OCAK-ŞUBAT 2020 / TARİHTEN NOTLAR

Tarihten bugüne yazılı tarım kaynakları


Hasan SOYDAN    

03.01.2020 


İnsanoğlunun en temel ve en eski faaliyet alanlarından biri olan ziraat uygulamaları medeniyetlerin doğması ve gelişmesinde en önemli etkenlerden biri olmuştur.

lk zirai faaliyetin Âdem peygamberle başladığı, ona bu bilgilerin vahiy ile bildirildiği, kendisinden sonra Şit ve İdris peygamberlerin zirai üretim yaptığı, Tufan'dan sonra unutulan ziraat usullerinin ise Nuh peygamber tarafından yeniden öğretildiği, ilk zirai eserin Hz. Adem’e indirilen 20 sayfalık kitap olduğu, klasik metinlerde ifade edilir.

Medeniyet tarihine önderlik etmiş olan Sümerliler bize tarihin en eski yazılı belgelerini sunmuştur. Günümüzde bilinen en eski ziraat kitabı MÖ 1700’lerde yazıldığı tahmin edilen 108 satırlık sekiz adet tablettir. Sümerlerin çiftçi el kitabı kabul edilen metin “Bir zamanlar bir çiftçi oğluna öğütler verdi” cümlesiyle başlar.

İslam kültür tarihinde ilk ilimler akademisi olarak adlandırılabilecek olan Beytü’l Hikme: felsefe, mantık, matematik, astronomi, botanik ve tıp gibi ilim dallarının İslam dünyasına girmesini ve bu ilim dallarının doğduğu bölgeleri de etkileyecek kadar gelişmesini sağlamıştır. İslam medeniyetinin doğuşuna kadar, tarihin çeşitli dönemlerinde ortaya çıkan Asur, Babil, Fenike, Mısır, Hint, İran ve Yunan medeniyeti gibi değişik millet ve kavimlerin farklı alanlarda meydana getirdikleri kültürel birikim, İslam kültürünün temelini oluşturmuş, Farsça, Yunanca, Süryanice, Hintçe, Koptça, Sanskritçe ve Nabatî dilindeki eserler Arapçaya çevrilmiştir.

Müslümanların ziraatla ilgili önemli kaynaklardan biri de Vindanios Anatolios'un Synagoge adlı eseridir, Kitâbü'l-Filâha başlığıyla Arapçaya çevrilmiştir.

Aristo'nun De Plantis adlı botanikle ilgili eserine İbn Rüşd tarafından şerh yazılmış ve Ishak b. Huneyn tarafından Kitabü'n-Nebat adıyla Arapça’ya çevrilmiştir. Yine Aristo’nun hayvanları konu alan Historia Animalium adlı eserine Ebu’l Farac tarafından da şerh yazılmış ve Arapçaya çevrilmiştir.

İbn Vahşiyye Nabatî ve Süryânîceden Arapçaya tercümeler yapmış, farklı alanlarda birçok eser kaleme almıştır. Çeviri eserlerinden en önemlisi olan El-Filâhatü’n-Nabatiyye, Nabatîlerin tarım, botanik, coğrafya ve astronomi hakkındaki bilgi ve kültürlerini yansıtan en önemli kaynaktır. Arapça çevrileri Osmanlı döneminde de itibar görmüş, Yıldız Sarayı Kütüphanesinde yedi ciltlik olarak yerini almıştır. Eser Clément-Mullet tarafından Fransızca’ya tercüme edilir ve Maison Rustique adıyla yayınlanır. Eser Meclis-i Ziraat Azası olan Hayrullah Efendi tarafından, Fransızca baskısından Beytü’l- Dihkanî adıyla 1846'da Türkçeye çevrilir ve iki cilt olarak bastırılır.

Câbir b. Hayyan tarafından yazılan el-Filâha, halife el-Me'mun'a nisbet edilen Risale fi't-Tıbb ve'l-Filâha; hekim Yuhanna İbn Mâseveyh'e ait Kitabü'I-Ezmine; el-Câhiz'in Kitabü'z-Zer’ ve'n- Nahl ve'z-Zeytun ve'l-A'nab ve Huneyn b. İshak'ın yazdığı Kitabü'l-Kerme adlı eserler, İslam biliminde ziraat alanında yazılmış ilk eserlerdir.

İslam dünyasında IV/X. - VI/XII. asırlarda birçok ziraat eseri yazılmış ve yapılan çalışmaların hemen tamamı bağ ve bahçeleriyle ünlü Endülüs'ten gelmiştir. Bu bölgede IV/X. yüzyılda Said el-Kurtubî  Kitâbü'l-Enva’yı, V/XI. yüzyılda Zehravî Kitâbü'l- Filâha'yı,  İbn Vâfid de el-Mecmu' fi'l-Filâha adlı eserleri yazmıştır. Toledo'lu İbn Bassal, Kuzey Afrika'dan başlayarak Kahire ve Mekke'ye kadar yaptığı seyahatin sonunda Divânü'l-Filâha adlı eseri, Tignarî ise Kitâbü Zühretü'l-Bustan ve Nüzhetü'l-Edhan adlı eserleri kaleme alır. Aynı yüzyılda İşbiliyeli İbn Haccâc konuyla ilgili pek çok eser yazar. Bunlar arasında en meşhuru el-Mukni’ fi'l-Filâha'dır. Bağ bahçe işleri, ağaç dikimi ve bakımıyla uğraştığı için kendisine "şeccar" lakabı verilen Ebu'l-Hayr eş-Şeccar el-İşbilî Kitâbü'l-Filâha adlı eserini kaleme alır.

İbn Avvâm meşhur eseri Kitâbü'l-Filâha'yı yazar. Eser 1802 yılında İspanyolca'ya tercüme edilerek, Arapça orijinaliyle birlikte, iki cilt olarak yayınlanır. Eser Mükerrem Bedizel Zülfikar Aydın tarafından günümüz Türkçesine çevrilmiş; yapılan açıklamalar ile bilim ve tarım tarihine çok yüksek bir katkı sağlanmıştır.

El yazması eserlerde önemli bir yer tutan Baytarnameler yalnızca atların hastalıkları ve tedavi yöntemleri değil; atların bakım ve seçilmesini de konu edinmiştir. Veteriner tarihi açısından büyük önem taşıyan bu eserlerin çoğu Aristo’dan esinlenilerek yazılmıştır.
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi bütün bilim disiplinlerinde olduğu gibi tarım tarihi açısından da birincil kaynağı oluşturur. Gezdiği yerlere ait botanik, ekoloji, yemek kültürü ve sosyal yaşam ile ilgili verdiği bilgiler, çok önemli tespitlerdir.

Katip Çelebi yazdığı Cihannüma’da, Osmanlı coğrafyasının suları, nehirleri, bitkileri ve yetiştirilen ürünlerini anlatmıştır.

Klasik Osmanlı Döneminde ziraat konusunda Türkçe kaleme alınmış kitaplardan biri Ali Kuşçu  tarafından yazılmış olan Felâhat-nâme adlı risaledir. Ağaç dikmek, aylara göre yapılması gereken işler, aşılama, zeytinyağının nasıl çıkarılacağı ve saklanacağı, sirke yapma usulü ve mahlebin özelliklerinden kısaca bahseder.

XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa’da gelişen bilime paralel olarak yazılmış olan nebatat kitapları Türkçe’ye çevrilmiş ya da örnek alınarak yazılmıştır. Kirkor Agaton tarafından Türkiye’nin Zirai İktisadı adlı eser, Abdullah Bey’in Fenn-i Ziraat,  Mustafa Hilmi Paşa tarafından İlm-i Nebatat, Mustafa Rasim Paşa tarafından Çiftçilik, Minas tarafından Bağ ve Bahçecilik, Meyve Beyanındadır adlı eser,  Hacı Hakkı Paşa tarafından Ameli Bahçıvanlık, Karlovalı Mehmet Tayfur tarafından Gül Yetiştirmek ve Yağ Çıkarmak adlı eserler bunlara örnektir. Ayrıca ziraat ve baytar mekteplerinde okutulmak üzere farklı alanlarda çok sayıda ders kitabı yayınlamıştır.

İhsan Abidin’in günümüzde de yeri dolmayan başvuru kitapları olan Osmanlı Atları ile Anadolu Ziraat ve Yetiştirme Vaziyeti adlı iki ciltlik çalışma ve ekinde sunduğu fotoğraf albümü mevcuttur.

Barker Raporu, Baver Tetkik Seyahati, Berkaner Tetkik Seyahati, Fritz Raporu, Oded Peren Raporu, Rustofiniki Raporu, Şimit Raporu ziraatın geliştirilmesi amacıyla cumhuriyetin ilk yıllarında yabancı uzmanlara hazırlattırılan raporlardır. Mütehassıs Raporları adıyla yayınlanan bu çalışmalar: zirai alt yapı, kaynaklar, eksikler ve yapılması gerekenleri içermesi açısından çok önemlidir.

Ragıp Ziya Mağden, "Türk Ziraat Tarihine Bir Bakış" ve "Zirai Kombinalar" adlı çalışmalarının yanında birçok mesleki eser yayınlamıştır. 1931 yılında düzenlenmiş olan birinci ziraat sonuç raporları iki cilt olarak basılmış, günümüz araştırmacıları için temel kaynak niteliğindedir. Halil Dikmen’in Türkiye Ormancılığı ile İlgili Tarihi Vesikalar adlı çalışma bu alanda önemli eserlerden biri iken; Prof.Dr.Christiansen Weniger  tarafından  yazılıp Dr. Ömer Tarman tarafından Türkçe’ye çevrilmiş olan Türkiye Genel Ziraatinin Temelleri adlı kitap alanında ilk ve tek olma özelliğini korumaktadır.

Hadiye Tuncer tarafından hazırlanan meslek büyükleri ile röportajlar, Osmanlı Toprak Hukuku ile ilgili Kanunnameler önemli çalışmalardır. Prof.Dr. Turhan Baytop’un Türkiye’de Botanik Tarihi, Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi, Türkçe Bitki Adları Sözlüğü, Anadolu Dağlarında 50 Yıl, İstanbul Florası, Türkiye’de Eski Bahçe Gülleri, İstanbul Lalesi ile Asuman Baytop’un Türkiye’de Botanik Tarihi Araştırmaları adlı eserleri yeri doldurulamaz niteliktedir.

Türkiye’de çay kültürünün tarihini konu edinmiş olan meslek insanı Asım Zihnioğlu’nun kaleme aldığı ‘Bir Yeşilin Peşinde’ adlı anı kitabı ile Hikmet Birand’ın "Alıç Ağacı İle Sohbetler" adlı çalışmaları verdiği bilginin yanında okuma hazzı yaşatan eserlerdir.

tarım kaynakları