KASIM-ARALIK 2018 / ÖNDER ÇİFTÇİ

Bİr ömür ekmeğini topraktan çıkaran eller


Neslihan AKTAŞ     İbrahim BAĞCI 

30.10.2018 


Çiftçilik yapmaya talihsiz bir iflasla başladı ama “iyi ki iflas etmiş” dedirtecek bir başarı hikâyesi yazdı İbrahim Sütçü.

O, aldığı desteklerle işlerini büyüten, modern tekniklerle kaliteli üretim yapan, topraktan kazandığını yine toprağa yatıran örnek bir çiftçi.

Onlar geçimlerini yıllardır el ele vererek yeşerttikleri topraktan sağlayan Sütçü ailesi.

Kızılcahamam’ın İnceğez Köyü’nde küçük bir çiftlik kuran aile üretmekten, kazanmaktan mutlu. Şimdi hayvanlarından ve tarlalarından pek çok ürün elde edip para kazanan Sütçü ailesi bugünlere kolay gelmemiş.

Yaklaşık yirmi yıl önce bir günde değişen hayatlarını İbrahim Sütçü şöyle anlatıyor:

“Sene 97-98’ler. Mağazamız var, işimiz çok güzel. Kasamız parayı almıyor ama 1999 yılında bir devalüasyon oldu. Battık, alacaklarımızı alamadık, vereceklerimizi veremedik. İşsiz güçsüz kaldık. Bir sürü borcumuz kaldı. 2004’te baba ocağına dönüş yaptık. Babam rahmetli oldu. Geldik buraya hiçbir işimiz yok, 5 kuruş para yok. Çocuk okula gidiyor harçlık veremiyoruz. Bayağı bir sıkıntıdayız. Seranın olduğu tarlaya kıvırcık ektim ilk sene. Ramazana denk geldi. Şasesi kırık 1987 model bir Şahin marka arabam vardı. Bagajına 150 tane kıvırcık koyuyorum, camilerin yanlarında satıyorum. Her gün 150-200 liralık kıvırcık satıyorum.”

Haber Görseli

“En büyük hayalim traktör almaktı”

Kıvırcık satarak biriktirdiği parayla hayvancılık yapmaya başlayan İbrahim Sütçü, o günlerde en büyük hayalinin de traktör almak olduğunu söylüyor.
“Karşı köyden birisi Kızılcahamam’a dönüş yapıyormuş. Mallarını vadeli bana verdi. Onun mallarını aldık. İlk öyle başladık. Aldığımız yedi hayvanın dördünü kurbanlığa sattık. Üç tanesi bize kâr kaldı. Bir taraftan hayvancılık yaptık bir taraftan sebzecilik, bir taraftan pazarcılık, hayvanları çoğalttık.”

Sütçü, devlet desteğiyle hem hayalindeki traktöre sahip oldu hem de işlerini kolaylaştıran ekipmanlara.

Aldıkları makinalarla işleri kolaylaşan ve büyüyen İbrahim Sütçü, bu süreci şöyle anlatıyor:

“Hayvan çok para etti. Ahırda ne var ne yok hepsini sattım. Bir daire aldım Kızılcahamam’dan. Bu süre zarfında dükkândan kalan borçlarımızı da ödedik. Daire aldık hayvansız kaldık. Kayınvalidem bir tane inek verdi. Onunla damızlık tuttuk yeniden çoğalttık. Tarlaları sürdürürken en büyük hayalim traktör almaktı. Devlet bu traktörleri bize teşvik olarak verdi. Mesela beş senede 50 liraya 5 lira gibi bir faiz ödedim. Traktörü çok kolay aldım. Ekipmana gelince pulluk römork, kazayağı, bu parçaları almak bizi biraz yordu. Ot biçme makinamız var. Ekipmanın hepsini tamamladık sayılır. Şimdi hayvanlarımızı ATV motor ile sürüyoruz. Traktörle de tarlamızı sürüyoruz, otumuzu biçiyoruz. Bir eksiğim kaldı tezek kırma makinesi.”

Mevsimine göre çeşitli sebzeler eken İbrahim Sütçü bunları pazarda kendisi satıyor.

Haber Görseli

“Aslında genelde geçimimizi sebzecilikten sağlıyoruz. Fidanlıklarımız var, şu anda yeşilliklerimizi ektik; kıvırcığımız yetişiyor, kışlık pırasamız yetişiyor, yeşil soğanımız yetişiyor, maydanozumuz yetişmelik oldu. Domates, biber, salatalık, kabak, patlıcan ne ararsanız bizde. Her türlü sebze bizde yetişir. Meyve olarak üzümümüz, vişnemiz, kirazımız, elmamız, armudumuz, çileğimiz ne ararsanız var.”
Serada yetişen sebzenin zamanından önce satılabilmesinin ve kaliteli olmasının avantajlı olduğunu dile getiren Sevgi Sütçü ise “İyi başladı. İlk önce kıvırcık ektik, roka, yeşil soğan vardı. Sonra fasulye ve salatalık ektik, verimi de iyi.” diyor.
Sütçü çifti marul ve salatalık ektikleri seradan haftada 400-500 kilo salatalık topluyor. İbrahim Sütçü yağmurdan, soğuk havadan korunarak yetişen salatalıkları günlük toplayıp Kızılcahamam pazarında satıyor.

“40’a yakın büyükbaş hayvanım var”

Sütçü ailesinin şu anda 40’a yakın büyükbaş hayvanı var. Bunların hemen hemen 20-25 tanesinin sağıldığını belirtiyor İbrahim Sütçü.
Süt ve süt ürünleriyle ise eşi Sevgi Hanım ilgileniyor. Sabah erkenden inekleri sağan Sevgi Hanım, sütün bir kısmını şişelere doldurup satıyor. Geri kalanını ise tereyağı, yoğurt, peynir yapıp isteyen müşterilerine ulaştırıyor.

Sevgi Hanım günlük yaptığı işleri şöyle özetliyor:

“Sabahleyin kalkıp önce kahvaltımızı yapıyoruz, çocukları okula gönderiyoruz. Sonra ilk iş olarak ahıra gidiyoruz. İnekleri sağıyoruz ve otlatmaya salıyoruz. Sütten tereyağı yapıyorum. İsteyenler için beş kilogramlık bidonlara koyup gönderiyorum. Günde 50 kilogram civarı sütümüz oluyor.”

Haber Görseli

“Desteklemelerden herkes yararlansın”

Tarım ve Orman Bakanlığının verdiği destekler ailenin işlerini büyütmesine büyük katkı sağlamış. Sevgi Sütçü’nün 2 yıl önce “Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi”ne yaptığı başvuru kabul edilmiş. Böylece aile bir de sera sahibi olmuş.
Arazilerindeki sera sayısını arttırmayı istediğini de dile getiren İbrahim Sütçü, “Eşimin adına genç çiftçi desteklemesine başvurduk. Devletten Allah razı olsun, projemiz kabul edildi seramızı yaptık. Geçen sene çok ürün aldık. Üç sezondur ekiyoruz. Şu anda salatalığımız hazır. Kısa bir süre sonra satışa çıkar. Ekeceğimiz fidelerin tohumunu da kendimiz yetiştiriyoruz; dedelerimizden, babalarımızdan kalmış organik tohumlardan. Onlardan yetiştirip onlardan dikiyoruz.” diyor.

Köyde çalışkanlığıyla örnek çiftçi olan İbrahim Sütçü aynı zamanda da köy muhtarı. “Muhtarlığa aday olduk. Bu benim ikinci dönemim. Sağ olsun komşularımız bizi muhtar yaptılar. İşimizin içine bir de muhtarlık eklendi. 2004’ten bugüne çok şeyler başardım, çok emek verdik, çok çalıştık. Şimdi bu köyün hem muhtarı olmam hem de en küçükleri olmam açısından köylünün ben şu an eli ayağıyım.” diyen İbrahim Sütçü, genç bir muhtar olarak köydeki her soruna çözüm bulmaya çalıştığını söylüyor.

Yıllarca tarıma emek verip, çalışıp üreten İbrahim Sütçü, bugün kavuştuğu ekonomik durumdan memnun. İflas üzerine başlayan çiftçilik, yaşamını tamamen değiştirdi. Borçlarını tamamen ödeyen Sütçü ev ve araba da almış.

“Borçlarımızı ödedik, evimizi arabamızı traktörümüzü aldık. Hayvanımız var, Allah’a şükür kimseye de muhtaç değiliz. Böyle çok rahatız.”

“Hedefim 80-100 başlık bir ahır kurmak”

Sütçü ailesi köy hayatını da doyasıya yaşıyor. Sevgi Sütçü zorlukları olsa da köyde bahçe ve hayvancılık işleriyle uğraşmaktan ve üretmekten mutlu olduğunu ifade ediyor.

İbrahim Sütçü, köy hayatına olan sevgisini “Kızılcahamam’ın yarısını bana verseler gidip oturmam. Ev aldım, dayadım döşedim, bir gece gidip yatmadım. Çok nadir açtıysam açtım evi. Şimdi ise boşalttım. Burayı seviyoruz, havasını seviyoruz. Burada cevizin dibinde oturuyoruz, çayımızı içiyoruz, sütümüzü organik içiyoruz, yumurtamızı organik yiyoruz.” şeklinde niteliyor.

Geleceğe dair umutlarından da söz eden İbrahim Sütçü, hedefleri olduğunu ve bunları gerçekleştirdikçe hem işlerinin büyüyeceğini hem de köyünün kalkınacağını söylüyor:

“Hedeflerim var, hedeflerim bitmedi. Ne yapacağım mesela? 80-100 başlık bir ahır yapacağım. Ama ne çerçevede yapacağım? Büyükşehir kanunlarından dolayı biraz zorlanıyoruz. Cezalar ağır, bunlar hafifler mi veya köy dışında bir tarlam var buna ruhsat alabilirsem ahırı oraya yapacağım. Yanına iki katlı bir ev yapacağım, önü havuzlu olacak. Havuzun önünde akarsuyu olacak, balığı olacak, salkım söğüdü olacak. Bu hayvanlarım orada olacak. Çok uzun vadede olmasa da zaman gerektiren şeyler.”

Kızılcahamam İbrahim Sütçü önder çiftçi tarım hayvancılık