KASIM-ARALIK 2020 / KAPAK KONUSU

Bakanlık kütüphanesi dijital ortamda


Fatih COŞKUN    

23.11.2020 


Dijital dönüşümün her alanda yaşandığı günümüzde kütüphaneciliğin bu dönüşümden etkilenmemesi mümkün değil. Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde bulunan kütüphane ise zirai koleksiyon anlamında Türkiye’deki önemli kütüphanelerden biri. Bünyesinde çok değerli eserler barındıran kütüphaneyi ve bu kütüphanenin dijitalleştirilmesi hikayesini kuruma 42 yıl emek verdikten sonra emekli olan Kütüphane ve Arşiv Çalışma Grup Sorumlusu Mustafa Pamuk ile halefi Mehmet BİLİR'den dinledik.

Kütüphanenin kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? Kimlerin emeği var?
Kütüphanemiz ilk olarak 1986 yılında Yayın Dairesi Başkanlığına bağlı “Kütüphane ve Dokümantasyon Şube Müdürlüğü” adı altında kuruldu. İlk kütüphaneyi kapatılan kurumlardan kalan kitaplarla kurduk. Daha sonrasında TYUAP (Tarımsal Yayım ve Uygulamalı Araştırma Projesi) kapsamında periyodiklerin abonelikleri ve yayın alımları gerçekleştirildi. Süreç içerisinde bazı taşınmalar gerçekleşti. Şu an Ankara Yenimahalle’de Yayın Dairesi Yerleşkesine kütüphanemiz hizmet veriyor. 
 
Kütüphanemizin mevcut durumunu kısaca özetleyebilir misiniz?
Yeniden yapılanma sonrasında Merkez Kütüphanemizde 20 bin, Söğütözü Koleksiyonunda 24 bin olmak üzere yaklaşık 44 bin kitap, 400’den fazla süreli yayın (230’u Türkçe, 13.500 sayı) bulunuyor. 1900’lü yılların başlarından itibaren Bakanlığımızın görev alanları ile ilgili her  yayın mevcut.
 
Bugüne kadar gördüğünüz kütüphanelerle kütüphanemizi kıyaslayabilir misiniz?  Türkiye'de tarıma özel   başka kütüphane var mı ?
Bizim kütüphanemiz, son birkaç yıl öncesindeki örnekler haricinde, uzun zaman, Bakanlıklar içerisinde, alanı ile ilgili tek ihtisas kütüphanesi olarak hizmet vermiştir. Sanırım 1988 yılıydı, Türkiye’de kamudaki ilk otomasyon programını kurduk. Siyah ekran üzerinde yeşil yazıları olan, büyük bir kasaya sahip, disketlere yedekleme yaptığımız bir sistemdi. Sonraki yıllarda altyapılar, sunucular değişti, yazılımlar değişti, teknolojiler değişti ve şu an kütüphanemize dijital ortamdan ulaşılabiliyor.
 
DİJİTALE DÖNÜŞÜM ARTIK BİR İHTİYAÇ
Dijital kütüphane fikri nasıl doğdu? 
2000’li yıllar dünyada ve bağlı olarak ülkemizde hızlı bir dönüşümün yaşandığı yıllardı. Bu dönüşüm, dijital çağa dönüşümdü. Son zamanların moda tabiri 4.0'lar hayatımıza girmek üzereydi. Kol gücünün üretimden çekilmesinin ardından makineler tarafından gerçekleştirilen üretim, beyin gücünün de dönüşümü ile robotlar tarafından yapılır hale gelecekti. Yapay zekanın gıdası bilgidir. Merhum Akif’in el yazısı teksir edilmiş Zeytincilik, Dar-ül Muallimat'ın Ziraat Sanatları kitaplarından, Cumhuriyet'in kuruluşuna tanıklık etmiş dergilerden başlayan muazzam kaynaklarımızı önce korumaya almalı, sonra dijital dünyaya açmalıydık. Bilmediğimiz, raf köşelerinde kaybolan kitapları gün yüzüne çıkarmalıydık. Osmanlı'dan Cumhuriyet’e taşınan ve Cumhuriyet’in gelişimi ile genişleyen tarımsal bilgi dünyamızı görmeli, göstermeliydik. Bu bilgi kaynakları başka hiçbir yerde bu kadar düzgün korunmuş ve kullanılabilir halde dönüştürülmüş değildi.
 
Biz de tüm bu gelişmeler ve gelecek öngörüleri içinde, o zaman sayısı 17 bin olan kitaplarımızı dijital dünyanın hizmetine sunmaya karar verdik.

Haber Görseli

Dijitalleştirme nedir? Bu amaçla neler yaptınız?
En basit ifadesiyle kütüphanelerde dijitalleştirme, fiziksel ortamda bulunan eserlerin taranıp makine dili ile okunabilmesi, veri tabanlarına  aktarılabilmesi, işlenebilmesi ve saklanabilmesi amacıyla sayısal kodlara dönüştürülmesi işlemidir. Bu sayede işleme, saklama, zamana ve mekana bağlı olmaksızın okuyucu hizmetine sunma, üzerinde çalışıp yeni bilgiler üretme konusunda sınırsız imkanları sunmaktadır. 
 
Kütüphanedeki eserlerin hepsi dijital ortama  aktarıldı mı?
Kütüphanemizde 20 bin civarında eser var. Tamamını dijitalleştirmek yerine kademeli olarak çalışmayı, ilk etapta seçtiğimiz bazı yayınları bir hizmet alımı ile taratıp dijitalleştirmeyi, altyapısını hazırlayıp hizmete almayı, daha sonra bu işler için kendi bünyemizde bir ünite kurmayı, personel eğitimlerini tamamlayıp dijitalleştirme işlerine devam etmeyi planladık. 
 
İlk etapta 1 milyon 200 bin sayfalık bir tarama işi gerçekleştirdik. Dijital ortama aktarıldı. Sunucular temin edildi ve 7 bin civarında yayın yazılımlara aktarıldı. E-devlet entegrasyonu tamamlandı ve hizmete açıldı.
 
Bu süreçte çok başarılı bir iş ortaya koyduğumuzu düşünüyoruz. Emek veren, katkı veren herkese teşekkür ederiz. İncelediğimiz birçok dijitalleştirme şartnamelerine ilave olarak biz şartnamemize "kalite-kontrol" şartını koyduk. Çünkü bizim için asıl amaç, yapılan taramaları resim olarak saklamak değil, aynı zamanda “Searchable PDF” yani okunabilir, içerisinde arama yapılabilir PDF dosyaları oluşturmak ve bunu işlevsel olarak sunabilmekti.
 
Dijitalleştirmenin kriterleri TS 13298 standardına göre yapılıyor. Biz bu kriterlere ek olarak OCR başarısını da kriter olarak ekledik. OCR, taranan bir alandaki karakterleri tanıyarak dijital hale dönüştürülmeyi ifade etmektedir. 
 
İlk etapta en az yüz kitapta bir kitap seçip kalite kontrole tabi tutmayı planlamıştık ancak daha sonraki süreçte kendi imkanlarımızla geliştirdiğimiz takip yazılımını da kullanarak, dijitalleştirilen tüm yayınları kalite kontrol işlemine tabi tuttuk. Yazılım, yayının katalog bilgilerini kütüphane programından çekerken, sayfa sayısına göre, kitabın giriş-içindekiler bölümü ile kaynakça bölümünü yani baştan ve sondan bir kısmını hariç tutup, bize kitabın başından, ortasından, sonundan örnekleme yapabileceğimiz sayfalar belirledi. Boş ya da resim-çizelge içeren, OCR kontrolüne uygun olmayan sayfaları değiştirme imkanı sunduk. Belirlenen bu sayfalarda yer alan kelimeleri sayıp, daha sonra dijitalleştirilmiş ve doğru olarak tanımlanan kelime sayısı ile oranladık. Şartnamede koyduğumuz hedef yüzde 95’ti. Bu oranın altında kalan işleri kabul etmeyecektik. Görüşmeye gelen birçok firma, bunun mümkün olmayacağını belirtmişti. Ancak iş sonunda, hem yüklenici firmanın kullandığı altyapı ve yöntemler, hem kontrol personelimizin titizliği ile projeyi yüzde 98 OCR başarısı ile bitirdik. 

Haber Görseli

DÜNYANIN HER YERİNDEN KÜTÜPHANEMİZ ZİYARET EDİLİYOR
Dijital kütüphaneye herkes ulaşabiliyor mu? 
 
Şu anda https://kutuphane.tarimorman.gov.tr adresi üzerinden sitemize erişilebiliyor. Katalog bilgilerinde tarama yapılabiliyor. Diğer birçok kütüphanenin aksine, çok önemli bir kazanımımız var, elde ettiğimiz OCR başarısından kaynaklı olarak kitaplarda tam metin içerik araması yapabiliyor. Gelen içeriğe tıkladığında yayının elektronik haline ulaşıyor. Ayrıca aradığı kelime yayının üzerinde işaretlenmiş halde geliyor. Bu özellik, bilhassa araştırmacılar için çok büyük bir kolaylık sağlayacak. Kullanıcı siteye geldiğinde Bakanlığımızın kurumsal kimliği ile örtüşür, sade bir site ile karşılaşıyor. Ama arka planda ülkemizde 2 bin noktadan fazla kullanıma sahip olan Kütüphane Otomasyon Programı (KOHA) ile buna entegre birkaç tane daha ara yazılım kullanılıyor. Java ile geliştirilmiş açık kaynak (open source) kodlu bir full text (metin) arama motoru ve veri analiz aracı olan Solr, Solr algoritması üzerinden kayıtları indekslemek için geliştirilmiş olan Vufind bunlardan sadece ikisi. Kullanıcının bunları bilmesi, görmesi gerekli değil ama siz kullanıcıya kolay, doğru, hızlı ve her zaman erişilebilir bir sistem sunmak zorundasınız. 
 
Sitemize Ocak ayından itibaren şu ana kadar e-Devlet üzerinden 3 bin 600 üyelik gerçekleştirildi. Bunlar 10 bin civarında kitaba erişim sağladılar. Üyelerimizin yaş ortalaması 37. Yüzde 24’ü kadın, yüzde 76’sı erkek. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Konya, Adana, Manisa, Mersin, Balıkesir en çok ilgi gösteren iller arasında.
 
Dünya üzerinden ise sırası ile ABD, Almanya, Çin, Hollanda, Kıbrıs, Azerbaycan, Fransa, İngiltere, Japonya ve Rusya başta olmak üzere  şimdiye kadar 44 ülkeden girişleri gözlemliyoruz. Kullanıcılarımızın yüzde 63’ü bilgisayarlarından, yüzde 36’sı mobil cihazlardan kütüphanemize ulaşmaktadır. Henüz hiç tanıtım yapılmadan insanların bu kadar ilgisini, dikkatini çekebilmiş olmak bizlere çok büyük mutluluk veriyor.

Haber Görseli

Tüm kitaplara dijital ortamda erişilebilecek mi?
Burada telif mevzuatı devreye giriyor. Biz ilk aşamada bütün eserleri dijitalleştirip muhafaza altına almayı sonra da gerekli altyapı oluşturulduğunda peyderpey erişime açmayı hedefledik. Bakanlığımıza ait 3 bin yayının erişime açılması sürecinde son aşamaya gelinmiş olup, diğer kamu kurumları, üniversiteler, STK'lar ve diğer yayıncılar tarafından hazırlanan 3500 yayının erişime açılması ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. 
 
Şu anda geldiğiniz durum nedir?  Gelecekle ilgili neler hedefliyorsunuz?
Hedeflerimizin sadece başlangıç kısmı tamamlanmış, yeni hedefler için bize uzun bir yola büyük bir kapı açmıştır.  Geri kalan kitaplarla Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren arşivlenen süreli yayınlar ile Osmanlıca kitapların taranması, dijitalleştirilmesi ve yayına açılması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
 
Gelecekle ilgili en büyük hedefimiz,  coğrafyamızda, güzel Türkçemiz ile hazırlanmış olan, Bakanlığımızın görev ve faaliyet alanı ile ilgili bütün yayınları kütüphanemizde toplayabilmektir. 
 
Ayrıca elimizde yüzlerce dia, belge, defter bulunmaktadır. Bunlarla ilgili geniş bir sanal sergiyi de kütüphanemiz bünyesinde oluşturmayı hedefliyoruz.
 
Başta da söylediğimiz gibi, yapay zekanın gıdası bilgidir. Yani günlük aktif çalışma hayatımızın önemli bir kısmı bilgisayar veya teknoloji ile geçiyor. Sesimizi algılayıp bize cevap verebilen robotlar artık cebimizde taşınıyor. Biz yüz yıldan fazla bir süreyi kapsayan bilgi kaynaklarını elimizde bulunduruyoruz. Bu bilgi kaynakları başka hiç bir yerde bu kadar düzgün korunmuş ve kullanılabilir halde dönüştürülmüş değil. 
 
Saygıdeğer emekli şube müdürümüz, ağabeyimiz Mustafa Pamuk’tan devraldığımız emaneti, yapay zeka çağının kullanıcıları ve bilgi-teknoloji üreticileri olacak olan çocuklarımıza en iyi şekilde aktarabilmek hedefi ile çalışıyoruz.

DijitalKütüphane EğitimveYayın