OCAK-ŞUBAT 2019 / KAPAK KONUSU

Dünyanın defne İhtiyacı Anadolu’dan karşılanıyor


Ayşegül ULUCAN ŞAHİN     İbrahim BAĞCI 

08.01.2019 

“Odun dışı orman ürünleri faaliyetleri ile ilgili 8 tane eylem planımız var. Bunlar; sakız, trüf, defne, mavi yemiş, salep, reçine, yabanıl meyveli türler ve bal ormanlarıyla ilgili”.
Orman ürünleri, ormanlardan elde edilen odun ve odun dışında kalan diğer ürünler olarak tanımlanıyor. Ormanlar; zengin biyolojik çeşitliliği ve ekosistemin sürdürülebilirliği yönünde olumlu katkılarıyla dünyanın akciğerleri görevini üstleniyor. Ormanlardan odun dışında çok sayıda ürün elde ediliyor. Defne, biberiye, kekik, keçiboynuzu, fıstık çamı, kuşburnu, alıç, böğürtlen, ahlat, kestane bunlardan sadece birkaçı. Faydalanılan 350 adet odun dışı orman ürünü ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 1 milyar TL’lik ciddi bir katkı sağlıyor. Odun dışı orman ürünleri ile ilgili tüm detayları, Orman Genel Müdürlüğü Odun Dışı Orman Ürün ve Hizmetler Dairesi Başkan Yardımcısı Özgür Balcı’dan aldık.

Odun dışı orman ürünlerinin Türkiye ekonomisindeki yeri ve önemi nedir?

Orman kaynaklarından temin edilen kültüre edilememiş, tarla düzeninde üretimi henüz başarılamamış çok sayıda faydalanılan tür var. Odun dışı orman ürünleri olarak adlandırılan bu türleri Orman Genel Müdürlüğü olarak ekonomiye kazandıran tarafız. Kültüre edilemediği sürece, doğadan faydalanmak zorunda olduğumuz yaklaşık 350 farklı tür bulunuyor. Bu 350 türün 110’u ihracata konu. 350’si de semt pazarından tutun da aktarlar, marketler aracılığıyla ticari mekanizma içerisinde birer ekonomik değer. Dolayısıyla bunlardan faydalanmayı yöneten taraf Orman Genel Müdürlüğü. 2011 yılında Orman Genel Müdürlüğü bu konuya farklı bir perspektiften baktı. Daha önce Tali Ürünler Şube Müdürlüğü olarak yürütülen süreç, Daire Başkanlığı düzeyinde yürütülmeye başlandı.
Kayıtlı ürünler üzerinden ölçebildiğimiz 1 milyar TL civarında ülke ekonomisine katkısı söz konusu. Bir de kaydın dışında olan var, sonuçta doğa faydalanması. Bunları da katarsak, bu ürünlerin ülke ekonomisine 1,5-2 milyar liralık bir katkısı var.
YAKLAŞIK 35 BİN KİŞİ ODUN DIŞI ÜRÜNLERDEN GELİR ELDE EDİYOR

Odun dışı ürünlerin orman köylüsüne katkısı ne oranda?


Doğrudan istihdam olarak baktığımızda, 30-35 bin kişi kısmi zamanlı dönemsel istihdam edilebiliyor. Defne, kekik, fıstık çamı, kestane gibi ciddi bir kırsal ekonomi yaratan hususlar ve tamamen orman ekosistemlerinden ortaya çıkan ekonomik değerler bunlar. Bunların orman köylüsüne doğrudan katkısı 2017 yılı için 250 milyon TL. Giderek artan bir ivme var.

Odun dışı ürünleri hangi ülkelere ihraç ediyoruz?

Gümrük uygulamalarından kaynaklı avantajları kullanma adına ihracatçı öncelikle ürünü Tayvan’a gönderiyor, oradan dünyaya yayılıyor. Ama şunu biliyoruz: En çok Avrupa ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri ve ABD ilk sıralarda. Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Çin iyi bir ithalatçı. İthalatımız çok fazla değil, 150-180 milyon dolar civarında. Bunların içerisinde tarla ürünleri de var. Bunları net çizgilerle ayırmamız imkânsız. Çünkü gümrük tarife kodları var. Bu kodların altında ormandan toplanan kekik de, Denizli’de tarlada üretilmiş kekik de gidiyor. Doğadan toplanan kekik miktarı 3 bin ton. Tamamının ihracata dönüştüğünü varsayarsak, 11 bin ton kekik ihracatının 3 bini ormandan elde edilen kekik diyebiliriz. Ama genel hatlarıyla 650 milyon dolar ihracat, 170 milyon dolar civarında ithalatımız var.

Haber Görseli

DÜNYADA KESTANE ‘TÜRK KESTANESİ’ OLARAK BİLİNİYOR

En çok hangi ürünler ihraç ediliyor?


İhracatta en önemli odun dışı ürün defne. Dünya ihtiyacının yüzde 90’ı Anadolu’dan karşılanıyor. Ardından kekik geliyor, dünya ihtiyacının yüzde 60’ını karşılıyoruz. Biberiyede dünya ihtiyacının yüzde 40-50’sini karşılıyoruz. Kestanenin adı Türk kestanesi zaten. Kestanede ciddi bir üretimimiz var. Çam fıstığında dünya ihtiyacının yüzde 65’ini karşılıyorduk ancak rekoltemiz son 4 yıldır düştü. Tohumlara zarar veren zararlı bir sinek nedeniyle. Ama yine de çam fıstığında önemli bir aktörüz.

Dünya geneline baktığımızda Türkiye’deki odun dışı orman ürünleri hangi noktada yer alıyor?

Ekonomik hacim itibariyle 16. sıradayız. Dünyada bitki tür çeşitliliği ve endemizm skalaları, istatistikleri var. Örneğin, Uzak Doğu’da 2 bin tane endemik türü olan ülkeler bitkilerinin yüzde 30-40’ını ekonomiye kazandırabiliyor. Bizde yaklaşık 12 bin bitki tür var. 3 bin 500’ü endemik olmasına rağmen 2 bin türü olan ülkelere göre kullanım oranımız daha düşük. Türkiye’de yüzde 2. Bunun nedeni AR-GE faaliyetlerinin yetersiz olması.

Endemik türler açısından kıta ölçeğindeyiz. Kıtalardaki endemizm oranına yakın endemizm oranı var. 12 bin türümüz var bunun 3 bin 500’ü endemik. Bunlardan doğal alanda geleneksel faydalanma bir kısmında var ama kalan kısmının da tarım ekonomisine dönüşmesi lazım. Son 10 yılda bu durum biraz değişmiş durumda. Kekiği bir tarım ürünü olarak görmeyen bir anlayış vardı ancak kekik bugün bir tarım ürünü. Hektarlarca alanda kekiğin tarımı yapılabiliyor. Yine 22 tane tür tıbbi bir bitki olarak tarım ürününe dönüştü. Lavanta, kekik, biberiye gibi çok sayıda ürünün tarımsal üretimi yapılıyor.

Haber Görseli

Orman Genel Müdürlüğü olarak odun dışı orman ürünlerinden daha iyi yararlanmak için neler yapıyorsunuz?

Ekonomik hacimleri belirttik ancak bunlar tamamen katma değersiz. Yani ham maddenin yüzde 90’ı katma değersiz ticarete konu ediliyor. Türkiye’de işlenme olanaklarının geliştirilmesi ve bu şekilde ihracatı yapılması durumunda mevcut rakamlar üçe-dörde katlanabilir.

Bu farkındalığın artırılması için Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüz olarak çok büyük çalışmalar yaptık. Ülkede akademik düzeyde, kamu bürokrasisinde kamuoyu oluşturacak ve farkındalığı artıracak 3 tane çalıştay, bir uluslararası kongre, birçok ihtisas komisyonu toplantısı yaptık. Bu çalışmaların tamamı 5 yılda yapıldı.

Avrupa’da tıbbi bitkilerin en çok ilaca, gıda desteğine dönüştüğü yer Almanya. Bitki çeşitliliği belki de Avrupa’nın en az ülkelerinden bir tanesi. Bizim gibi ülkelerden kaynakları alıyor, kendi ülkesinde işliyor ve dünyaya yüksek katma değerli ürünler olarak ihraç ediyor. Dağımız taşımız Cistus yani laden bitkisiyle doludur. Cistus tabletler boğaz enfeksiyonunda kullanılır. Almanlar bunu dünyaya pazarlıyor. Biz değer zincirindeki ilk kaynak yöneticisi kurumuz. Bunun tespitini Orman Genel Müdürlüğü Envanter ve Planlama Şube Müdürlüğü yapıyor. Bitkisel Ürünler Şube Müdürlüğü bunun üretimini, satışını ve pazarlanmasını yönetiyor böylece orman köylüsünün istihdamını sağlıyor.

Haber Görseli

TRÜF EYLEM PLANIYLA 14 MİLYON LİRALIK İHRACAT YAPILDI

Genel Müdürlük olarak biz daha çok eylem planlarıyla çalıştık. Şu an daire başkanlığımızda yürütülen odun dışı orman ürünleri faaliyetleri ile ilgili 8 tane eylem planımız var. Bunlar; ‘sakız, trüf, defne, maviyemiş, salep, reçine, yabanıl meyveli türler ve bal ormanları’ ile ilgili. Örneğin, sakızda eylem planına başladığımızda 350 tane fert vardı. Bu sayı 30 bine çıktı. Trüf mantarı, Türkiye’de var mı, yok mu diye tartışılırken; tür, alan ve doğal türler itibariyle Anadolu’nun trüf zengini olduğunu ortaya koyduk. Ayrıca trüf aşılı fidan üretmeye başladık. Yani tarla düzeninde trüf bahçelerinin kurulabilmesi için en temel yapılması gereken şey olan trüf aşılı fidanları ülkemizde üretir noktaya geldik. Trüf, tüm dünyada olduğu gibi ekonomik bir ürün. Dünyada 3 milyar dolarlık bir pazardan pay alabilecek bir potansiyelimiz var. Sadece bu yıl doğa faydalanması itibariyle 14 milyon TL’lik bir ihracat söz konusu oldu ki bundan 6-7 yıl önce bu rakam sıfırdı. Türkiye’de trüf eylem planını uyguladık. Ticari tür dünyada 2 tane.  Tuber aestivum ile Tuber melanosporum. Bizde ise Tuber borchii,  Tuber brumale gibi -çok değerli ticari türler- olduğunu tespit etmiş olduk.

Dünya defne yaprağı talebinin yüzde 90’ını karşıladığımız için “Defne Eylem Planı” zaten bir ihtiyaçtı. Daha verimli daha sürdürülebilir alanların yönetilebilmesi için bir eylem planı düzenledik. Bunu da başarıyla uygulamaktayız. “Mavi Yemiş Eylem Planını” Karadeniz Bölgesi’nde uyguluyoruz. Aslında tarımın da çok ilgiyle takip etmesi gereken ve bu alanda tarımsal çalışmaların yapılması gereken bir tür. Dünyada ticari bir ürün ve ülkemizde ciddi bir tarımsal potansiyel var. 6 eylem planı bitmek üzere. Bunlar bittikten sonra aynı eylem planlarının devamı ya da yenileri tabi ki düşünülmekte.

ODUN SERVETİMİZ ARTIYOR

Türkiye’de odun varlığı ne durumda?


Bizim odun endüstrimiz dünyada lif yonga, odun sanayi, mobilya sanayisinde ilk 3’e giriyor. Katma değerli ürünlerle birlikte 2 milyar dolarlık bir dış ticareti var. Türkiye Orman Ürünleri ve Sanayicileri Derneğinin rakamları bunlar. Türkiye odun üretimi ve odun ham maddesi üretiminde sayılı ülkelerden bir tanesi. İhracat itibariyle işlenmiş ürünler dahil mobilyadan lif yonga sanayisine kadar ciddi sanayi kuruluşlarımız bulunuyor. Türkiye’de odun üretimi 2002 yılında 7-8 milyon metreküpken, bu rakam 2018 yılında 20 milyon metreküpü geçti. Odun ham maddesi üretimini de artırmış durumda ülkemiz.  Aynı zamanda orman alanlarını ve orman odun servetini ve faydalanmasını artıran bir ülkeyiz. 

orman odun dışı ürün kekik defne endemik bitki