KASIM-ARALIK 2018 / GÜNDEM

Kooperatifçilikte zoru başaran kadınlar


Türkşan KARATEKİN - Bülent GÜLÇUBUK    

30.10.2018 


15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü ve 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü nedeniyle hazırladığımız dosya çalışmasının birinci bölümünü bir önceki sayımızda yayınlamıştık. Bu sayıda ise iki kadın kooperatifinin hikayesi ile birlikte Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK’un kooperatifleşme üzerine kaleme aldığı yazıyı okuyabilirsiniz.

S.S. MERKEZ MENTEŞE TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ

Ömriye Çiçek bir yıldır işlettiği kahvaltı mekanıyla birlikte kooperatif işlerini yürütüyor. Çiçek, biri 3,5 yaşında iki çocuk annesi. İlkokul mezunu Çiçek “başarmak için illa da okumak gerekmiyor” diyor ve ekliyor: “İstekle, merakla alakalı. Kendimi geliştirdiğime inanıyorum. Sosyal bir yapım var; gördüklerimi yapmaya hevesliyim, çekinmem sorarım, denerim korkmam, baktım olmadı yılmam. Okuyamadığım için bu kadarıyla yetiniyorum.”
Çiftçilik deneyimi aileyle başlıyor Ömriye Çiçek’in. Ailesi zamanında Gazeller köyünün en büyük tütün üreticisiymiş. Ayrıca bağ-bahçe ve büyükbaş hayvancılık da yapıyorlarmış. Kalabalıkla kotarılan tütün işinin getirisi yüksekmiş; nitekim her hasat sonrası ya arazi, ya araba alınır ya da traktörün modeli yenilenirmiş. Zamanla tütün cazibesini yitirip çocuklar yuvadan uçunca çalışacak kimse kalmamış. Aile işi küçülmüş.

Ömriye Çiçek, kooperatifleşme fikrinin başka bir kooperatif çatısı altında çalışırken filizlendiğini söylüyor: “Kadınlarla birlikte Köy-Koop markası altında satılmak üzere ürün hazırlıyorduk. Köy-Koop yetkilileri kendi deneyimlerinden yola çıkarak ‘kadın kooperatifi’ kurarak çalışabileceğimizi söylediler ve bu süreçte bize epey yardımcı oldular. Biz de arkadaşlarla kolları sıvadık.” İşte yedisi kurucu üye, toplam 26 ortaklı, 66 mahalleyi içine alan çalışma sahasıyla S.S. Merkez Menteşe Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 2015 yılında böylece kuruluyor.

Bölgelerinde bir ilk olan kadın kooperatifi hem pazarlara çıkıyor hem internet üzerinden satış yapıyor. Kooperatifte yürüyen bir iş bölümü var; örneğin bir aile bitki çaylarını, diğeri erişteyi, bir başkası susamı yapıp getiriyor. Yaklaşık 25 farklı ürün üretilip satılıyor.

Kooperatif ürünleri Köy-Koop üzerinden satılıyor, ancak öncelikli hedef kendi web sitelerini oluşturmak. Kooperatif Başkanı Çiçek; “Şu an 16-17 kişi buradan ekmek yiyor. Kooperatif olarak maddi imkanlarımız sınırlı olduğundan üretimimizi de artıramıyoruz. Aslında ürün talep eden çok oluyor ama stok yapacak imkanlar yok. Bu sebeple ürünlerimizi daha iyi değerlendirebilmek için kurutma tesisi kurmak istedik. Güneş enerjisiyle çalışacak, bütçesi 80 bin TL olan bir proje hazırladık, ancak maalesef destek alamadık. Yine özel sektöre sunduğumuz ve bütçesi 75 bin TL olan zeytinyağı sıkma, dolum ve bal dolum, tarhana bulgur yapımı (sadece makine) projemiz de destek alamadı. Bütün bu gelişmeler biraz heyecanımızı kırsa da kendi yağımızla kavrulmaya devam edeceğiz” diyor.

Birçok kooperatifin yaşadığı kaynak yetersizliği sorunu Menteşe Kadın Kooperatifinin de temel sorunu. Kooperatif işlerinde kendi kahvaltı işletmesinden daha büyük şevk ve heyecanla çalıştığını söyleyen Ömriye Çiçek, diğer kooperatif üyeleriyle birlikte her şeye rağmen yine de yollarına devam etmekte kararlı. Peki sizler onlara destek olmaya var mısınız?

Haber Görseli

S.S. KADIN ÇİFTÇİLER EKOLOJİK EĞİTİM VE ÜRETİM MERKEZİ GİRİŞİMİ ÜRETİM VE İŞLETME KOOPERATİFİ

Sonradan çiftçiliği öğrenen kentli bir kadın Yasemin Beyazıt, Kayseri Talaslı. Bünyan’ın Karahıdır köyüne gelin geliyor ve hikaye böyle başlıyor. Öğretmen eşi aynı zamanda üretici olunca, elinin hamuruyla erkek işlerine de el atıyor. Aile 50-60 dekarda sulu tarım yapıyor, hayvancılık da var tabii. Yasemin Beyazıt, gücünü birlikte üretmekten alıyor; geride KAÇEM denilen bir oluşum var. KAÇEM, Bakanlığın Eğitim ve Yayım Dairesi Başkanlığının Kadın Çiftçiler Tarımsal Yayım Projesi kapsamında “İl Özel Projeler” programı ile desteklenen İl Müdürlüğünce yürütülen; Büyükşehir Belediyesi, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kaptar Derneği’nin de ortak olarak yer aldığı, “Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim ve Üretim Merkezi” projesi. İç Anadolu Bölgesi’nde bir ilk olan KAÇEM, organik üreticisi kadınlara ekolojik olarak ürünlerin işlenmesi ve paketlenmesi gibi konularda eğitimlerin verilmesi ve ürünlerin işlenerek pazarlanması ile kadınlara istihdam alanı oluşturulmasını hedefliyor. Proje kapsamında önce Karahıdır mahallesindeki atıl okul binası KAÇEM’in yönetim ve üretim merkezi haline getiriliyor ki tadilat ve tefrişatı işleri Büyükşehir Belediyesince yapılıyor. Elde edilen ürünler “Yerelde Üret Yerelde Tüket“ sloganıyla pazarlara sunuluyor. KAÇEM oluşumu Ocak 2018’de kurulan kooperatifle daha da kurumsallaşma yoluna giriyor.

Sertifikalı organik ürünlerini taşıyan KAÇEM markası da tescillenmiş. Çıktıkları yolda istikrarlı ve emin adımlarla yürüyorlar. Yedi yıldan beri organik tarım yapan Yasemin Beyazıt, “Organik tarıma geçince rahatladık” diyor. İşin başında yaşadıkları sıkıntılara rağmen organik pazar büyüdükçe kazançlarının yüzde 50 arttığını ve ürünlerinin fiyat olarak değerini bulduğunu söylüyor.

Diğer kooperatiflerde olduğu gibi Kayseri’de de baştaki heyecan sonra epey azalmış. 44 kişi yola çıkmışlar, 14 kişi kalmışlar: “Biz işin bu noktalara geleceğini hiç düşünmedik ve hayal etmedik. Organik tarım eğitimini alırken 44 kişiydik. Kooperatifi kurarken 14 kişiydik. Şimdi tescilli bir markamız var, vergi ödeyen bir kurum haline geldik. Okul binasını güzel bir atölyeye dönüştürdük; mutfağımız, soğuk hava depomuz var. İki aydır ortak üretime başladık. Biz 3-5 kişi kalsak da sonuna kadar bunu götürmek istiyoruz.”

Enerjisi sesine yansıyor Yasemin Beyazıt’ın. “Daha önce pazara gittiğimiz için bize yan gözle bakanlar şimdi ürünlerini satmak için bizimle pazara geliyor. Ben kendi köyümde 25 kadına rol model oldum. İnsanın kendi ayakları üzerinde durmasının, başkalarına rol model olmasının ve kendi gibi kadınlara iş imkanı sunmasının hazzı, mutluluğu bir başka” diyor.

Haber Görseli

KIRSAL KALKINMA SÜREÇLERİNDE YENİ DİNAMİZM: KADIN KOOPERATİFLERİ

İnsanlar yaşamları boyunca çok çeşitli sorunlarla karşılaşırlar. Bunlar bireysel olabileceği gibi diğer insanlarla ortak sorunlar biçiminde de olabilmektedir. İnsanlar var olan ortak sorunlarını çözmek için bir araya gelirler, yani örgütlenirler. Böylece tek başına yapamayacakları işleri gerçekleştirmek, daha rahat ve anlamlı bir ekonomik ve sosyal yaşam sürdürebilmek için ortak davranış içine girerler. Günümüzde çağdaş toplum olabilmenin önemli göstergelerinden biri ortak davranışta bulunmak yani örgütlenmektir. Buradaki örgütlenme; kalkınmanın tüm toplum kesimlerini ve sektörlerini kapsayan bir biçimde gerçekleşmesini, refahın dengeli paylaşımını sağlamasını, kaynaklara erişimi kolaylaştırmasını, ortak davranış sergilemesini ve yönetimlere katılma gibi demokratik değerleri ve davranışları kapsamaktadır. Bunun için de örgütlenme, özellikle tarımın ve kırsal topluluğun kendi kendine yardım edebilmesinde ve kalkınmasında en önemli işleve sahiptir. Tarımsal üretimin neredeyse yarısından fazlasını gerçekleştiren tarımdaki kadınlar için örgütlenme kırsal kalkınmanın sağlanmasında en önemli dinamizm olacaktır.

Tarımsal üretimi arttırmanın, kaliteli ürün elde etmenin ve tarımla uğraşanların/kırsal alanda yaşayanların yaşam düzeylerini yükseltmenin en önemli yollarından biri, üreticilerin etkili biçimde örgütlenmesidir. Cinsiyet temeline bakılmaksızın üreticinin örgütlenmesi ve özellikle pazarda etkin konuma gelebilmesinde en önemli araç, tüm gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi kooperatiflerdir. Türkiye gibi tarım işletmeleri küçük olan ülkelerde üreticiler ancak, kooperatifler aracılığıyla modern ve ekonomik ölçekli tarım yapabilirler.

Sanayi devriminden sonra toplumsal ve ekonomik hayatın gittikçe daha örgütsel bir nitelik kazanmasına paralel olarak, ekonomik faaliyetler büyük ölçüde işletme örgütlerinde gerçekleştirilir olmuştur. Böylece kadınların ekonomik faaliyetleri açısından da işletmelerin rolü ve önemi artmıştır. Kadınların üretime katkıları yadsınamayacak oranlarda gerçekleşirken, toplumsal ve ekonomik kalkınmanın olanaklarından yararlanmaları sınırlı kalmaktadır. Günümüzde toplumsal ve ekonomik anlamda cinsiyete dayalı ayrımcılığın en yoğun yaşandığı ülkeler ekonomik kalkınmasını tamamlayamamış ve geleneksel yapının ağırlığını koruduğu azgelişmiş ülkelerdir. Bunun için bütün tarımsal ve kırsal kalkınma süreçlerinde kadına yer vermek, kadınların kooperatif biçiminde örgütlenerek üretim ve pazarlama süreçlerinde daha aktif yer almasını sağlayabilmek, gelişmenin de ön koşullarındandır.

KIRSALDA KADIN VE KOOPERATİFLER

Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı (İKO) yaklaşık yüzde 33’dür (TÜİK-2018, İş gücü İstatistikleri). Bunun yaklaşık dörtte biri tarım sektöründedir. Bu kadınların bir kısmının herhangi bir sosyal güvenceleri yok. Kadınların ekonomik ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunabilmeleri, istihdama katkı sunabilmeleri ve toplumda söz sahibi olmalarında en etkili örgütlenme biçimi kooperatifler olacaktır.

Kooperatifler sayesinde kadınlar; ekonomik ve fiziksel güçlerini bir araya getirebilir,  kendi istihdamlarını yaratabilir, ürünlerini katma değer yaratma yoluyla daha rahat ve hak ettiği değerden pazarlayabilir, üretim girdilerini uygun koşullarda temin edebilir, modern ve ekonomik ölçekli üretim, ve pazarlama yapabilir, gelir ve yaşam düzeylerini yükseltebilir, kalkınmaya katkıda bulunabilir, demokratik karar alma süreçlerine katılabilir,  yenilikleri ve gelişmeleri takip edebilirler.

Haber Görseli

KALKINMADA KADIN KOOPERATİFLERİNİN İŞLEVLERİ

Bireylerin ihtiyaç olarak gördüğü ve yapılması mümkün her faaliyet için kooperatif kurulabilir. Burada unutulmaması gereken bir kooperatifi kurabilmek için yasaların elvermesi ve sağladığı koşullardır. Yürürlükte olan mevzuata göre ortakların ihtiyaç duyduğu her konuda hizmet almak amacıyla kooperatif kurulabilir ve işletilebilir.  Nereye bağlı olarak kurulursa kurulsun, kadın kooperatiflerinin faaliyet konuları çok farklı olabilir. Örneğin tarımsal üretim, işleme, paketleme, katma değer artışı, girdi temini faaliyetleri, kırsal turizm-eko turizm işletmeciliği, el becerilerine yönelik kurslar düzenlemek, atölyeler açmak, hediyelik eşya, el emeği giyecek ve ev malzemeleri üretimi, okul öncesi eğitim ve okul işletmeciliği, okuma-yazma kursu, meslek edindirme, bilgisayar kullanımı gibi eğitim-öğretim faaliyetleri, yurt içi ve yurt dışında fuarlara, sergilere, şenliklere ve benzeri etkinliklere katılarak kooperatifin ürünlerini tanıtma ve pazarlama, sanat merkezleri kurma gibi.

KALKINMADA CİNSİYET DENGELİ YAKLAŞIM BENİMSENMELİ

Sürdürülebilir bir tarımsal üretim ve kırsal kalkınmada kırsal kadının tarımsal üretime yaptığı katkılar görmezlikten gelinemez. Kırsal alanda yaşayanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uygulanan programlarda kadın varlığı önemlidir. Toplumsal cinsiyet duyarlılığı olmayan kırsal kalkınma yaklaşımlarında kadınlar ve onlar gibi dezavantajlı gruplar kalkınmadan yararlanmak bir yana olumsuz etkilenebilmektedir. Entegre bir yaklaşım olan cinsiyet dengeli kalkınma, kadını dezavantajlı bir kesim değil, aktif bireyler olarak görmektedir. Kadınları kırsalda daha da aktif hale getirmenin önemli araçlarından birisi kooperatiflerdir. Bunun ile kadınlar sosyal, ekonomik, kültürel alanda hem daha güçlü olabilir hem de kalkınma süreçlerine daha fazla katkıda bulunabilir. Kooperatifleri kurmak kadar sürdürülebilir hale getirmek ve başarı altyapısını hazırlamak ve böylece de beklenen başarıyı yakalamak önemlidir. Genel bir değerlendirme yapacak olursak, kırsaldaki kadın açısından kooperatiflerin başarılı olması;

  • Cinsiyet dengeli yaklaşımı benimsemeye,
  • Kadın kimliğini göz ardı etmemeye,
  • Aktif örgütlenmeye katkıda bulunmaya,
  • Müdahaleci kalkınma değil, katılımcı kalkınma yaklaşımını benimsemeye,
  • Emek-yoğun değil, teknoloji, sermaye, bilgi yoğun iş ve üretim alanlarını gözetmeye,
  • Mevcut kadın kooperatiflerine gerekli bilgi transferinin sağlanması ama öncelikli yaklaşımın kooperatiflerde kadınlarda olmasına,
  • Kalkınmada eşitlik ve adalet ilkelerine uyum göstermeye,
  • Sahiplenme ve aidiyet duygusunu hissettirmeye,
  • Bütüncül yaklaşımı ilke edinmeye,
  • İş birliği ve ortaklıklar yapmaya,
  • Kendi kendini eleştirmeye,
  • Demokratik ve şeffaf yönetim, idare anlayışını benimsemeye,
  • Eğitim, yayım hizmetlerinin sürekliliğini sağlamaya,
  • Teknik elemanların (yayım elemanı, danışman) katılımcı örgütlenmesine ve toplumsal cinsiyet konularında eğitilmelerine doğrudan bağlıdır.

Kooperatifler kırsaldaki kadınlar  için şu işlevleri üstlenebilirler;

  • Kooperatiflerde kadın ortak etkililiğinin artırılması
  • Kooperatiflerde kadınların kaynak kullanabilirliği
  • Uluslararası kaynaklara erişebilme
  • Yerel yönetimler ve mülki idareler ile iş birliği  yaparak faaliyette bulunmak
  • Özgüven, dayanışma, ekonomik birliktelik
  • Sosyal güvence, sosyal güvenlik
  • şemsiyesi altına girme
  • Tabana dayalı kalkınma anlayışının yerleşmesi
  • Eğitim, yoksulluğun azaltılması, meslek edindirme ve kapasite artırma.

kooperetif