için suyu kullanan üreticilerin bilinçlendirilmesi için eğitim-yayım çalışmalarının yanı sıra diğer iletişim araçlarının da (televizyon, radyo, internet, telefon) kullanılması lazım. Bu konuda Bakanlığımız Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı tarafından her yıl düzenli olarak eğitimler düzenleniyor. Basınçlı sulama sistemlerinin kullanılmasında iyi bir projeleme, iyi işletme çalışmaları gerekmekte olup, bunların yanında sistem için gerekli olan enerjinin cazibeyle sağlanamadığı durumlarda enerji maliyetlerinin ekonomik üretime izin verecek seviyede olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Ancak, şartlara bağlı olarak kontrollü ve doğru sulama uygulamaları gerçekleştirilebildiği takdirde, her sulama sistemi uygun olarak değerlendirilebilir.

MODERN SULAMA SİSTEMLERİ KURANLARA 1 MİLYON LİRAYA KADAR HİBE

2006 yılından itibaren Bakanlığımızca Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında basınçlı sulama sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla, söz konusu sistemlerin kurulumuna yüzde 50 hibe desteği verilmeye başlandı. Hibe desteklemeleri Bakanlar Kurulu Kararı'na göre 2020 yılı sonuna kadar devam edecek. Ayrıca 2008 yılından itibaren T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince aynı sistemlerin kurulumu için uzun vadeli sıfır faizli kredi desteği verilmeye başlandı. Bu yıl çıkan tebliğ ile de modern sulama sistemlerine verilecek hibelerle ilgili birçok değişiklik yaptık. Önceki uygulamalarda çiftçilerimiz tek bir parsel için başvurabiliyordu. Bu şartı kaldırdık artık üretici tüm arazisi için başvuru yapabilecek. Parasal başvuru limiti eskiden gerçek kişiler için 100 bin lira tüzel kişiler için 200 bin liraydı. Şimdi her ikisi için limiti 1 milyon lira olarak belirledik. 1 milyon lira ile de bin 500 dönümlük bir araziye bu sistemleri kurmak mümkün olabiliyor. Yani bu tebliğde çiftçilerimizin lehine birçok değişiklik gerçekleştirdik. Geçen sene hibe kapsamında 70 milyon lira gibi bir para ödenirken bu sene bu rakamı 1 milyar liraya çıkarttık. Daha önce de dediğim gibi şuan basınçlı sulama sisteminin kullanılma oranı yüzde 33. Biz bu desteklerle bu rakamı yüzde 50-60’lara çıkartmayı hedefliyoruz.

Haber Görseli

MODERN SULAMA SİSTEMLERİ KURANLARA 1 MİLYON LİRAYA KADAR HİBE

2006 yılından itibaren Bakanlığımızca Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında basınçlı sulama sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla, söz konusu sistemlerin kurulumuna yüzde 50 hibe desteği verilmeye başlandı. Hibe desteklemeleri Bakanlar Kurulu Kararı'na göre 2020 yılı sonuna kadar devam edecek. Ayrıca 2008 yılından itibaren T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince aynı sistemlerin kurulumu için uzun vadeli sıfır faizli kredi desteği verilmeye başlandı. Bu yıl çıkan tebliğ ile de modern sulama sistemlerine verilecek hibelerle ilgili birçok değişiklik yaptık. Önceki uygulamalarda çiftçilerimiz tek bir parsel için başvurabiliyordu. Bu şartı kaldırdık artık üretici tüm arazisi için başvuru yapabilecek. Parasal başvuru limiti eskiden gerçek kişiler için 100 bin lira tüzel kişiler için 200 bin liraydı. Şimdi her ikisi için limiti 1 milyon lira olarak belirledik. 1 milyon lira ile de bin 500 dönümlük bir araziye bu sistemleri kurmak mümkün olabiliyor. Yani bu tebliğde çiftçilerimizin lehine birçok değişiklik gerçekleştirdik. Geçen sene hibe kapsamında 70 milyon lira gibi bir para ödenirken bu sene bu rakamı 1 milyar liraya çıkarttık. Daha önce de dediğim gibi şuan basınçlı sulama sisteminin kullanılma oranı yüzde 33. Biz bu desteklerle bu rakamı yüzde 50-60’lara çıkartmayı hedefliyoruz.

2023 YILI HEDEFİMİZ SULANABİLİR ALANLARI 8,5 MİLYON HEKTARA ÇIKARMAK

Bakanlığımız, 2023 yılına kadar 8,5 milyon hektara ulaşması hedeflenen sulama alanlarında, toprak ve su kaynakları ile sulama tesislerinin sürdürülebilir kullanımını temin edecek doğru sulama uygulamalarının gerçekleştirilmesini hedeflemekte. Özellikle sulanan alanların tamamında basınçlı sulama yöntemleri başta olmak üzere uygun sulama yöntemlerinin kullanımını sağlayacak tedbirler üzerinde çalışıyor.

BASINÇI SULAMA SİSTEMİNİN DEKARA MALİYETİ YAKLAŞIK 700 LİRA
Basınçlı bir sulama sistemi kurmanın ortalama maliyeti ne kadardır? Bunun ne kadarı devlet tarafından destekleniyor?
Tarla içi basınçlı sulama sistemi kurulum maliyeti çok farklı etkenlere bağlı olarak değişmekle birlikte dekara yaklaşık 600 – 700 lira civarında. Bu tutarın yüzde 50’sini yukarıda belirttiğim şartlar altında hibe desteği olarak üreticilere veriyoruz.

Özellikle gelişmiş ülkelerde tarımsal sulama nasıl yapılıyor?
AB’deki toplam su varlığının yüzde 33’ü tarımsal sulamada kullanılıyor. Bu oran Güney Avrupa’da yüzde 75’e çıkıyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 30’a kadar düşüyor. Ülkemizde olduğu gibi AB’de de, sulamada kullanılan suyun miktarı, iklim, toprak yapısı, ürün tipi, su kalitesi ve sulama tekniklerine göre değişmekle birlikte, sulama teknolojilerinin kullanılmaması sebebiyle birçok çevresel ve ekonomik sorun ortaya çıkıyor. ABD ve batı Avrupa ülkelerinde genel eğilim, yatırım projeleri tamamlandıktan sonra sulama sistemleri kullanıcılara devrediliyor. Ülkemizde ise sulama sistemleri kısmen kullanıcılara devrediliyor.